Yüzyılın vurgunu: İstanbul'u saran ahtapot

Haber Merkezi
04:0029/05/2025, Perşembe
G: 29/05/2025, Perşembe
Yeni Şafak
Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk ağı.
Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk ağı.

İmamoğlu’nun yönettiği İBB rüşvet ve yolsuzluk ağı, İstanbul’u ahtapot gibi sardı. Saraçhane üzerinden İstanbul’u haraca bağlayan çetede Murat Ongun, Âdem Soytekin, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Murat Kapki, Ertan Yıldız, Emrah Bağdatlı ve Murat Gülibrahimoğlu kritik rol aldı. İşte düzmece ihalelerle devlet malını yağmalayan, iş adamlarını canından bezdiren o ahtapot.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonlar, Saraçhane üzerinden İstanbul’u ahtapot gibi saran haraç çetesini su yüzüne çıkardı. Soruşturma kapsamında tespit edilen deliller, MASAK raporları ve alınan kritik ifadeler, örgüt içinde çözülmeyi beraberinde getirdi. Rüşvet çarkındaki kilit isimler, yüz milyonlarca liralık yolsuzluğun nasıl yapıldığını tüm detaylarıyla anlatarak itirafçı oldu. İşte İstanbul’u haraca bağlayan, iş adamlarını canından bezdiren, düzmece ihalelerle devlet malını yağmalayan o ahtapot…

EKREM İMAMOĞLU

Kendi ifadesiyle “Alt katı ahır olan 60 metrekarelik evde” başlayan hayat yolculuğu, 19 Mart’taki yolsuzluk operasyonuna kadar dillere destan bir zenginleşme öyküsüne dönüştü! 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildiğinde ilk işi kendisine çekirdek kadro kurmak oldu. Soruşturma dosyasına da giren iddia ve ifadelere göre bu kadro İstanbul’un en hızlı büyüyen ilçelerinden birisi olan Beylikdüzü’nde adeta terör estirdi. Taş üstüne taş koymak için ruhsat isteyen müteahhitler bu kadroya milyonlarca lira para ya da daire vermek zorunda kaldı. Bu yollarla toplanan paraların aktığı adreslerden birisi de İmamoğlu İnşaat oldu. Aynı kadro ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne taşınınca, iddiasını daha da büyüterek gözünü Türkiye’ye dikti. Bunun için hedef CHP Genel Başkanlığı oldu. Parti kurultayından önce milyonlarca lira dağıtarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirip, yerine emanetçi olarak Özgür Özel’i getirdi. Bugün akıl almaz servetiyle, milyarlarca lira vurgun yapan örgütün yöneticisi olmakla suçlanıyor.

MURAT ONGUN

Gazeteciydi… 2014 yılında işsiz kalıp meteliğe kurşun attığı dönemde Ekrem İmamoğlu ile tanışınca talihi döndü. Beylikdüzü kadrosundaydı ama asıl namını İBB’ye taşınınca yaptı. İmamoğlu’nun prensi oldu. İBB iştiraklerinden Medya A.Ş ve Kültür A.Ş.’de milyarlarca liralık vurguna öncülük ettiği iddia ediliyor. Kültür A.Ş. avukatı olan Selman Narman, ihalelerin Ongun tarafından organize edildiğini, fahiş bedellerle İmamoğlu’nun kasası olduğu iddia edilen isimlere verildiğini belirtti. Yine gerçekte Ongun’a ait olan şirketin de ihalelerden pay aldığını öne sürdü. Gizli tanık Meşe de Ongun’un rüşvetten elde ettiği paraları İlker Aslan, Dursun Subaşı, Ufuk İnan ile Kasımpaşa'daki ek hizmet binasında bölüştüğünü söyledi. Bir başka tanık ise ihale karşılığında Murat Ongun’un kendilerinden talepleri olduğunu aktardı. Mahkemede 350 bin lira geliri olduğunu beyan etse de operasyon sırasında evinden balya balya TL ve döviz çıktı. 350 bin lira gelirle, aylık kirası 300 bin lira olan villada oturmayı nasıl başardığı da merak konusu.

ADEM SOYTEKİN

Daha 3-5 yıl önce inşaatlarda kalfaydı. İmamoğlu’nun Beylikdüzü ekibine dahil olunca kısa sürede milyarderler listesine girdi. Beylikdüzü ekibinin en gözü kara ismi olarak biliniyor. Kimine göre İmamoğlu’nun gizli ortağı, kimine göre ise gizli kasa. Örgütteki rolü, bilerek çözümsüz bırakılan imar dosyalarını çözüp, iş adamlarından milyonlarca lira rüşvet almak. Adı 20’den fazla tanığın ifadesinde geçiyor. Sadece iş adamı Metin Gül, Soytekin’e 200 milyon lira rüşvet verdiğini belirtiyor. Gizli tanık “Meşe” ise İmamoğlu ve Soytekin’in ortak olduğunu, Soytekin’in malvarlığının bir kısmının aslında İmamoğlu’na ait olduğunu iddia ediyor. Beylikdüzü ve İBB dönemlerinde İmamoğlu ile “iş yapanların” hemen hepsi Soytekin’i tanıyor. Belediyeyle çalışan firmaların hak edişlerini zamanında alabilmeleri için Soytekin’e yüzde 10-20’sini rüşvet olarak verdiği iddia ediliyor. Bu rüşvetler “komisyonla” ya da “kazan kazan” adlı sistemle, elden ya da malvarlığı devriyle veriliyor. Rüşvet daire ve ofisler de önce Soytekin’e, ardından İmamoğlu ile bağlantılı diğer isim ve şirketlere devrediliyor.

