
Gazze’de yaşanan soykırım tüm dünyanın gözünün önünde devam ediyor. Tanıklık eden gazeteciler kurban oluyor, onların ardından tanıklıkları bize birer vasiyet olarak kalıyor. Gazze’yi görmeye ve göstermeye çalışan tüm fotoğrafçılara minnetlerimizle. Ramazan Bayramı’nda da Gazze’yi konuşmaya ve düşünmeye devam edelim.

Bayramı görememek
Ramazan Bayramı öncesinde El-Anşasi ailesi, bir çadırda hayatta kalmaya çalışıyordu. İsrail saldırısı sonucu anne, baba ve üç çocuk yaşamını yitirdi. Cenazeleri Gazze’de toprağa verildi. Acı bir bayram. (Fotoğraf: AA )

Vicdan mahkemesi
Cakarta’daki ABD Büyükelçiliği’nin önünde bir kadın Trump ve Netenyahu fotoğraflarıyla katilleri teşhir ediyor. Dünyanın gördüğü herkesin bildiği gerçekler bir fotoğrafla vicdanlara aktarılıyor. Beraati olmayan bir vicdan mahkemesine dönüşen kadraj sessizliği yırtıyor. (Fotoğraf: Bay Ismoyo / AFP)

Tarifsiz tarih
Yıkılmış İslam Üniversitesi’nin enkazından kitap toplayan bir Filistinli, bu sayfaları yemek pişirmek için tutuşturmak zorunda kalıyor . Gazze’de bilgi hayatta kalmak için kendini feda ediyor. (Fotoğraf: Omar Al-Qattaa / AFP)

Uzakta bir ışık
Gazze çok uzak olabilir ama görmeye engel değil. Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bir adam Gazze için yakılan mumların başında duruyor. Aydınlanması gereken vicdanlar için hala bir umut ışığı var. (Fotoğraf: Alejandro Martinez / AFP)

Şimdilik hayattayız
Gazze’de çocuklar, Ramazan ayında dağıtılan yemeklerle evlerine veya çadırlarına dönüyor. Yemek bulmak hayat mücadelesinin bir parçası. Bir tencere yemek belki büyük bir ziyafet. Hayat zor, Gazze’de daha zor. (Fotoğraf: Bashar Taleb / AFP)