Tüm moda diyet akımlarının aksine son dönemde süt ve süt ürünlerinin öneminin tekrar kabul edildiğini belirten Uzman Diyetisyeni Işın Sayın, “Gebelik, emzirme, büyüme, gelişme, menopoz ve yaşlanma, süreçlerinde hep yanımızda olması gereken süt ve süt ürünleri çok ama çok değerli. Sinir iletimi, kas kasılması, kanın pıhtılaşması, kanda LDL kolesterolü düşürmeye ve yağ yakımına yardımcı, kemik ve diş sağlığı gibi önemli görevleri olduğundan hayat boyu beslenmemizdeki yerini koruyacak” dedi.
diyen Sayın, “Besinler kısmen sindirildikten sonra bağırsaklarda sindirilmeye devam eder. Bağırsakların iç çeperine sıkıca tutunan probiyotikler, toksik maddelere, zararlı mikroorganizmalara karşı bedeni korur. Böylece iç organlarda gelişebilecek sayısız hastalığı önler. 2019’da hepimiz probiyotik besinlerin kıymetinin bilincinde olmalıyız. Düzenli olarak kefir, probiyotik takviyesi yapılmış süt tüketmeliyiz. Tatlı isteği için ise özellikle bozayı tercih edebiliriz” şeklinde konuştu.
diyen Sayın, “Et ve hayvan dokularından üretilen pek çok gıdanın yerini vejetaryen seçenekler alacak. Küresel ısınma ve değişen iklimler, yok olan türler, düşen toprak kalitesi ile neticede insanlar kendinden başka canlılara saygı ve sevgi konusunda çok farklı bir bilinç seviyesine doğru yaklaşıyor” yorumlarında bulundu.
Kişiye özel beslenme programlarının önemine de değinen Sayın, “Enerjisi kısıtlanmış ya da salt protein üzerine kurulmuş moda akımlar bitti. Bağırsak mikro florasıyla uyumlu kişiye özel beslenme programları, genetik haritasına göre, gelecekte sizi bekleyen hastalıklara karşı koruyucu, önleyici, tedavi edici özellikte kişiye özel beslenme programları revaçta olacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.