İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir Öğretmenevi'nde, "Umuda Kapı Açıyorum Hayata Tutunuyorum" adlı proje kapsamında uyuşturucu ile mücadelede bağımlılıktan kurtarılan gençlerin anneleriyle bir araya geldi.
Avrupa'da esrarın rahat içilebilmesini temin etmek üzere kafeler oluşturulmak istendiğini aktaran Soylu, Türkiye'de devletin ve milletin sonuna kadar uyuşturucu meselesinde annelerle birlikte olacağını vurguladı.
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek 5 yıllık İçişleri Bakanlığım süresince gerekse de şahsi hayatım boyunca uyuşturucu meselesinde elde ettiğim en önemli tecrübelerden birisi şudur ki bir mesele özellikle bu mesele tek başına bir kurumun veya bir kesimin verebileceği bir mücadele değildir. Bu öyle bir mesele ki bir ucu küresel terör örgütlerine PKK'ya, DEAŞ'a çıkar, bir ucu organize suç çetelerine küresel uyuşturucu baronlarına çıkar, bir ucu Amerika'nın Afganistan politikasına çıkar, bir ucu üç kuruşluk torbacının aklına çıkar, bir ucu sahiplerinin imal ettiği veya anlaşamadığı metruk binalara, boş arsalara çıkar, bir ucu kültür terörizmine, bir ucu sosyal medyadan görsel medya platformlarına kadar sorumsuz ve şuursuz, gözünü para hırsı bürümüş emperyalist yapılara çıkar."
2021 yılındaki uyuşturucuyla mücadele verileri
Soylu, kendisinin de baba ve dede olduğunu, bu sebeple herkesin uyuşturucuyla mücadelede var olması gerektiğini anlattı.
Yurt genelinde 62 ilin atık sularında uyuşturucu analizleri yaptıklarını, 81 ilde ise 43 ayrı kriterle riskleri ölçtüklerini dile getiren Soylu, "Daha 25 gün önce uyuşturucu tacirinin peşinde koşarken şehit düşen polis kardeşimiz Abdulkadir Güngör'den, ailesinden, arkadaşlarından utanmadan meydanda, mitingde emniyet teşkilatımızı, yargımızı, bizatihi bizleri uyuşturucu tacirleriyle kol kola girmekle suçlasalar da bizim mücadelemizi herkes görüyor ve herkes şahitlik ediyor, Cenabı Allah da biliyor." ifadelerini kullandı.
Uyuşturucu meselesini siyaset malzemesi yapanları Allah'a havale ettiğini belirten Soylu, uyuşturucuyla mücadelenin bir insanlık meselesi olduğuna dikkati çekti.
Soylu, uyuşturucudan ölenlerin sayısının 2016'da 920 olduğunu, bu sene ise şu ana kadar 314'e düştüğünü bildirerek, şu bilgileri paylaştı:
"Yılbaşından bugüne kadar 53 ton esrar yakalandı. Bugün itibarıyla 19 ton eroin, 1,5 ton da gümrük, 20,5 ton, Cumhuriyet tarihinin yıl bitmeden rekoruna kavuştuk. Bundan 5-6 yıl evvel uyuşturucunun yüzde 25'i Ağrı, Van ve Hakkari civarında yakalanıyordu. Yüzde 75'i de batı vilayetlerimize gelebiliyordu. Şimdi yüzde 75'ini orada yakalıyoruz, sınırımızdan içeri girer girmez ancak yüzde 25'i bu tarafa geliyor ve katbekat da artırdık. Sadece Hakkari'de 6,5 tonun üzerinde eroin yakaladık. Bu çok büyük bir rakam ve hakikaten onları pes ettirebilmek için elimizden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük uyuşturucu operasyonlarını birçok ülkeyle yaptık, Almanya'dan Hollanda'ya kadar. Geçen gün İtalya'daydım. Onlarla birlikte 3-5 ay önce yaptığımız orada yakalamalardan bir tanesi olan çok büyük bir kokain yakalamasını paylaştık. Yani bir taraftan sahil güvenlik, bir taraftan jandarma, bir taraftan polis ve uluslararası sularda, uluslararası alanda çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet tarihinde en büyük yakalamaların olduğu operasyonlar da bu dönemde gerçekleşti."
Kendilerine atılan iftiralara rağmen denizlerde, uluslararası sularda operasyon yapmaya devam ettiklerini söyleyen Soylu, drone ve insansız hava araçlarıyla, kenevir ekimlerine karşı mücadele yürüttüklerini aktardı.
Soylu, "Geçen yıl 114 milyon kök kenevir yakaladık. Bu büyük bir rakam ve bunun önemli bir bölümünün PKK'ya gelir olarak, kaynak olarak gideceğini bilmenizi isterim. Onu da kestik. Narkotik operasyonlarında yakaladığımız tırları trafik eğitim tırı haline getirdik. Tırları yakalıyoruz, çocuklarımıza eğitim tırı yapıp bütün Türkiye'de okulların önüne getiriyoruz. Polis abileri, ablaları onlara trafik eğitimi veriyor. Aynı zamanda narkotik eğitim tırı yapıyoruz, çocuklarımıza eğitim veriyoruz." diye konuştu.
"Kimse benden aman dilemesin"
Uyuşturucu ile mücadele konusunda ailelerin emrine amade olduklarını bildiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bu işle ilgili siyaset yapanlara söylüyorum. Valla öyle bir sınanırsınız ki öyle bir sınanma içine girersiniz ki işin içinden çıkamazsınız. 'Ben nasıl oldu da bunları söyledim? Nasıl oldu da bu mücadele eden insanların hakkına girdim? Nasıl oldu da mücadele eden insanların karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları görmedim de bunu bir siyaset malzemesi haline getirdim?' diye kıvranır durursunuz. Bu işler tehlikeli işlerdir. Ben çok anne, baba gördüm. Allan böyle bir sınavla karşı karşıya kalındığında gayret, kuvvet versin, devlet versin, dost versin, güç versin. Onun için yalnız olmuyor, yalnız olmaz. Hepimiz bu işin her tarafından tutmak zorundayız. Uyuşturucu satıcısına kimse benden aman dilemesin. Ben dilemem, arkadaşlarıma da dilemeyin diyorum zaten. Cesaret edemeyecek hale getirmek lazım. Bu anneler gözyaşı dökeceğine uyuşturucu satıcısı gözyaşı döksün. Bu kadar basit."