
Şiir, hikaye, araştırma, makale, tiyatro gibi pek çok edebi alanda imzası bulunan Necip Fazıl Kısakürek'in fikirlerinde hadisler nasıl yer aldı? Bu sorunun cevabını Kazım Albayrak veriyor.
Abdülhakîm Arvâsî Hazretleriyle tanıştıktan sonra tasavvuf yoluna giren Necip Fazıl Kısakürek, tasavvuftan beslenerek bugün tanıdığımız “Üstad”a dönüşür. Başta O ve Ben olmak üzere birçok eserinde tasavvuf kaynaklı hayat hikâyesinin izlerini görebileceğimiz Necip Fazıl, yalnız tekkede oturan bir mürid olmaz, yazdığı eserleriyle kitleleri de ihyâ edebilecek bir külliyatı da inşa eder. Bununla birlikte Necip Fazıl, derin tefekkürü, kıvrak zekâsı ve ‘vecd’ dilinden gelen sanat tavrıyla ilme de ilham veren önemli bir örnekliğe sahiptir. Bu nedenle Necip Fazıl’ın eserlerindeki hadis-sünnet kullanımı onun beslendiği kaynaklar ile dinî, fikrî ve aksiyoner arka planını anlama açısından önemlidir. 100 cildi aşkın hacme sahip Büyük Doğu külliyatında hadis kullanımı oldukça dikkat çekicidir. Necip Fazıl, eserlerinde kullandığı 2.700’den fazla hadisi sadece nakletmekle kalmaz. Bu hadislerden günümüze çözüm çekirdekleri sunma gayretinde olur ve bu doğrultuda da kendine özgü yeni bir dil kurar. Hadisleri geçmişin bir mirası olarak değil, bugünün sorunlarına ışık tutacak birer rehber olarak gören Necip Fazıl’ın bu yaklaşımı, onu öncü bir mütefekkir olarak hadisleri nasıl özümseyip hayata geçirdiğine de misal olur. Bu misalin peşinden giden ve Necip Fazıl’ın eserlerindeki hadis sünnet kullanımı, onun beslendiği kaynaklar ile dinî, fikrî ve aksiyoner planını anlama açısından titizlikle çalışmalar yürüten Yazar Kâzım Albayrak, bu hususta önemli bir çalışmaya daha imza atıyor. Aylık ve Baran dergileriyle ismini özdeşleştirmiş ve Necip Fazıl Kısakürek’in tasavvuf anlayışı üzerine yaptığı çalışmalarla tanıdığımız Albayrak, Ketebe Yayınları aracılığıyla Necip Fazıl’ın Eserlerinde Hadis kitabını okura sunuyor.
Mücadelesini hadislerle destekledi
Kitapta, Necip Fazıl’ın İslâmî yaklaşımı bütünlüklü olarak ele alındıktan sonra, eserlerindeki hadisler tümüyle incelenip hikmet, estetik ve toplum açısından bir terkip meydana getiriliyor.
Albayrak, çalışmayı üç bölümde ele alıyor. Birinci bölümde Necip Fazıl’ın ilmî-fikrî kişiliği, eserleri, referans kaynağı âlimler ve “Büyük Doğu” geleneğini ele alıyor. İkinci bölümde ise Necip Fazıl’ın hadis-sünneti anlama yöntemi, eserlerinde kullanımı, hadis literatürüne vukufiyeti, hadis tasnifi ve epistemolojisi gibi mevzuları inceliyor. Son bölümde ise Necip Fazıl’ın eserlerinde kullandığı 2.700 kadar hadis, metin ve muhteva olarak inceleniyor. Necip Fazıl Kısakürek’in eserlerinde hadislerin kullanımını ve onun hadis-sünnet anlayışını derinlemesine inceleyen bu çalışma, modern dönemde bir şair, düşünür ve aksiyon adamının İslâmî kaynaklara nasıl yaklaştığını ortaya koyuyor. Albayrak, Necip Fazıl’ın eserlerinde kullandığı hadisleri teknik ve muhteva açısından analiz ederek, onun hadisleri yorumlama biçimini, hikmet temelli yaklaşımını ve toplumsal mücadelesinde hadislerden nasıl faydalandığını inceliyor.