Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın vahşice öldürüldüğü iddia edildi. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na 2 Ekim günü girdikten sonra bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü belirtti. Kışlakçı yaptığı açıklamada “Biz içeride misafirhanede olduğunu, sonrasında da çıkarıldığını düşünüyorduk. Ancak, birkaç yerden teyit ettik. Cemal Kaşıkçı öldürüldü. Hepimizin başı sağ olsun. Biz gıyabi cenaze namazı için hazırlanıyoruz. Bundan sonra dünya vicdanı ile Suudi Arabistan karşı karşıya gelecek” dedi.
Kışlakçı, “Başınız sağ olsun, hazırlıklarınızı yapın, denildi. Şu an kesin delilleri bekliyoruz. Cenaze işlemlerine geçeceğiz. Cemal Kaşıkçı sadece Yemen ve Suriye’deki politikalarından dolayı Suudi Arabistan’ı eleştiriyordu. Yemen’de binlerce çocuk aç. Her gün bombardıman var. İran bir yandan, Suudi Arabistan bir yandan Yemen’de insanlar haksız yere öldürülüyor. Çocuklar aç ve sefil durumda. Milyonlarca çocuk aç ve sefil halde. Kaşıkçı sadece bunu eleştiriyordu” şeklinde konuştu.
Turan Kışlakçı, Suudi gazetecinin öldürüldüğü bilgisinin hangi kaynağa dayandığına ilişkin soruya, "Bu konuda yetkililer bize öldürüldüğünü ifade ettiler. Dün nişanlısını da arayıp aynı şekilde üzülmemesi gerektiğini fakat taksiratını onlara haber vermememizi istediler. Medyadan duydu maalesef" şeklinde cevap verdi. Kışlakçı, "Konsolosluk binasında mı öldürüldü?" sorusunu da, "Verilen bilgilere göre konsolosluk binasında öldürüldü. Daha ayrıntıları da büyük ihtimalle bugün, yarın açıklanacak. DEAŞ bile böyle bir eylemde bulunmadı. Bu, DEAŞvari bir eylem. Umarım bütün dünya vicdanı buna karşı harekete geçer. Dünya vicdanı bunu kaldıramaz. Hiçbir diploması tarihinde benzeri yok. Size misafir olan bir insanı barbarca öldürüyorsunuz. Bu doğru bir şey değil" diye cevapladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bir kısmı Suudi yetkili olan 15 Suudi vatandaşının, 2 uçakla İstanbul'a gelip aynı saatlerde Başkonsoloslukta bulundukları ve daha sonra ayrılarak geldikleri ülkelere döndüğü yönünde açıklamada bulundu.
Emniyet yetkilileri soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla bu çerçevede yürütüyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Kaşıkçı'nın 13.00'te gittiği başkonsoloslukta alıkoyulduğuna dair iddialara ilişkin çalışma yürüttüğünü belirtti. Başkonsolosluğa girdiği saatle, nişanlısının kendisinden haber alamadığını bildirdiği süre zarfında Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna yapılan tüm giriş çıkışlar da emniyet tarafından inceleniyor.
Kışlakçı, Suudi gazetecinin cenazesinin konsoloslukta olup olmadığına ilişkin soruya ise, "Onunla ilgili bilgimiz yok. Burada olmadığını biliyoruz biz. Biz zaten bundan dolayı kamera bilgilerini istedik. Dün Reuters'ı sayın konsolos çağırmış. Reuters'ı içeri alıp bütün odaları gösterdi. Bizim başından beri talep ettiğimiz bir şey vardı: 'Kamera görüntülerini verin'. O gün de kamera görüntülerinin çalışmadığını ifade ettiler Reuters'a. Bu bile her şeyi ispatlıyor, ortaya koyuyor" cevabını verdi. Bundan sonraki süreç içerisinde hukuki çalışmalarının süreceğini söyleyen Kışlakçı, “Bu durum karşısında ülkelerin tavrı çok önemli. Bunlar hukuk tanımıyorlar. Burada barbar bir yüz var. Suud ailesi buna tepki göstermelidir. Kaşıkçı bir gazeteciyldi ve bizim bir üyemizdi. Bu iş aydınlatalana kadar sürecin peşinde olacağız” dedi.
Suudi Arabistan Başkonsolosluğu önündeki bekleyiş sürerken dün binaya lüks araçlarla bazı yetkililer geldi. Daha önce Türkiye'ye gönderilen Suudlu polisler olduğu belirtilen kişiler, binada yaklaşık 2 saat kaldı. Dört lüks araçla gelen heyet, daha sonra binadan ayrıldı. Başkonsolosluk binasından çıkanlardan birisinin, boynuna Suudi Arabistan bayrağını atkı gibi astığı görüldü. Suudi Arabistan Başkonsolosluğu da, Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğüne dair suçlamaları reddetti.