Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen "Bağımlılıkla Mücadele ve Korunma Stratejisi Çalıştayı"na katılan İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Mutlu, internet bağımlılığının da artık sıkça karşılaşılan bir bağımlılık türü haline geldiğini söyledi.
İnternetin artık yaşamın bir parçası olduğuna işaret eden Mutlu, şöyle konuştu:
"Günlük pek çok işimizi internet aracılığıyla yapıyoruz. İş hayatımızın da bir parçası internet. Bu kadar çok maruz kaldığımız bir enstrümana da bir süre sonra haliyle bağımlı hale geliyoruz. İnternet bağımlılığı açısından özellikle riskli gruplar çocuk ve ergenler. Onları internet bağımlılığından korumak için internette geçirecekleri zamanlarını doldurmalarını ve daha üretken olmalarına yönelik bir takım becerileri yetişkinlerin öğretmesi gerekiyor."
İnternet'in renkli bir dünya olduğunu, sayfaların sürekli değiştiğini ve çocukların bu hızdan etkilendiğini dile getiren Mutlu, rakip birtakım beceriler geliştirilmesinin sağlanmasında sanatsal ve sportif faaliyetlerin önem taşıdığını belirtti.
Mutlu, özellikle bebeklerin tablet bilgisayarla sakinleştirilmesi konusunda son derece dikkatli olunması gerektiğini vurgularken, "Burada annenin yapması gereken işlev tablet bilgisayara yüklenmiş oluyor. Bebeği sakinleştirecek karşısından geçen renkli resimler değil, onu şefkatle yatıştıracak bir anne." dedi.
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Türkiye Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da alkol, tütün ve uyuşturucu bağımlılığının hemen hepsinin nedenlerini bildiklerini, ancak internet bağımlılığının ve internetten kaynaklanan, teknolojiyi kötüye kullanımın yeni yeni konuşulmaya başlandığını söyledi.
İş gereği internet kullananın bağımlı olmadığını belirten İlhan, şunları söyledi:
"Peki o zaman kimdir bu teknolojiyi kötüye kullanan, internete bağımlı olabilen kişiler? Aslında daha çok yaptıkları iş vesilesi ile değil de ekstradan fazla miktarda internet ve teknolojiyi kullanan, bu vesileyle de kullandığı aletlerin esiri olan kişilerden bahsediyoruz. Günlük işini yapamaz hale gelen, ailesine, derslerine zaman ayıramayan kişilerden bahsediyoruz. Peki bu bir hastalık mı? Teknolojinin kötüye kullanımı bir hastalık gibi görülebilir."