İslam’a göre insanın dünyada bulunuş gayesinin iman ve salih amel olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Allah’a gönülden bağlılık, insanlık için yararlı işler yapmak ve yeryüzünün imarına ve ıslahına çalışmaktır. Bu doğrultuda Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa aleyhisselâtuvesselam, Müslüman’ı, ’İnsanların elinden ve dilinden emin olduğu, can ve mal hususunda güvendiği kişi’ olarak tanımlamaktadır. Bu ideali temel bir ilke kabul eden Müslümanlar, dünyadaki herkesin onurlu, özgür ve insanca bir hayat yaşama hakkını savunmayı ve bu uğurda çalışmayı, inançlarının gereği bir sorumluluk olarak görmektedir” diye konuştu.
“İslam’a ve Müslümanlara yönelik tehdit, taciz ve saldırıların faillerinin bulunmasında ve adaletin uygulanmasında gösterilen ihmaller; ırkçı saldırılara zemin hazırlamakta ve suç potansiyeli bulunan kişileri cesaretlendirmektedir. Elbette bu durum, söz konusu ülkelerde ayrımcı ve çifte standarda dair politikaların varlığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bugün özellikle bulundukları coğrafyalarda azınlık olarak yaşayan Müslümanlar, korku ve endişe içerisindedirler. Her an nefret söylemine, kültürel ırkçılığa, ayrımcılığa, kutsal değerlerine hakarete maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ayrıca İslam’a muhtaç insanlığın algısı kirletilmekte ve umudu yok edilmektedir.”