Filmlerimin temelinde İslam var

Sevda Dursun
Sevda Dursun
04:0012/05/2025, Pazartesi
G: 12/05/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Bensalem Bouabdullah
Bensalem Bouabdullah

6. Sufi Film Festivali’ne konuk olan Endülüs Karşılaşmaları ve Kurtuba gibi filmlerin yönetmeni Bensalem Bouabdullah, Yeni Şafak’a konuştu. Filmlerinin temelinde İslam kültür ve medeniyeti olduğunu söyleyen Bouabdullah, “Çünkü İslam evrensel bir din ve İslam medeniyeti tüm dünyayı etkiledi” dedi.

Beş gün boyunca süren 6. Sufi Sinema Festivali dün akşam sona erdi. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla hayata geçirilen festival, dünyanın dörtbir yanından tasavvufun sinema yoluyla ifade edilmesine vesile olan film üreticilerini Konya’da buluşturdu. Festival haftası boyunca; tasavvufi ve manevi temalara odaklanan film gösterimi, yönetmen, senarist ve yapımcılarla söyleşiler yapıldı, paneller ve akademik oturumlar düzenlendi. Festivale “Endülüs Karşılaşmaları” filmiyle katılan Bensalem Bouabdullah’la filmini ve dini içerikli film çekme sebeplerini konuştuk.


ENDÜLÜS MEDENİYETİNDEN TÜM DÜNYA İSTİFADE ETTİ

"Endülüs Karşılaşmaları" başta olmak üzere birçok filminizi Endülüs’te çektiniz. Yönetmen olarak özellikle Endülüs’ü seçme sebebiniz nedir?

Endülüs’le ilgili üç tamamlanmış filmim, bir tane de kurgu aşamasında olan El Hamra isimli filmim var. Cezayir’in batısındaki Tilimsan şehrindenim. Tilimsan ve Granada 14. asırda kardeş şehirdi. İspanyollar Müslümanları Endülüs’ten zorla çıkardıktan sonra onların bir kısmı Kuzey Afrika’ya bir kısmı da başka yerlere göç etti. Endülüs o bakımdan yüzyıllardır bizim kültürümüze yer etmiştir. Filmci olmaya karar verdikten sonra özellikle Endülüs’le ilgilendim ve Granada’ya gittikten sonra oradaki yüzlerin bize benzediğini fark ettim. İlk filmimin adı “1492: Parçalanmış Ütopya” koydum. Bu tarih Endülüs’ün Müslümanların elinden çıktığı tarihtir. Bu ilk filmden sonra Ömer Faruk Aksoy arkadaşımla Endülüs’e sık ık gitmeye ve Müslümanların oradaki hizmetlerinin gün yüzüne çıkmasına yardımcı olacak çalışmalar yapıp bunları kayıt altına almaya başladık. Avrupa’nın Orta Çağ’da yaşadığı durumu biliyoruz, ama aynı tarihlerde Endülüs’te özgürlük en yüksek seviyedeydi. Endülüs medeniyetinden başta Avrupalılar olmak üzere tüm dünya istifade etti.


FİLMLERİMİN TEMELİNDE İSLAM VAR

Filmlerinizde genel olarak İslam kültürü ve medeniyetini işleme sebebiniz nedir?

Evet, yaptığım ve bundan sonra yapacağım filmlerin temelinde İslam var. Çünkü İslam evrensel bir din ve İslam medeniyeti tüm dünyayı etkiledi. Dolayısıyla bundan sonra da filmlerimde hep temel olacak. İslam medeniyeti tükenmez bir hazinedir. Pek çok insan bunun farkında olmayabilir, bizim vazifemiz bu farkındalığı yaratmak.

Türkiye’ye birçok defa geldiniz. Burada bir proje yapmayı düşündünüz mü?

Yirmi seneden beri bir cami projesi üzerinde çalışıyorum. Dünyadaki tüm önemli camileri çekerek bu projeyi tamamlamak istiyorum. Onlardan bir tanesi de Türkiye’de mimari deha olan Sinan’ın eseri Süleymaniye. Bu ülkelerdeki camileri çekerken Müslümanların kıyafetlerini, nasıl yaşadıklarını, onların medeniyetini ve kültürünü de tanıtıyorum.


KONYA DÜNYANIN RUHANİ MERKEZİ

Sufi Film Festivali dolayısıyla Konya’dayız. Buranın manevi atmosferini nasıl buluyorsunuz? Rumi ile ilgili bir film yapmak ister misiniz?

Konya çok mühim bir yer ve bence dünyanın ruhani merkezi. Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin varlığının ve aşkının o insanlara dağıldığını hissediyorum. Rumi’yle ilgili çok iyi filmler yapıldı. Yine de böyle büyük şahsiyetler hakkında bir iki film yetmez, düzinelerce yapmak lazım. Her biri birbirinden farklı olacaktır. Birisi bana Rumi’nin filmini çekme teklifinde bulunsa, korkarım. Böyle büyük bir yükün altına girmek hakikaten kolay bir şey değil. Aynı zamanda da böyle mühim bir şahsiyet hakkında film çekmek benim için şeref olacaktır.


Ayşe Wright

FİLMDEKİ OSMAN’LA HALA GÖRÜŞÜYORUM

“Endülüs Karşılaşmaları, İngiltere’den bir arkadaşının Endülüs’e gidip orada Müslüman olmasından sonra binbir kaygıyla kendisinin de yola çıkıp İslam’la şereflenmesini anlatan Ayşe Wright’ın gerçek hikayesinden yola çıkıyor. Bu filmde rol almanın kendisi için bir şeref olduğunu söyleyen Wright, “Başlangıçta ürkütücüydü, ama Allah’ın emrini yaymak için kabul ettim” dedi. Müslüman olduktan sonra Abdulkadir es Sufi’nin vaazlarını kaleme aldığını ve bunları kitaplaştırdığını ifade eden Wright, Müslüman genç kızlara rehberlik etmek için “Müslim” isimli bir kitap kaleme aldı. Filmde geçen ve Müslüman olmasına sebep olan Osman isimli arkadaşıyla görüşüp görüşmediğini sorduğumdaysa, “Evet görüşüyorum. Avukatlık yapıyor, güzel bir hanımla evli, iki çocukları var. Birisi kızımla arkadaş” ifadelerini kullandı.


#Sufi Film Festivali
#Konya
#Endülüs Karşılaşmaları
#Kurtuba
#Bensalem Bouabdullah