40 sanatçıyla dört gün dört gece

Latife Beyza Turgut
Latife Beyza Turgut
04:004/06/2023, Pazar
G: 3/06/2023, Cumartesi
Yeni Şafak
Uğur Acil’in çalışması olan “Çöl Dumanı” isimli AR destekli eser.
Uğur Acil’in çalışması olan “Çöl Dumanı” isimli AR destekli eser.

Bu yıl üçüncüsü yapılan Dijital Sanat Festivali geride kalan yıllarına fark attı. Festival bu sene, dijital sanatlar alanında çalışmalarıyla takdir edilen ulusal ve uluslararası toplam 40 sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Dört günlük festivalin bugün son günü. Ayrıca çocuklar için de etkinlikler, atölyeler festival kapsamında gerçekleşiyor.

Türkiye’nin ilk ve tek dijital sanat festivali, İstanbul Dijital Sanat Festivali, geçtiğimiz günlerde üçüncü kez kapılarını açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle, Mezo Dijital tarafından düzenlenen festival, dört gün boyunca dijital sanatlar alanında yurt içinden ve yurt dışından önemli isimleri gençler, öğrenciler ve sanatseverlerle buluşturuyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Dijital Sanat Festivali’nin hikâyesi aslında beş yıl öncesine, 2019 yılı Mayıs ayına kadar uzanıyor. Düzenlenmesi düşünülen ilk festival, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi şartlarından dolayı iki yıl erteleniyor ve ilk organizasyon ancak 2021 yılında Binbirdirek Sarnıcı’nda gerçekleştiriliyor. İkinci yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Fişekhane’ye taşınan etkinlik, bugün ise sanat alanında İstanbul’un kalbinin attığı bir yerde, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. İlk festivalin biraz da zor şartlar altında yapıldığını dile getiren MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital Dönüşüm Uzmanı ve festivalin genel koordinatörü Dr. Nabat Garakhanova, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle bu zorlukları aştıklarını söylüyor ve ekliyor: “İlk iki festivalde hep daha iyiye gitmeye, daha güzel projeler geliştirmeye, daha yenilikçi olmaya azami gayret göstermiştik. Şimdiyse bütün bu gayretlerin sonuç bulduğuna inanıyorum. Çünkü İstanbul Dijital Sanat Festivali’nin üçüncüsü, gerçekten de tam bir festival havasında oldu.”

KÜRATÖR AVIND SÜRECE DAHİL

Festival geride kalan yıllarına fark atarak bu sene dijital sanatlar alanında çalışmalarıyla takdir edilen ulusal ve uluslararası toplam 40 sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Festival, eserlerinde olduğu gibi küratöryel süreçte de yapay zekaya imkân tanıyor. Festival küratörlüğünü Esra Özkan ve Julie Walsh ile birlikte Türkiye’nin ilk yapay zekâ küratörü Avind de üstleniyor. Alanında uzman kişilerden oluşan bir ekibin 8 aylık çalışması sonucunda hayata geçen Avind, ilk kez geçtiğimiz yıl ekibe dahil olmuştu. Bu yıl ise festivalin temasını belirlemeden tema kapsamında ağırlanacak olan sanatçıları ve bu sanatçıların eserlerini seçmeye kadar tüm sürecin içerisinde yer almış.

Sanatseverleri birbirinden farklı disiplinler arasındaki ilişki hakkında düşünmeye sevk eden festival, normal şartlarda yan yana görülmeyecek işleri bir araya getiriyor. Böylece farklı disiplinlerin birbirlerine ne tür katkılar sunabileceğinin de cevabını arıyor. Festivale bu yıl ilk kez küratörlük yapan Julie Walsh, Eduardo Kac, Tamiko Thiel, Soliman Lopez, Laurent Mignonneau ve Christa Sommerer gibi yurtdışından seçtiği sanatçıları festivale dahil ediyor. Walsh, “Uluslararası üne sahip bu sanatçıların Türkiye’den 20 sanatçıyla birlikte sergilenmesinin harika olacağını düşündüm. Ayrıca AKM gibi büyük bir mekanda biraz dram yaratacak sanat eserleri arıyordum. Bu sanatçılar İstanbul’da sergilemekten heyecan duyuyorlar” ifadesinde bulunuyor. Azerbaycan’ın ilk yapay zeka sanatçısı Şuşa da Istanbul Dijital Sanat Festivali’nin üçüncü edisyonunda, yer alan sanatçılar arasında.

