Areda Survey’in araştırmasına göre ise, Türk toplumunun büyük çoğunluğunun AB üyesi ülkelerde yaşama hayali kurmadığı tespit edildi. Buna göre, ‘AB üyesi devletlerde kalıcı olarak yaşamak istemem’ diyenlerin oranı yüzde 69 iken, yüzde 31’lik dilim ise AB ülkelerinde kalıcı olarak yaşama taraftarı olduğunu belirtti. AB üyesi devletlerde kalıcı olarak yaşamak isteyenlerin başında kadınlar, lisans mezunları ve 35-44 yaş arası kişiler yer aldı.
Avrupa Birliği vatandaşlığının sunduğu haklardan en çok seyahat özgürlüğü, yerleşme ve oturma hakkına sahip olmak isteyenlerin oranı yüzde 31,1 iken, yüzde 21,9’luk kısım ise AB’ye üye herhangi bir ülkede eğitim, öğrenim ve çalışma hakkına sahip olmak istediğini dile getirdi. Hiçbir hakka sahip olmak istemediğini söyleyenler ise yüzde 30 düzeyinde seyretti.
Türk halkının yüzde 46,8’i, AB’ye üyeliğin Türkiye’ye ekonomik kalkınma ve sosyal refah sağlamayacağını belirtirken, az farkla yüzde 41,9’luk kesimin ise AB üyeliğinin ülke ekonomisine katkı sağlayacağına inandığı tespit edildi. Katılımcıların yüzde 51,6’sı üyeliğin, ahlaki, dini, kültürel bir yozlaşmaya neden olmayacağını ifade ederken, üyelik Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmez diyenlerin oranı yüzde 43 düzeyinde seyretti. Katılımcıların yüzde 59,4’ü AB üyeliğinin ülkenin demokratik değerlerini artırmasına katkısının olmayacağını belirtirken, yüzde 32,1’i ise olumlu yanıt verdi.
Araştırmaya katılanların yüzde 41’i AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu düşünürken, yüzde 22’sinin de ikisinin de birbirine ihtiyacı olduğunu düşündüğünü ortaya koydu. Buna göre sadece her beş kişiden birinin Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğuna inandığı belirlendi. AB’nin gelecekte gücünü koruyacağı fikrini paylaşanların oranı yüzde 32,9, gücü artar diyenlerin oranı yüzde 11,2 olarak belirlendi.