Bir asırlık birikimle Memleketin İktisadi Binası

Latife Beyza Turgut
Latife Beyza Turgut
04:002/02/2025, Pazar
G: 1/02/2025, Cumartesi
Yeni Şafak
İş Bankası İstanbul Şubesi, 1928 / Seda Özen Bilgili
İş Bankası İstanbul Şubesi, 1928 / Seda Özen Bilgili

Cumhuriyet’in ilk yıllarında “memleketin iktisadi binası” olarak betimlenen Türkiye İş Bankası, ülkenin dört bir yanına yayılan şube ağıyla sadece iktisadi ve toplumsal kalkınma mücadelesi vermekle kalmayıp bulunduğu kentlerde Cumhuriyet’in modern yüzünü binalarıyla temsil etti. Her biri kendine has mimarisiyle İş Bankası’na hizmet eden 70’e yakın binanın hikâyesi, Mimar Seda Özen Bilgili’nin Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı kapsamında hazırladığı “Memleketin İktisadi Binası Türkiye İş Bankası” kitabıyla ele alınıyor. İş Bankası binalarının tarihini ve ulusal belleğimizde bıraktıkları güçlü izleri anlatan çalışma, arşivlerden görseller eşliğinde, asırlık bir mimari birikimi de ortaya koyuyor.

Giulio Mongeri, Hüseyin Hüsnü Tümer, Arif Hikmet Koyunoğlu, Arif Hikmet Holtay, Nezih Eldem gibi isimlerin ürünleri olan İş Bankası binalarının tarihini, kurumsal ve mimari özellikleriyle anlatan çalışmada öncelik genel müdürlük binalarına veriliyor. Genel müdürlük binaları anlatılırken Türkiye’nin imar planlarının dönüşümü de ayrıntılarıyla incelenebiliyor. İş Bankası kuruluşunun erken dönemlerinde ilk iki genel müdürlüğü ve Ankara şubesinin bulunduğu yapılarda Evkaf İdaresi’nin kiracısı olmuş. Kendine ait ilk genel müdürlük binasının 1926-1929 yılları arasında Ulus’ta müşavir mimar sıfatıyla çalıştığı Mongeri’nin tasarımı ve kontrolünü inşa ettirmiş. Bu inşaat sona ermek üzereyken yine Mongeri’nin tasarımıyla 1929 yılında İzmir şubesinin inşaatı başlamış. 1930 yılında da bu şube açılmış. Edremit Şubesi ise banka için inşa edilen üçüncü bina olup 1929-1930 yılları arasında tamamlanmış. Bununla birlikte banka, bütün şubelerini sıfırdan inşaa etmemiş keşif raporlarına göre daha kârlı bulunduğu takdirde kiralık binalarda da şubeler açmıştır. Ayrıca, İtibar-ı Milli Bankası’nın İş Bankası bünyesine katılması üzerine bazı şube binaları da İş Bankası şubesi olarak kullanılmaya başlanmış. Bu yapılardan en bilineni İstanbul’da İtibar-ı Milli Bankası’ndan gelen ve kapsamlı bir şekilde yenilerek açılan Eski Postane Binası. Yapının cephesi bir kabuk olarak bırakılmakla birlikte iç döşemeleri tümüyle yenilenmiş ve üste bir kat daha ilave edilmiş.

