Başbakan Binali Yıldırım, ortak yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıldırım açıklamalarından öne çıkanlar:
Abdullah Gül'ün adaylığından bize ne? Adaysa çıkar millet seçer. Yarın bir açıklama yapacakmış galiba ben değerlendirmelerimi yaptım. AK Parti ona bütün makamları verdi sonrası tekrara giriyor. Abdullah Bey'in başından beri ben partimin emrindeyim demesini bekliyordum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde esasında o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hiçbir faninin yapamayacağı şeyi yaptı. Partim daha önemli burada yapacak çok iş var diye büyük bir fedakarlık yaptı.
Bütün konuşmalarda arkadaşlarımızın sen geç demelerine rağmen bunu yaptı. 'Ben partimin yanındayım' demeliydi. Bugün onları hatırlama gündür. Şu bir haftadaki baş döndürücü trafiğin bir anlamı yok. Proje dediğimiz şey doğal şartları içerisinde gelişmeyen bir dayatmadır. PYD/YPG oluşumu bir projedir. Muhalefet bir önceki referandumda bir inisiyatif peşine düştüler. Zorlamayla siyaset inşa edilemez. Olmamasının nedeni hiç bir alt yapısı yok seçim zamanı bir telaşla partiler birbirlerine koşuşturuyorlar. Eğer Türkiye'de siyaset uzun soluklu olacaksa parti başkanları bir seçim yapmalı.
İlk turda seçim garanti değil. Seçim kendi içinde bulunduğu şartlar içinde belli olmaz. Türkiye bir yönetim değişikliği kararını referandumda verdi. Eskiden milletvekil seçilirdi ama kimin hükümet olacağı belli olmazdı. Ankara'ya gelince işler insanların düşündüğü gibi gitmezdi. 90'lı yıllarda Refah'la Anap kuruldu kurulacak bir yerden rüzgar esti döndü başka bir şeye. Ne oldu Türkiye istikrarı kaybetti. Bu seçimde halkın yüzde 51'inin oyu alınacak. Bu da tam demokrasi demek. Meclis tam güçlenecek. Cumhurbaşkanı'nın bir kanuna ihtiyacı olduğunda bu düzenleme meclis kararıyla yapılacak.
Partlamentoda Cumhurbaşkanı kendi partisinden kişi sayısı azalırsa bir sıkıntı olur. Ama şu sigortası da var. Anayasa değişikliği yapılırken bunların hepsi göze alındı. Cumhurbaşkanı hükümetiyle 5 yıl boyunca memleketin işlerini yapmak için tüm yetkiyi verdi. Büyük reformlar yapılacak.
Muhalefetin üst akılının arkasında FETÖ var. FETÖ bunun gayreti içerisinde belirli bir alan bulunca bu şekilde bir faaliyet var. Recep Tayyip Erdoğan gidiyor Suriye'de etkili oluyor. Buradaki sorunları yaşayan bedel ödeyen şehit veren biziz. Saadet Partisi'nin rahmetli Erbakan'dan gelen misyonuyla bunların alakası yok. Tabanı bundan ayrı tutuyorum. Bu savrulmanın sebebi ihtiras ve çekememezlik. Soruyorlar 'İttifak yapacak mısınız AK Parti'yle diyorlar' 'Anahtarları teslim etsinler yapacağız' diyorlar yani bu ne demek?
Bu işin beli kırıldı ama bu belayı başımıza saran dış güçler bunları desteklemeye devam ediyor. Teröristbaşı Fethullah Gülen'in iade etmemesinde ne diyecek bize ABD? Bize verilmesi gereken ne zarar varsa FETÖ veriyor. Finansmanını da ABD yapıyor. AK Parti ve MHP dışında tüm aktörleri harekete geçiren bir sistem var.
Bugünkü Saadet Partisi'nin rahmetli Erbakan ile ne alakası var? Tabanı ayrı tutuyorum. Tabana benim saygım var. 28 Şubat'ta rahmetli Erbakan'ın devrilmesi için her türlü oyunun içine girenleri siz ödüllendirirseniz ve adını bir de "Erbakan Ödülleri" koyarsanız onun kemiklerini sızlatırsınız..
Üç dönem konusunda genel MKYK'ya verilmişti. MYK'ya devredildi bu yetki. Üç dönemliklerle ilgil katı bir uygulama yok bizim partimizde. İhtiyaç durumlarına göre değerlendirme yapılacak. Ben de milletvekili adaylığına başvuracağım, prensip vekillerimiz doğal adaydır.
Ben Kılıçdaroğlu'na bilgi verdim. Kendisine durumu anlattım ve nasıl bir tutum sergileyeceğimizi anlattım. Biz milleti meydanlara davet edeceğim. Siz de partililerinize de çağrı yapın çünkü bu parti meselesi değil, milli meseledir. Bana bu kadar insanın güvenliğini kim sağlayacak dedi.