ETKİLEŞİMLİ SANAT ÜZERİNE YOĞUNLAŞTIK

Bir diğer festival küratörü Esra Özkan, “Bu festivalde sanatçılar, dijital medya, 3D baskı veya sanal gerçeklik gibi teknolojik araçları kullanarak yeni ve etkileşimli sanat eserleri üzerine yoğunlaşıyor. Bu bağlamda festivalde, yazılımcılar, sanatçılar, mühendisler gibi farklı alanlardan gelen birçok kişi var. Biz sergi içerisinde bahsettiğim konular özelinde izleyiciye bir hikâye sunuyoruz” ifadelerini kullanıyor. Dijital sanatın yarını teknolojiyi ve bilimi anlamak ve sanatları harmalamaktan geçtiğinin altını çizen Özkan, bu sonuç için de çocuklardan başlayarak gençlere ulaşmanın oldukça önemli olduğunu düşünüyor. Festival özelinde her gün 7-18 yaş arası çocuk/gençler için atölyeler düzenleniyor. Ayrıca iş insanları ile sektördeki sanatçıların ziyaretçilerle bir araya geleceği paneller ve TRT 2’nin desteğiyle sanatçıların konuk olacağı söyleşiler de programa dahil edilmiş. Herkese açık ve ücretsiz olacak festivalde işitsel ve görsel performansların yanı sıra; yapay zeka, girişimcilik, biosanat, 6G teknolojileri gibi pek çok konuda panel ve atölyeler gerçekleştiriyor.

Bilim, teknoloji ve sanatın kesişebileceğini gösterecek ve bu olgular arasındaki sınırların eriyerek yeni yollara nasıl evrilebileceğine ilişkin katkıda bulunacak festivalde; H. Pars Polat, Muse VR, Cem Sonel, Eduardo Kac, Soliman Lopez, Tamiko Thiel,İrem Buğdaycı, Kobi Walsh, Ozruh (Levent Özruh, Sara Martinez Zamora, Evan Preuss, Isaac, Palmiere Szabo, Elise Wehowski), Laurent Mignonneau, Christa Sommerer, Nergiz Yeşil, Ahmet R. Ekici, Hakan Sorar, Balkan Karısman, Burak Dirgen, Ecem Dilan Köse, RAW,Özcan Saraç, Zeynep Nal, Hakan Yılmaz, Varol Topaç, Uğur Acil, XR Month, Farhad Farzaliyev ve Azerbaycanlı yapay zeka sanatçısı Susha’nın eserleri yer alacak. İstanbul Dijital Sanat Festivali, 4 gün boyunca sanatseverleri dijital dünyanın büyülü dünyasında yolculuğa çıkaracak.

Son çiçeklerin sığınağı

Sanatçı ikilisi Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar hızla gelişen yapay zeka görselleştirme araçlarının kaydını tuttukları “The Fused Form” isimli hikâyeleştirme serisinde, sanal görselleştirme programlarının çıktılarını AI araçlarla işleyerek, formlar ve estetik arası bir geçiş yaratıyorlar. “Kaynaştırılmış Form” insanın doğanın değerini anlayabilmesi için bitkilerle sıkı bağ kurduğu, benzeştiği, AI ile yazılmış hikâyeler ve bu hikâyelerin görselleştirmeleri ile oluşuyor. Suya erişimin herkes için zorlaştığı bir yıla yolculuğa çıkan bu masal, mağarada kalan son canlılar olan bitkilere odaklanıyor. Animasyon, görselleştirme, seslendirme, ses tasarımı konusunda tamamen AI araçlardan faydalanan seri, AI araçların kullanımı ve hızlı dönüşüm sürecindeki sahalarına, potansiyellerine odaklanıyor. Duo olarak bu hızla gelişen AI görselleştirme sürecinin estetik, teknik bakımından kaydını tutuyorlar. Eserde ChatGP3 ile yazılmış, “Son Çiçeklerin Sığınağı” isimli bir şiir de yer alıyor.



#aktüel
#Sanat
#Sanatçı
#Eser
#Bilim
#Teknoloji