Taşrada ilk şube

İş bankasının ilk şubesi, ilk genel müdürlük binası ile birlikte açıldı. Birinci, ikinci ve üçüncü genel müdürlük binaları da yine banka şubesini içinde barındırmıştır. 26 Ağustos 1924’te faaliyete geçen bu ilk şubeyi aynı yılın aralık ayında açılan İstanbul, Bursa, İzmir, Samsun ve Adana şubeleri izledi. 1931’e kadar toplam şube sayısı 43’e ulaştı. 1920’li yıllarda İzmir, Denizli, Afyonkarahisar ve Eskişehir gibi illerde küçük sermayeli yerel bankalar bulunurdu. Bursa ise çok eski zamanlardan itibaren bir üretim ve ticaret merkezi olmasına rağmen ilde böyle bir gelişme olmamıştı. Oysa, 1924 yılı Ağustos ayında Ankara’da kurulan Türkiye İş Bankası’nın 14 kurucusundan 8’i Bursalıydı. Bursa’da ilk banka, Türkiye İş Bankası Bankası’nın üçüncü, taşrada açtığı ilk şubesi olarak 1925 yılında faaliyete başladı. Bursa şubesinin kurucu müdürlüğünü Türkiye İş Bankası’nın da kurucularından olan Hacı Saffet Bey üstlendi. İş Bankası’nın Ankara’da kurulduğu 1924 yılı bitmeden Bursa’daki şube için yer kiralanmış ve memur tayin edilmişti. İnegöllü Hacı Saffet Bey, 1931 yılında emekli olana kadar Bursa şube müdürü olarak hizmet verdi.

Öte yandan İş Bankası’nın yapıları genel müdürlük binaları ve şubelerden ibaret değildir. Şişecam, ipek, şeker fabrikaları, maden işletmeleri gibi banka iştiraklerinin yapıları çalışanlar için inşaa edilen lojmanlar, sosyal tesisler, kamplar ve ikramiye evleri gibi daha pek çok farklı mimari yapı vardır. İş Sanat Tarih Çalışmaları ekibinin koordinasyonunda hazırlanan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan “Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış” kitabına, yayınevinin mağazalarından ve internet sitesinden, RHM Dükkan’dan ve seçkin kitapçılardan ulaşılabilir.

Meydanlarda kumbara saatler

  • Kuruluşunun daha ilk yıllarında tasarruf alışkanlığını yaygınlaştırmak üzere kumbara dağıtan Türkiye İş Bankası, adını taşıyacak meydan saatlerini ilk olarak 1931’de düşünür. Bu fikirle, İsviçreli Longines firması ile anlaşılır. İsviçre’den gelen ilk saatler 1932’de İstanbul’da Taksim Meydanı’na ve Ankara’da Zafer Abidesi’nin bulunduğu meydanı bugünkü adıyla Ulus Meydanı’na yerleştirilmiştir. İş Bankası arşivlerinde gümrüğe takıldığı ifade edilen daha sonra gümrükten çekilen iki saatten birinin İstanbul’da Beyazıt Meydanı’na diğerinin de İzmir’in en mühim mevkiinde sergilenmesi düşünüldüğü kayıtlara geçmiştir. Saat kadranı, klasik mobilya kıvrımlarına sahip üstün üzerine yerleştirilmiş bir kumbara şekli içine yerleştirilmiştir. Kumbaranın sapının hemen altında ise “İş Bankası” yazısı yer alır. İş Bankası saatlerinin ilk örneklerinden biri Taksim Meydanı’na yerleştirildikten sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan değerlendirilmelerden biri şöyle: “İş Bankası bu güzel buluşla şehre hizmetten başka vakit mefhumu ile tasarruf telkinini birleştirmiş, ‘vaktin nakit olduğu’ vecizesini de çok zarif bir şekil vermiştir.”

Modernleşmenin iç dekorasyondaki temsili

  • 19. yüzyılda kuvvetlenen Batılılaşmayı merkeze alan modernleşme hareketinin iç mekan dekorasyonuna getirdiği yenilikler Maison Psalty gibi tüccarların kurduğu mobilya ve dekorasyon mağazaları vasıtasıyla Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da yaygınlaşmıştı. Psalty, özellikle Osmanlı’nın yenileşme hareketinin mimarideki karşılıkları olan Dolmabahçe ve Yıldız Sarayı’ndaki mefruşat ve mobilyaları ile öne çıkan bir işletme olarak biliniyordu. Birinci Cumhurbaşkanının ilk konutu içerisinde yaptıklarıyla beğeni kazanan Psalty firması, İş Bankası için de ilk olarak 1924 yılında birinci genel müdürlük binası için çalışır.

