Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ankesörlü telefon soruşturmasına takılan astsubay Semih Yılmaz, 13 Aralık’ta gözaltına alındı.
Yapılan araştırmada toplam 29 ankesör irtibatı tespit edilen ve başka askerlerle ardışık olarak arandığı belirlenen Yılmaz, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek itirafçı oldu. Ayrıca şüpheli Yılmaz, ifadesinde geçen 5 farklı ismi fotoğraflarından teşhis etti. Bu isimlerin arasında “İbrahim” kod adıyla bahsettiği Ankara Hakimi Mehmet Ali Ç. de bulunuyordu.
Titiz bir soruşturma yürüten savcılık, ifade ve teşhisteki çelişkiler nedeniyle Mehmet Ali Ç.’nin gözaltında olduğu süreçte Yılmaz’ın ifadesine ikinci kez başvurdu. Ayrıca şüpheli Yılmaz’dan bu sefer ‘canlı teşhis’ yapması istendi.
Yapılan canlı teşhis işleminin ardından ise Mehmet Ali Ç.’nin, Semih Yılmaz’ın ifadesinde geçen “İbrahim” kod adlı mahrem imam olmadığı açığa çıkarıldı. Yılmaz, Mehmet Ali Ç.’nin kendisiyle ilgilenen kişi olmadığını, ancak “İbrahim” kod adlı kişiye çok benzediğini söyledi.
Bunun üzerine araştırma yapan savcılık, Mehmet Ali Ç. ile şüpheli Semih Yılmaz’ın herhangi bir baz ve HTS irtibatına ulaşamadı. Yılmaz’ın yeniden verdiği ifadesi üzerine okuduğu okul, kaldığı ev, memleketi ve bağlantıları tekrar araştırılan “İbrahim” kod adlı kişinin Okan Yıldız olduğu ortaya çıkarıldı.
Öte yandan, Semih Yılmaz’ın babasının üzerine kayıtlı sabit hat ile Okan Yıldız arasında HTS irtibatının bulunduğu yapılan araştırmayla belirlendi. Ayrıca Semih Yılmaz’ın yer gösterme yaptığı örgütün kullandığı evin adresini, Okan Yıldız’ın 11 Mart 2007’de Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) adres kaydı olarak verdiği tespit edildi.