İçişleri Bakanı Fransa'daydı. Fransa 'Bilgilendirirseniz olur' dedi. Bu ülkelerde kampanya çalışmaları yapılacak. Şartları zorlayıp gerilim yapma niyetimiz yok. AB demokrasiden bahsediyor konuşma özgürlüğünden bahsediyor. Ama kampanyaya kısıtlama getirme olmuyor. Doğru dürüst gerekçe de yok. Zamanında PKK'ya çok fırsat tanıdılar şimdi bir müdahalede tozu dumana katıyorlar.
Türkiye yurt içi ve dışında bölücülere karşı mücadeleler veriyor. Buralarda devlet otoritesi sağlanmış durumda. Terör örgütü baskısı hissetmeden yaşıyor. Bu istikrarın devam etmesini istiyoruz. Misak-ı Milli sınırları içerisinde bir karış toprağımıza zarar gelmeden tek millet olmalıyız. Farklı düşüncelerimiz ve inançlarımız olabilir. Bizi biz yapan değerlerimiz var onlara sahip çıkmak zorundayız.
Kürt seçmenin MHP'ye oy vermeme riski yok. Ben Kürtler'in böyle bir derdi olduğunu düşünmüyorum. PKK Kürtler'in de sorunu Türkler'in de sorunu. PKK bölgenin kalkınmasını geciktirmiş. Kürt vatandaşları da Türk vatandaşları da başımızın tacıdır. İnsanlarda gelecek beklentisi var. Bu yaralar ne zaman sarılacak? Ekonomi nasıl canlanacak? Bu beklentiler var. Terör örgütünün istismar alanları azaldı yok oldu. MHP söylemiyle bizim söylememiz arasında pek fark yok. Aynı değerleri savunuyoruz. O bakımdan bir problemimiz yok bizim problemimiz terör örgütleriyle.
E Muhtıra bugünkü sürecin başlangıcıdır. AK Parti o muhtırayı iadeli taahhütlü geri gönderdi. Onu yolcu ettik. Bizi millet seçti, yetkiyi millet verdi millet isterse alır bizden dedik. İkinci adım 267 icadı.
Darbe yapmak isteyenler 15 Temmuz'u hatırlasın. Çılgınlık yapmak isteyen bedelini öder.
Bakanlıkların sayısı azalacak. Tabii ona cumhurbaşkanı karar verecek ama düşüncesinin azalması yönünde olduğunu biliyorum. Sayı vermem doğru olmaz ama azalacağını söyleyebilirim. Başta başbakan yok yardımcıları yok kafadan 20 kişi düşüyor. Başkan yardımcıları olacak ama sayıları konusunda çalışılıyor. Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve bürokrasi ile ilgili uzmanlar çalışıyor. Yedi tane komisyon var. Yerel yönetimlerle ilgili bir değişiklik olmayacak. Yeni il kurulması gibi konular kanun konusu. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilgili olacak şey değil. Ne kadar çok bakanlık o kadar bürokrasi demek. Bakanlığın azalması hızlandıracak. Vatandaşların birey olarak işleri teknolojik olarak çözülecek.
Benim gönlümde kamuda çalışanların sözleşmeli olmasından yanayım. Sözleşme güvence açısından olumsuzluk getirmiyor. Sözleşme performansı arttırıyor. Verimlilik artıyor. Bölgeler arasında ihtiyaçları planlama yapıyorsunuz, nerede ihtiyaç varsa oraya alıyorsunuz. Yine devlette çalışıyorsunuz. Ücret olarak da kadrolardan aşağı değil.
İzmir'de yapıların yüzde 68'i ruhsatsız ve depreme karşı yeterli sağlamlığa sahip değil. 12 milyon yapıya ruhsata aykırı yapılış veya mülkiyet problemi var veya hiç imarı yok. Kasçak yapmış ama içinde oturuyor. Bunlara yapı kayıt belgesi vereceğiz. Yaptığımız bir af değil durum tespitidir. Yapı kayıt belgesini alacak eğer kentse dönüşüme dahil olursa ona ciddi avantajlar da sağlanacak.
Ekonomiyle ilgili bir endişemiz yok. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisi sürüyor.
Bedelli askerliğe bakış açımız olumlu. Orada istismar olmamalı sadece. Profesyonel askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate alınması gereken bir husus. Benim düşüncem bu. Buradan elde edilecek kaynağın da savunma sanayimizi güçlendirme için kullanılması gerekir.
Bizim için Mümbiç'teki PKK varlığı bir tehdittir, güvenlik meselesidir ve mutlaka çözülmelidir. Bir şekilde çözülecek.