Uzman Psikolog Hilal Çorbacıoğlu’nun Minik Damla etiketiyle yayımlanan “Aramızda Kalsın: Sırlar ve Güvenli Alanlar”, “Sakın Yaklaşma: Sınırlar ve Mahremiyet Eğitimi” ve “Aklımdaki Sorular: Mahremiyet ve Merak” isimli üç kitaptan oluşan mahremiyet bilinci serisi, çocuklara güvenli alanlar yaratmayı hedefleyen ebeveynler ve eğitimciler için eşsiz bir rehber sunuyor. Seride yer alan üç kitap, Kerem’in yaşadığı olaylar üzerinden çocuklara mahremiyet kavramını ve sınırlarını öğretirken, ebeveynlere de çocukların bu süreçteki sorularını nasıl yanıtlayacakları konusunda önemli ipuçları veriyor. Sırlar, kişisel sınırlar ve merak edilen sorular, bu serinin ana temalarını oluşturuyor.
Amacımız çocuklara küçük yaşlardan itibaren mahremiyet konusunda bir bilinç kazandırmak. Çünkü bu bilince sahip çocuklar kendilerini daha güvende hissettiği için daha mutlu büyüyor. Sevgi, mutluluk ve güven duygusunu tadarak büyüyen çocuklar da daha sağlıklı bireyler olarak topluma karışıyor ve daha başarılı oluyorlar. Sağlıklı toplum için sağlıklı bireylerin büyümesi amacıyla yazıldı bu seri. Seri de üç ana kavram var: sırlar, sınırlar ve sorular. Hangi sırların saklanması hangilerinin söylenmesi, sınırlar da bedensel olduğu kadar ruhsal sınırlarını da iyi çizebilen bir bilinç geliştirmesi, sorularda da büyüme yolculuğunda aklına takılan tüm soruları rahatlıkla sorabilmesi adına bir öğrenme yolculuğu çizdik.
Çocuklarınızın sürekli yanlarında olup onları korumanız mümkün değildir. Yanında olmadığınız zamanlarda yaşadıkları deneyimleri sizlerle rahatlıkla paylaşabilmeleri için kendilerini güvende hissetmeleri önemlidir. Bu kitapla amacımız çocuklarımızın hangi bilgileri paylaşmamaları gerektiğini, hangi bilgileri ise güvendikleri yetişkinlerle paylaşmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olmaktır. Başkalarının sırlarına saygı duymayı öğrenen, kendi sırlarını doğru insanlara anlatmayı öğrenen çocuk kendini koruma bilinci geliştirir. “Mahremiyet Bilinci” ile bedenlerine saygı duyulması gerektiğini ve birinin onları rahatsız ettiğinde ya da onlara zarar verdiğinde bunu gizlememeleri gerektiğini öğrenirler. Bu, istismar ve kötü niyetli davranışlara karşı bir koruma mekanizması sağlar. Güvenli ilişki geliştirirler. Çocuklara, güvendikleri yetişkinlerle (ebeveynler, öğretmenler gibi) açık bir iletişim kurmanın önemi anlatılmalıdır.
Sağlıklı bir ruhsal örgütlenmenin oluşabilmesi için sınırlar oldukça önemlidir. Ahlak gelişimi, dürtü kontrolü, ebeveynlere uyma, akran zorbalığı, istismar gibi pek çok kavramı konuşurken temelde sınır konusuna değinmek gereklidir. Çocuğun çevresiyle uyum içinde olması, özdenetim sağlayabilmesi ancak sınır eğitimi ile mümkündür. Çocuğun istemediği davranışlar için onu yakınınız bile olsa zorlamamak, zorla “Öp bakalım amcanı!” gibi baskı dolu davranışlardan uzak durmak gerekir. Rahatsız olduğu ortamlardan uzak tutmak, rahatsız olduğu zamanlarda anlamaya çalışmak gerekir. Sınırına saygı duyulan çocuk bir başkasının da sınırına saygı duymayı öğrenirken kendi sınırlarına müdahale söz konusu olduğunda bunun normal bir durum olmadığını da kolayca anlayacaktır.
Onlara mahremiyetin, kişisel sınırların ve iznin önemini öğretmek gerekir. Çocuklar bedenleri hakkında ne kadar bilgi sahibi olurlarsa, olası bir istismar durumunu anlama ve bildirme olasılıkları o kadar artar. Çocukların “iyi dokunuş” ve “kötü dokunuş” gibi kavramları anlaması, mahremiyet eğitimiyle ilişkilidir. Bu nedenle sorularına açık ve net cevaplar vermek, onları olası risklere karşı koruma açısından da önemlidir. Çocukların bedenleri ve mahremiyetleriyle ilgili sorular sormaları, onlara kendilerini güvende hissettikleri bir alan açılmasına olanak sağlar. Eğer sorularına doğru, yaşlarına uygun ve açıklayıcı cevaplar verilirse, çocuklar hem kendilerini daha iyi ifade edebilir hem de güvende hissederler. Çocukların yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun, karmaşık olmayan, sade cevaplar verilmelidir. Anlatım sırasında doğru terimleri kullanmak gerekir. Aşırı detaya girmeyelim. Sakin ve doğal bir tutum sergileyelim. Konuşmamız sırasında çocuğumuza güven verelim.