TUNCAY YILMAZ

Rüşvet paralarının aktığı İmamoğlu İnşaat’ın Genel Müdürü ve Ekrem İmamoğlu’nun sır küpü. Yolsuzluk soruşturmasında vurgunu anlatan 15 tanığın ifadesinde adı geçiyor. Tanıklar, rüşvet havuzuna para toplayan isimlerden birisi olduğunu belirtiyor. Tanık iş adamı Muzaffer Beyaz, rüşvet karşılığında alınan dairelerle ilgili Yılmaz’ı adres gösteriyor: “İnşaatlardan alınan daireler Soytekin'in üzerine yapılırdı. Bu işlerin takipçisi ise Tuncay Yılmaz’dı.” İş adamı Adem Kameroğlu da Beylikdüzü’ndeki bir projesine ruhsat alamadığını, sorunu çözmek için Yılmaz’a yönlendirildiğini belirtiyor. Kameroğlu, “Ruhsat karşılığı bir villa istendi. İstediği beyaz eşyadan mobilyasına kadar her şeyi lüks markalardan aldırdıktan sonra villayı İmamoğlu’nun şirketi SSB İnşaat’a devrettim” dedi. CHP’nin İstanbul il binasının satın alınması sürecinde aktif rol oynadı. Çanta çanta paralarla kameralara yakalanan Yılmaz, dikilen para kulesinin de ana mimarlarından birisi oldu. İddiaya göre Özgür Özel’in seçildiği CHP kongresinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirmek için delegelere rüşvet dağıtan isimlerden birisi de yine Yılmaz’dı…

FATİH KELEŞ

Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı. Tıpkı ahtapotun diğer kolları gibi onunki de bir başarı hikayesi! 2014'te kayınpederinin mermer atölyesinde çalışırken İmamoğlu ile tanışınca şaşaalı günler başladı. Tanık ifadelerine göre kısa sürede Beylikdüzü’nde kurulan rüşvet düzeninin ana çarklarından oldu. İBB ihalelerinden yüzde 10 komisyon aldığı öne sürülüyor. Komisyonu doğrudan tahsil ettiği için kendisine “Kafa Koparan Fatih” lakabının takıldığı iddia ediliyor. Keleş’in belediye ihalelerinden gelen paraları gayrimenkul ve şirketler aracılığıyla akladığı ifade ediliyor. Üzerine kayıtlı gayrimenkuller de dikkat çekici. Sadece kendisi değil, kardeşi Zafer Keleş de rüşvet ağının parçası olduğu gerekçesiyle tutuklu. Zafer Keleş’in rüşvet paralarının transferinde kuryelik yaptığı öne sürülüyor. MASAK raporlarında örgütün diğer kasası olan Adem Soytekin’le yaptığı taşınmaz devirleri gözden kaçmıyor. Beylikdüzü’nde marina bölgesinde İmamoğlu ile karşılıklı villa aldığı, sanayi sitelerinde arsa sahibi olduğu ve Marmaris’te tekne edindiği öne sürülüyor.

MURAT KAPKİ

Yolsuzluk ekibinin parlak iş adamlarından birisi… İmamoğlu ile tanıştıktan sonra onun da hayatı değişti. Tekstil sektöründe faaliyet gösterirken reklamcılığa merak sardı. İmamoğlu’nun seçim sponsorları arasında yer aldı. Dosyaya giren tanık ifadesine göre, İmamoğlu İBB Başkanlığı’na seçildikten sonra şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarının pazarlamasını üstlendi. Bu işlerden hayatın olağan akışına aykırı şekilde kâr elde ederek servet kazandı. Yine tanıkların ifadesine göre diğer mahareti naylon faturacılık oldu. Kurduğu paravan şirketler üzerinden İBB’ye yüz milyonlarca liralık naylon fatura kesti. Bu faturalarla elde edilen paraların nereye gittiği belirlenemezken, o aldığı komisyonlarla kasasını doldurdu, milyonlarca liralık lüks konutlar aldı. Soruşturmada itirafçı olan Ahmet Çiçek, “İmamoğlu’nun reklamcısı” diye anılan Murat Kapki’nin, Ferko Plaza’nın 21’inci katındaki ofisinin para bavullarıyla dolu olduğunu söyledi.

