
Altı saat süren yağmur, şehri dizlerinin üstüne çökertti. Sularla dolan sokaklar, yalnızca doğanın değil, altyapı eksikliğinin de acı bir yansıması. Kalküta, sessizce yardım istiyor.

SESSİZLİKTE BİLGELİK
Kaldırım kenarında, küçük bir kütüphane. Bir kadın, kalabalığın dışında bir dünyaya dalmış. Gürültüyle ve kaosla çevrili şehrin sokaklarında, sessizlikle örülü bir bilgelik anı…

HAFIZA DUVARI
Bir adam, Filistin direnişinin iki efsane ismi Mervan Bergusi ve Yaser Arafat’ın duvarlara kazınmış yüzlerinin önünden geçiyor. İşgalci İsrail’in ördüğü ‘Utanç Duvarı’ndaki sözsüz bakışlar, yılların direnişini ve umudunu taşıyor. Duvar konuşmaz ama hafızası susmaz.

KANDAHAR’IN NARLARI
Küçük eller, nar tanelerini güneşe seriyor. Savaşın ve yoksulluğun gölgesinde, çocukluk güneşte kuruyor. Her tanede bir umut, her gölgede bir hikâye var.

SOYKIRIM YOLU
Hayatlarını arkada bırakıp yola çıkan insanlar… Kimisi arabayla, kimisi bir at arabasında sığınacak yer olmayan bir noktada soykırımdan kaçıyor. Umutları küçücük bir valizde, gözleri ise bilinmezliğe kilitli. Dünya’nın bir avuç katil karşısındaki çaresizliğinin yükünün taşıyorlar; Her adım bir hayatta kalma çabası...

SU ASLANIN AĞZINDA
Bir kadın çeşmeden şişesini dolduruyor. Ancak bu görüntü, Avrupa’nın yakıcı gerçeğini gizleyemiyor: 2024 yazında 60 binden fazla can, sıcaklığa yenik düştü. Dünyamız her geçen gün kuraklığın pençesine düşüyor. İklim değişikliği artık gözle değil, canla hissediliyor.