Artık “Soğanlı mı olur, soğansız mı” diye tartıştığımız, geleneksel yemeğimiz menemenin ana malzemesi domates, aslında 19. yüzyılda tanıştığımız bir Amerikalı sebzedir. Domatesin Amerika’nın keşfinden sonra önce İtalya’ya geldiğini, kırmızı rengi ve asitli yapısı nedeniyle zehirli olduğu düşünüldüğünü artık çoğumuz biliyoruz. Anadolu’ya ise Osmanlı zamanında bir İngiliz konsolos olan J. Barker tarafından 1839’lu yıllarda getirilmiş.
Sultan Abdulmecid zamanında “frenk elması, frenk badlıcanı” gibi adlarla anılan domates daha sonra bugünkü adını almış. Anadolu’nun bir çok yöresinde domatesi önce yeşil haliyle yiyen halk, bulgurla, pirinçle yemeğe dönüştürmüş, turşusunu kurmuş. İlk başlarda kızardığında çürüdüğüne inanılsa da zamanla öyle olmadığı fark edilmiş ve bugün mutfağımızın önemli bir ögesi olan salça icat edilmiş. Kökü nerede olursa olsun, nereden gelirse gelsin Anadolu kadınının marifetli elleri, domatesi yerlileştirmeyi başarmış, onu birçok yemeğin, salatanın vazgeçilmezi haline getirivermiş. Bugün turşudan kurutmaya hatta reçele kadar birçok farklı ürünü olan domatesin artık dondurması, keki de yapılıyor. İçerisinde bulunan likopen maddesinin yaşlanma karşıtı bir antioksidan olduğu fark edildiğinde, gençlik iksiri gibi satılan domates haplarının icadını da anmadan edemeyeceğim. Bu haplar her ne kadar bugün çok popüler olmasa da domates hâlâ çiğ tüketildiğinde iyi bir C vitamini ve antioksidan kaynağıdır. Ayrıca bol miktarda A vitamini de içerir ki, bu da göz sağlığı için çok önemlidir. Gelin bugün tarifine pek rastlamadığımız domatesli kek ve sorbeye göz atalım. Sağlıklı, mutlu bir pazar günü dilerim.
4 etli domates
1 kırmızı etli biber
2 dal fesleğen
½ su bardağı şeker
1 su bardağı şerbet
1 çay kaşığı beyaz biber
Yarım limon suyu
Bir fiske tuz
Yarım su bardağı su
Domateslerin çekirdeklerini çıkartıp kabuklarını soyalım ve iri parçalara ayıralım.Üzerine tuz serpip bir gece süzgeçte dinlendirelim ve süzülen domates suyunu alalım.Kalan domatesi doğradığımız biberle birlikte iyice koyulaşana kadar kaynatalım.Ayırdığımız domates suyuna şeker ve su ilave edip ocakta şeker eriyene kadar ısıtalım.Daha önce hazırladığımız şerbeti ilave edelim. Beyaz biberlerle birlikte içine limon suyunu ve fesleğeni ilave edelim, püre ile karıştırıp buzlukta 2 saat dinlendirelim. Çıkarıp karıştıralım ve tekrar buzluğa koyalım, 1 saat sonra aynı işlemi tekrar edelim. Sorbe kristalleşene kadar saatte bir çıkarıp karıştırmalı ve kaselere alır almaz servis etmeliyiz. Afiyet olsun.
250 g. domates
1 su bardağı toz şeker
6 yemek kaşığı tereyağı
2 yumurta
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Bir çay kaşığı tarçın
Bir fiske kakule
Fırınımızı 180 derecede ısıtalım ve kalıbımızı yağlayıp unlayalım. Bir kapta tereyağı ve şekeri köpük olana kadar çırpalım. Yumurta ilave edip çırpmaya devam edelim. Ayrı bir yerde domatesi püre haline getirip süzelim, 1 su bardağı kadar püreyi kullanalım. Ayrı bir yerde un, kabartma tozu, vanilya, kakule ve tarçını iyice karıştıralım.Tereyağlı yumurtalı karışım ile domates püresini ve unlu karışımı yavaş yavaş birbirine yedirelim. Hazırladığımız hamuru kalıba döküp 40 dakika pişirelim. Piştiğinden emin olduğumuzda çıkartıp üzerine pudra şekeri serperek servise alabiliriz. Afiyet olsun.