ERTAN YILDIZ

Özgeçmişinde çeşitli şirketlerde yöneticilik yaptığı yazsa da Türkiye onu İmamoğlu ile samimi ilişkisiyle tanıdı. Ekibe 2019’da dahil oldu ancak kısa sürede karar vericiler arasına girdi. Örgütün 4 numarası olarak kayıtlara geçti. İddiaya göre, örgütün tahsilatçıları tarafından toplanan haraç onda toplandı. Seçim öncesinde CHP’li adayların kampanyası için gerekli parayı toplama görevi de Yıldız’daydı. İtirafçılara göre bu parayı İBB’den ihale alan firmalardan topladı. Bakırköy Belediye Meclis Üyesi olduğu için Yeşilköy’deki restoranları resmen haraca bağladığı öne sürüldü. Tanıklara göre önce bu restoranların ruhsatlarını iptal ettirdi, ardından 500 bin dolar ila 3 milyon dolar rüşvet karşılığında yeniden ruhsat almalarına yardımcı oldu. Bakırköy’deki Capacity AVM’nin sahiplerinden istediği 5 milyon dolar rüşvet de soruşturma dosyasına girdi. Birçok müteahhit, onun aleyhinde ifade verdi. Etkin pişmanlıktan yararlanıp ana aktörlerinden olduğu rüşvet düzenini anlattığı için tahliye edildi.

EMRAH BAĞDATLI

Örgüt içinde, zenginleşme hikayesi kişisel gelişim kitaplarına konu olacak isimlerden birisi! Kameraman olarak başladığı çalışma hayatında kısa sürede milyarderliğe ulaşmasıyla dikkat çekiyor. İmamoğlu’nun prensi “Murat Ongun’un sağ kolu, kasası, gizli ortağı” gibi birçok sıfatla anılıyor. Kendi şirketi ve 35 kişi üzerine kurduğu paravan şirketlerle İBB’den 60’tan fazla ihale aldı. Evinden milyonlarca lira değerinde saat koleksiyonu çıktı. İş yerinde yapılan aramalarda ele geçirilen balya balya paralar da cabası. Ongun’la ortak yarış atları olduğu iddiası var. Örgütün paralarını saklayan isim olduğu ifade ediliyor. 19 Mart’ta düzenlenen operasyondan 2 hafta önce 5 Mart’ta İpsala'dan yurt dışına kaçtı. Takip edilmemek için telefonunu evde bıraktığı ve “yumuşak karın olduğu için” bu kaçışın Ongun tarafından onaylandığı öne sürüldü. Birçok tanık, ifadelerinde, Emrah Bağdatlı’nın rüşvet çarkının en faal ismi olduğunu, itirafçı olması halinde yapının tamamen deşifre olacağını belirtti.

MURAT GÜLİBRAHİMOĞLU

İBB’de döküm sahası rantının tek hakimi. İstanbul’un hafriyat işlerini elinde tutan, “toprağın baronu” olarak anılıyor. Sahibi olduğu Güney Cebeci Madencilik üzerinden, İstanbul’daki döküm sahalarının kontrolünü tamamen ele geçirdi. Bu tekel, iddiaya göre her ay milyonlarca liralık kayıt dışı kazanç sağladı. Yapılan araştırmalara göre belediyeye aylık zararı en az 1,5 milyar TL. MASAK raporlarında, elde edilen paraların hem Gülibrahimoğlu’nun hem de birinci ve ikinci derece akrabalarının hesaplarına sistematik biçimde aktarıldığı tespit edildi. Bu paranın bir kısmı gayrimenkul ve araç alımlarıyla, bir kısmı da kripto varlıklar ve yurt dışı hesaplarda aklandığı iddia ediliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülibrahimoğlu hakkında “suç örgütüne üye olmak”, “malvarlığı değerlerini aklamak” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” suçlamalarıyla yakalama kararı çıkardı. Firari Gülibrahimoğlu’nun sahibi olduğu Güney Cebeci Madencilik'e kayyum atandı. Şirketin tüm varlıklarına, banka hesaplarına ve kripto cüzdanlarına el konuldu. Tanık ifadelerinde Gülibrahimoğlu’nun “rüşvet organizasyonunun arazideki ayağı” olduğu ileri sürülüyor.

Soruşturmayı sulandırıyor

  • CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel’in, Haraçhane’nin başındaki Ekrem İmamoğlu’nu savunurken kimyası bozuldu. Yeni bilgi, belge ve itiraflara cevap vermek yerine önüne geleni tehdit eden Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “İstanbul'dan Türkiye'ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor” sözlerine en son Meclis kürsüsünde cevap verirken gazetemiz Yeni Şafak’a gönderme yaptı. İBB’deki yolsuzluk soruşturmasını sulandıran Özel, hazırlattığı ahtapot resmini gösterirken, “Al sana ahtapot! Ahtapot meraklılarına gösterilir. Yeni Şafak, hazırla manşeti, en güzel sen yapıyorsun mizanpajı. Hadi! Hadi Yeni Şafak!” ifadelerini kullandı. Özel üstünü örtmeye çalışsa da Yeni Şafak İstanbul’u saran ahtapotu resmetti.


#İBB
#Yolsuzluk
#Ekrem İmamoğlu