Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), aralarında Yeni Şafak Gazetesi’nin de yer aldığı basın mensuplarına Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin (USOM) kapılarını açtı. Tamamen Türk mühendislerince geliştirilen ve dünyada eşi benzeri olmayan ‘Kasırga’ yazılımıyla siber saldırıları tespit edip ilgili kurumları uyaran USOM, zafiyetini gidermeyenlere milyonlarca lira ceza kesiyor. USOM’un zafiyet tespit edip uyardıkları arasında özel güvenlik şirketlerinin yanı sıra robot süpürge, bebek kamerası ve cep telefonu üreticisi şirketler de bulunuyor.
USOM Başkanı Yıldırım, USOM’un kalbi, Kriz Yönetimi Komuta Kontrol Merkezi’nde soruları yanıtladı. Yıldırım, Kasırga yazılımıyla Türkiye’deki 17 milyondan fazla Internet Protokol (IP) adresini zafiyetlere karşı sürekli olarak taradıklarını, zafiyet tespit ettiklerinde o IP adresinin sahibine resmi yazı ile bildirim gönderdiklerini belirtti.
Yıldırım, "Her 24 saatte 9 ila 13 milyon zararlı isteği USOM olarak engelliyoruz. Eğer biz bunu engellemezsek bu zararlı isteklerle vatandaşlarımız dolandırıcılık mağduru olabilirler. Dünyada bu ölçekte işlem yapabilen bir kurum daha yok. Benzer şekilde zafiyet tarama ürünleri var ama basit seviyelerde, bizim Kasırga sistemimiz ‘siber silah’ diye adlandırabileceğimiz bir yapı” şeklinde konuştu.
Yıldırım, USOM web sitesi "www.usom.gov.tr'de" "güvenlik bildirimleri" diye bir bölüm olduğunu ve halka açık olarak burada zafiyeti bulunan ürün, marka ve firma isimlerini, marka modellerini yayınladıklarına dikkat çekti. Yıldırım, "Robot süpürgelerle ilgili de başka firmalara bildirimlerde bulunduk. Örneğin onların kamera sistemleri hacklenmeye çok açık. Hacklendiği zaman evin içerisini saldırgan görebiliyor ve dinleyebiliyor. Onları da biz Kasırga ile tarıyoruz" diye konuştu.
Türkiye’nin yabancı devletlerin desteklediği siber saldırılarla da karşılaşabildiğini belirten Yıldırım, “O tarz saldırıların da tespitini Kasırga ile yapıyoruz. Yaptığımız zaman da Emniyet, Milli İstihbarat Teşkilatı, Dışişleri Bakanlığı gibi birimlerle koordineli olarak süreci yürütüyoruz. Mesela NATO’nun kararına göre artık siber saldırılara konvansiyonel cevaplar verilebilir. Arka planda üçüncü dünya savaşı gibi bir savaş var aslında. Tüm ülkeler birbirinden veri ve bilgi almaya çalışıyor. Bir ülkeye füze atmanın maliyeti milyonlarca dolar ama bir siber saldırı ile o ülkenin en kritik kurumlarını sıfır maliyetle çökertebilirsiniz. Bunu İran yaşadı. Stuxnet adlı bir virüsle nükleer santralleri devre dışı bırakıldı. Bunu konvansiyonel silahlarla yapmak isteseniz milyarlarca dolar harcamak gerekiyor” diye konuştu.
Vatandaşların gittiği otellerde veya herhangi bir kurumda Wi-Fi ağına bağlanırken dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Yıldırım, “Şöyle ki yabancı istihbarat servislerinden tutun siber saldırganlara, artık bu teknikleri kullanıyorlar. Diyelim ki kritik görevdeki bir insan olduğunuzu düşünün, yurt dışına seyahate gidiyorsunuz ve bir otel Wi-Fi’sine bağlanıyorsunuz. Bir istihbarat servisi veya bir saldırgan sizi IP’niz üzerinden takip ediyorsa, o Wi-Fi ağından sizin cep telefonunuza ya da bilgisayarınıza sızabiliyor” dedi.