Deprem korkusu kalbe zarar

Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından pek çok kişi yoğun stres duygusuyla baş etmeye çalışıyor. Depremi birebir yaşayan insanlarla birlikte farklı şehirlerde yaşayan insanlar da depremin yıkıcı etkisine karşı tedirgin. Aniden yaşanan felaketlerin kalp sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, depreme maruz kalanları bu süreçte gelişebilecek kalp sorunlarına karşı uyardı.

Kalbin günde yaklaşık olarak 8 bin litre kanı dolaşım sistemine pompaladığını anlatan Ateşal, “Bu mükemmel çalışan mekanizma strese maruz kaldığında olumsuz etkilenebilir. Özellikle de deprem gibi doğal afetlerde yaşanan aşırı stres ve korku yaşanan anlarında vücudun salgıladığı adrenalin kalbin daha hızlı atmasına yol açıyor. Böylece vücuttaki kan dolaşımı hızlanarak, kan basıncı yükseliyor. Bu süreçte kalbin kendisi için gereken kan akışı sağlanamayabilir. Deprem gibi bir anda aşırı stres ve korku ile karşılaşan kişinin, önceden koroner arterlerinin tıkalı/daralmış olması halinde, kan, kalbe ve beyne ulaşmayabiliyor. Bu da kalp krizi veya inmeye neden olabiliyor. Bu süreçte akciğerlerden kana oksijen geçişi zorlaştığı için, kandaki pıhtılaşma düzeni de etkileniyor. Bu durum kalp atımlarını zayıflatırken kalbin ahengini de bozabiliyor” dedi.

KAYIPLAR KALP KASINI ZAYIFLATIYOR

Bunun yanında stres ve aşırı duygusal durumlarda stres kardiyomiyopatisi durumunu ortaya çıkardığını anlatan Ateşal, “Aşırı stres, şok gibi olaylar sonrasında kalp krizine benzeyen göğüs ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi semptomlar görülürken, kalp kasının ani olarak zayıflamasına neden oluyor. Bu durum stres kardiyomiyopatisi anlamına gelebiliyor. Bu sendroma, sevilen birinin ölümü, iş kaybı, astım krizi, ameliyat veya araba kazası gibi fiziksel stres, deprem veya kasırga gibi doğal afetler neden olabiliyor” diye konuştu

AFETZEDELER DİKKATLİ OLMALI

Ateşal sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem gibi doğal afetler sırasında halihazırdaki kalp hastalarının da dikkatli olması gerekiyor. Kalp yetmezliği, ritim bozukluğu, koroner arter hastalıkları olanlar, hipertansiyon hastaları, kalp kapakçıklarında sorunları olanlar, mitral kapak prolapsusu bulunanlar mutlaka en yakın sağlık kuruluşlarına başvurmalı. Zamanında hekime başvurmak hayati önem taşıyor.”

KALP İHMALE GELMEZ!

Kalp hastalığının ihmale gelmeyecek bir hastalık olduğunu hatırlatan Ateşal, “Ani strese ve korkuya maruz kalan kişilerin de mutlaka kardiyolojik kontrollerini yaptırması önem taşımaktadır. Önlem alınmadığı takdirde kardiyolojik sorunlar nedeniyle hayati sorunlar yaşanabiliyor” ifadelerini kullandı.