İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, yaptığı açıklamada, 6 Ağustos 2013 tarihinde çamurların içerisinde çizmelerle caminin temelini attıklarını hatırlatarak, bugün halıların üzerinde bulundukları için Allah'a şükrettiklerini söyledi.
Külünk, bunları yaparken eş zamanlı olarak caminin içindeki ekipmanların üzerinde de çalıştıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ses sistemi, ışık sistemi, ısıtma sistemi, havalandırma sistemi, güvenlik sistemleri, zayıf akım sistemleri gibi kapı pencere de dahil olmak üzere bütün sistemlerimizi, asansörlerimizi, yürüyen merdivenlerimizi test ediyoruz ki açılıştan sonra insanların istifadesine çok sağlıklı bir şekilde yardımcı olsun. Bununla beraber camimizin de içinde bulunduğu külliyenin diğer unsurları olan müze, kütüphane, sanat galerisi, konferans salonu, sanat atölyeleri bölümlerindeki çalışmalarımız da çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Onları da eş zamanlı olarak tamamlamanın gayreti içerisindeyiz.
Camimizin etrafında yaklaşık 100 dönümlük bir alanda yapılan peyzaj çalışmaları da eş zamanlı olarak yürüyor. Bütün bu çalışmaları, test sürecini tamamladıktan sonra da sayın Cumhurbaşkanımıza, bütün çalışmalarımızı bitirdiğimizi arz edeceğiz. Kendilerinin de uygun göreceği bir tarihte de camimizi ibadete açacağız. Bu tarihin çok ötede uzak bir tarih olmayacağını şimdiden çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Birkaç aylık bir zaman dilimi içerisinde bütün bu çalışmaları yoğun bir şekilde gayret göstererek bitiriyoruz."
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği Çamlıca Camisi, henüz ibadete açılmamasına rağmen kentin yeni sembollerinden biri haline geldi. Görkemli mimarisiyle İstanbul'un her noktasından rahatlıkla görülebilen Çamlıca Camisi, bu heybetli yapısına yakışır anlamda bazı rakamsal büyüklükleri de ihtiva ediyor.
İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Çamlıca Camisi'nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde. Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul'da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul'u simgeliyor.
Kubbenin iç yüzeyine, 16 Türk devletine ithafen Allah'ın isimlerinden 16'sı, Haşr Suresi'nin son iki ayetinden istifade edilerek yazıldı.
Ana kubbenin üzerine 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem yerleştirildi. Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini taşıyor.
Caminin kubbe altındaki dört ayrı bölümde yer alan aslan göğüslerine, paslanmaz çelikten nanoteknolojiyle üretilen hatla Arapça "Ey ihtiyaçları gideren", "Dualara icabet eden", "Sesleri duyan", "Dualarımızı kabul et" sözleri yazıldı. Yine nanoteknoloji ürünü 220 metre boyunda ve yaklaşık 9 bin parçadan oluşan Fetih Suresi'nin tamamı, kubbe altındaki kemerlere monte edildi.
Çamlıca Camisi, halı serili alanında 25 bin, avluda 12 bin 500, dış avluda 22 bin 500 olmak üzere toplam 60 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami kompleksi olarak tasarlandı. Camide aynı anda 8 cenazenin namazı kılınabilecek.