Avrupa sularında seyyar bir şube

  • Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni düzeni ve inşa etmekte olduğu yeni kimliğini dış dünyaya tanıtması için aynı zamanda ekonomik potansiyeli olabilecek ürünleri göstermesi amacıyla tasarlanan ve büyük önem atfedilen seyyar sergi, Türkiye İş Bankası’nın da ilk seyyar şube uygulamalarına ev sahipliği yapar. 1925 yılında TBMM’de yapılan bütçe görüşmelerinde gündeme gelen “seyyar sergi” fikri, 1926 bütçe görüşmelerinde etraflıca tartışılmış ardından Mustafa Kemal Paşa tarafından onaylanmasıyla birlikte serginin hazırlıklarına başlanmıştır. Seyr-i Sefain İdaresi’nin en büyük gemilerinden Karadeniz Vapuru, sergi formatına daha uygun olduğuna karar verilerek, Avrupa sularında genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temsil edecek bir sergi vapuruna dönüştürülür. Seyyar serginin talimatnamesine göre tüccarın ve şirket temsilcilerinin ticari işlerini yürütmek üzere gemide bir İş Bankası şubesi açılacaktı. Sergide sahibi bulunmayan malların vekaleten satılması, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa üzerine çek düzenlenmesi, Türkiye’nin bütün şehirlerine havale kabul edilmesi, İstanbul’dan hareket etmeden şubede cari hesap açtıran tüccar ve yolcuları seyahat boyunca hizmet verilmesi ve imkânlar ölçüsünde para değiştirilmesi gibi hizmetler bu seyyar şubenin hizmetleri arasındaydı. Yüzer bir sergi salonuna dönüştürülen Karadeniz Vapuru, 12 Haziran 1926 tarihinde Galata rıhtımından 86 gün sürecek yolculuğuna başladı. 13 Haziran’da Mudanya’ya ulaşan vapuru burada ilk olarak Gazi Mustafa Kemal denetlemiş. 14 Haziran’da yayınlanan gazeteler, Gazi’nin sergiyi güzel bulduğunu ve sergideki İş Bankası şubesinin dikkat çekici şekilde düzenlendiğini vurguluyor.

Mısır Apartmanı kiracılarından biri

  • Mısır Apartmanı, İkinci Meşrutiyet sonrasında kültür hayatının bilinen figürlerinden Abbas Halim Paşa tarafından 1910’da yaptırılmıştır. Art Nouveau stilinde bir aile konağı olarak inşa edilen yapı, İstiklal Caddesi’nde Mısır Hanedanının bıraktığı izlerden biridir. Aile konağından apartmana dönüştürülerek kat mülkiyeti düzenlenen bina, zamanla ticari faaliyetlere tahsis edilmiş. İş Bankası’nın kiracılığa talip olduğu Mısra Apartmanı müdürlüğünü ailenin güvenini kazanmış olan Fuad Şemsi İnan Bey yürütüyordu. Abbas Halim Paşa ve ailesi adına kira kontratlarını Fuat Şemsi Bey düzenleyecekti. Böylece İş Bankası, Abbas Halim Paşa ailesine yakınlığı ile bilinen Mehmet Akif Ersoy’un heykeltraş İraida Barry ile eşi Albert Barry’nin, İş Bankası için bir çok önemli uygulamalar yapmış dekoratör Selahattin Refik’in, doktor ve yazar Fikret Ürgüp’ünde farklı dönemlerde yaşadığı bu binanın sakinleri arasına katılmıştır. 30 Nisan 1934 tarihine girilen bu bina ihtiyaçları karşılamış olacak ki, İş Bankası Beyoğlu Şubesi 1954 yılında bankanın karşı sırasındaki Baudouy Apartmanı’nın satın alınmasına kadar Mısır Apartmanı’ndan ayrılmamıştır.


#Aktüel
#Tarih
#Hayat
#İş Bankası