15 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında Çengelköy Polis Merkezi'nin askerler tarafından basıldığını duyan 3 çocuk babası kuyumcu esnafı Halil Kantarcı, buraya gitmek üzere evden ayrıldı. Yolda darbeciler tarafından önü kesilen Kantarcı, 2 kurşunla vurularak şehit edildi. Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Kantarcı'nın cenazesi Çengelköy Mezarlığı'na defnedildi.
Yurt içinde ve yurt dışında birçok kuruma ismi verilen Halil Kantarcı'nın Sivas'ta yaşayan babası Ali Kantarcı, şehadetinin 8'inci yıl dönümünde oğlunu anlattı. Ali Kantarcı, "Olayın yaşandığı gece kayınvalidesinde misafirliktelermiş. Diğer çocuklarım havaalanından Halil'i arayıp darbe olduğunu söylemişler. Hemen dışarıya çıkmış. O sıra gelinim alçak uçuş yapan uçaklar nedeniyle çıkan sesten korkmuş. Bir şeyin patladığını düşünmüş. Dışarı çıktığında Halil'i yan binanın önünde görmüş. Halil gitme, bir gariplik var demiş. Halil orada karısıyla helalleştikten sonra yürüyerek Çengelköy Karakolu'na gitmeye çalıştığı sırada darbeciler tarafından önü kesilip şehit edildi" dedi.
Olayı 16 Temmuz sabahı Sivas'ta öğrenen baba Kantarcı, "Amcamın oğlu geldi, İstanbul'a gitmemiz gerekiyor, Halil yaralanmış dedi. Buradan arabaya bindik, gittiğimizdeyse Halil'in maalesef şehit olduğunu öğrendim. İstanbul'a gidene kadar Halil'i yaralı olarak biliyordum. Halil sakin bir çocuktu. Okumayı çok seviyordu. Çevresine yardım etmeyi seviyordu. Allah razı olsun çocuklarımın hiçbiri başımı öne eğdirmedi, gururlandırdılar. Halil İslam'a daha bir düşkündü. İşi haricinde kendini okumaya veriyordu. Halil'in ismi yaşatılıyor. Sri Lanka'da 3 katlı bir yetimhane var, 1 tane mescit var, Adapazarı'nda 1 okul var, Çanakkale'de var, İzmir'de var, Kayseri'de yine adına 1 yurt var, Sivas'ta işitme engelliler okulu var, Çengelköy‘de okullar var. Birçok yerde ismi yaşatılıyor. Ben de ismini yaşatıp unutmayanlara dua ediyorum” ifadelerini kullandı.
Oğlu Halil şehit olduktan sonra birçok insanın kendisini aradığını ve tanındığını belirten Ali Kantarcı, "İnanın Halil şehit olduktan sonra hiçbir zaman telefonlarım susmadı. Samsun'dan, Tokat'tan, İzmir'den, Çanakkale'den yurt dışından dahi arayanlar oldu. Medine'ye gittim orada dahi beni tanıdılar. Bizi Halil olarak kabul et biz de bir Halil'iz dediler. Dursun olan ismini bana Halil olarak tanıtanlar var. 1 tane Halil kaybettim ama 100 bin tane Halil'im oldu. Tabii ki yine de dayanmak kolay değil. Allah ondan razı olsun. Bütün şehitlerin fotoğraflarına baktığınızda hepsinin yüzünde bir nur olduğunu görürsünüz. Tüm şehitlerimizde bir ayrıcalık görülüyor. O gün bütün vatandaşlarımız Halil'le aynı şeyi yaptı. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Gazilerimize de huzurlu bir yaşam dilerim" diye konuştu.