Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bütün odaklarının ‘milli teknoloji hamlesi’ olduğunu söyleyen Kacır, “Türkiye’nin ancak kritik teknolojilerde tam bağımsızlığını görerek, yüksek teknoloji üreterek ve rekabetçi şekilde dünyaya ihraç ederek kalkınma hedeflerine ulaşabileceğimize inanıyoruz” dedi. Son 5 yılda üretimde imalat sanayii ve normal sanayinin payının yükseldiğini vurgulayan Kacır, son 13 yılda yüksek teknoloji üretiminde aralıksız bir yükseliş trendi olduğunun altını çizdi. Kacır, “2018 yılından bu yana üretimde yüksek teknolojinin payı fazlasıyla artmış durumda. Yüksek teknoloji ihracatında daha da fazla artış yakalamayı hedefliyoruz. Ar-Ge ve yüksek teknolojiye verdiğimiz önem ile bugün 7 milyar doların üzerinde yüksek teknoloji Ar-Ge ihracatı yapan bir ülkeyiz” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl ulaşılan 255,8 milyar dolarlık ihracatın 240,4 milyar dolarının imalat sanayii ürünlerinden oluştuğuna dikkat çeken Kacır, “Türkiye, İHA’larda dünya birincisi ancak otomotiv sektöründe 35, kimya sektöründe de 30,5 milyar dolarlık üretim yapıldı. Bunların yanı sıra beyaz eşya, ticari araç, çimento ve güneş paneli gibi alanlarda Avrupa birincisiyiz. Yine demir çelik üretiminde ve seramik sağlık gereçlerinde Avrupa’nın en iddialı ülkelerinden biriyiz. Pek çok alanda Türkiye hem Avrupa’nın hem dünyanın üretim üssü. Bizim rotamız yatırım, istihdam, üretim ve ihracat” dedi.
Bakan Kacır, önümüzdeki hafta uzay yolculuğuna çıkacak Türk astronot konusunda da şunları söyledi: “Bu bizce Türk çocuklarına, Türk gençlerine ilham kaynağı olacak bir iş. Ve bir ilk. Nedeni devamının gelecek olması. Ümit ederiz ki bu projenin devamını da milletçe hep beraber getirelim. Sadece uluslararası uzay istasyonuna astronot göndermekle kalmayalım. Teknolojik olarak bu projeleri kendi imkanlarımızla geliştirebilecek noktalara da gelelim. Milletçe sahip çıkmamız gereken bir alan. Hiçbir devlet yoktur ki bu alanlarda bir başarı elde ettiğinde bu başarıyı şunlar yaptı, bunlar yapmadı, diye içeride bir ayrım olsun. Bizim de bunlara milletçe sahip çıkmamız lazım. Nihayetinde siyasi iradenin elbette himayesiyle, desteğiyle bu alanlara kaynak ayırmasıyla bu projeler gerçekleşiyor. Ama kazanım milletin ortak kazanımı oluyor. Dolayısıyla biz tüm milletimizin bu işe sahip çıkacağına inanıyoruz. Çocuklarımızın gelecek hayallerinde daha fazla bilim olsun, teknoloji olsun ve hayalleri Türkiye’yi geleceğe taşımak üzere olsun. Ümit ederiz ki bu program, bu proje buna vesile olacak.”
Savunma sanayiinde inanılmaz bir başarı hikâyesine imza atıldığını söyleyen Bakan Kacır, “Harp paradigmasını değiştirebilecek İHA’ları geliştiren ve ihraç eden ülke konumuna geldik. Bayraktar TB2, Bayraktar TB3, Akıncı, Kızılelma, Anka, Anka-2, Anka-3, Aksungur ile sadece son 10 yılda Türkiye’nin gökyüzü ile buluşturduğu hava araçları oldu. Bu yönüyle her biri birbirinden farklı fonksiyonel özelliklere sahip araçları gökyüzü ile buluşturabilen dünyada ikinci bir ülke yok” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin kendi milli markasını yeni nesil teknolojilerle yollara çıkardığını belirten Kacır, teknolojileri sayesinde Togg’un küresel rekabet sahnesinde yer edinebilmeyi başardığının altını çizdi. İlk 8 ayda, 2023 yılsonu itibariyle 19 bin 589 Togg’un yollara çıktığını söyleyen Kacır, “Bugün Togg ekibi dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES Las Vegas’talar. Ekip SUV’dan sonraki sedan Coupe modelini dünyaya tanıtacak. Çok fazla detay vermek istemiyorum sürpriz olacak. Ancak sedan model 2025 yılında yollarda olacak ve yola çıktığında yüzde 51 yerli olan Togg, 2026 yılında yüzde 68 yerliliğe ulaşacak” dedi.