Hat sanatı eskiyi aratmayacak kalitede

Halime Kirazlı
Halime Kirazlı
04:008/04/2025, Salı
G: 8/04/2025, Salı
Yeni Şafak
Savaş Çevik
Savaş Çevik

Hüsnühatta 50 yılını geride bırakan Savaş Çevik’le hüsnühatta başlamasını sağlayan Emin Barın’dan, son sergisi “Adil-i Mutlak”a kadar sanat serüveninin detaylarını konuştuk. Hat sanatına birçok yeni yazı formu kazandıran Hattat, sanatımızdaki kalitenin eskileri aratmayacak seviyede olduğunun altını çizdi. Çevik, “Kur’an-ı Kerim’i Allah nazil etti, o koruyor. Kur’an-ı Kerim’in yazı estetiğini, hat sanatı aracılığıyla yine Allah koruyor” dedi.

Hüsnühatta ilginiz resimden mi doğdu, yazıdan mı?

Çocukluğumdan beri resme meraklıyım. El yazım da güzeldi. Ortaokul ve lise yıllarım resim yaparak geçti. Doğadan kopya resimler yapmak suretiyle her türlü tekniği denedim. Yağlıboya başta olmak üzere sulu boya, pastel boya, karakalem, çiğ mürekkep hepsini uyguladım. Lise hocalarım akademiye gitmem, ressam veya mimar olmam gerektiğini söyledi. Ressam olmak ümidiyle İstanbul’a geldim. 1971 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdim. Resim bölümüne kaydımı yaptırdım. Meğer yüksek puan aldığım için mimarlık hariç tüm bölümleri kazanmışım. Bir son sınıf öğrencisinin tavsiyesiyle kaydımı Dekoratif Sanatlar Bölümüne aldırdım.

Emin Barın Hoca ile okulda mı yolunuz kesişti?

Yazı hocamız Prof. Emin Barın’dı. Yazı anlatıyor, Latin yazısı öğretiyordu. Hocamız hattat da olduğu için derslerde hattatlarla alakalı hikâyeler anlatırdı. Bir gün derste “İyi bir hattat olabilmek için, gözün ve kopya yeteneğinin kuvvetli olması gerekir” dedi. Gördüğümü aynen resmederim ama hayalimden çizemem. Bu söz bende, “Demek ki hat sanatında başarılı olabilirim” düşüncesini uyandırdı. Hoca bir gün bana “Evladım senin hat sanatına karşı merakın var. Atölyemde Kemal Batanay hat dersi veriyor. İstersen gel ondan ders al” dedi. O hafta hat dersine başladım. 1974 yılında Kemal Batanay hocamdan Rik’a ve Tâlîk derslerine başladım. 9 ay sonra da Hamit (Aytaç) hocamla Sülüs ve Nesih’e devam ettim. Daha sonra Edebiyat Fakültesi hocası Profesör Hattat Ali Alparslan’dan Dîvânî ve Cel-î Dîvânî meşk ettim. Yazıya dair genel kültür, sanat ve tipografi bilgilerini hocam Emin Barın’dan öğrendim. Emin hocam öğrenciyken asistanlık teklif etti. Çalışmalarına yardım etmeye, atölyesine gidip gelmeye başladım.


ÇEMBERLİTAŞ’TAKİ ATÖLYE GERÇEK BİR AKADEMİYDİ

Emin Barın Hoca’nın atölyesinde kimlerle tanıştınız?

Çemberlitaş’taki atölyenin 15-20’ye yakın müdavimi vardı. Doğan Kardeş Yayınları sahibi Şevket Rado, Kemal Batanay, Ali Alparslan, Ressam Malik Aksel, Ressam Şefik Bursalı, Tarihçi Murat Sertoğlu, Hattat Mahmud Öncü, Nuruosmaniye Camii Müezzini Recep Efendi, arada bir Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fuat Bayramoğlu gelirdi. Hocanın çevresi çok genişti. Edebiyat, sanat, hat sohbetleri, enteresan konuşmalar, hiç duymadığımız hikâyeler, hiç duymadığımız sanat olayları... Murat Sertoğlu o dönem Devlet Arşivleri’nin başındaydı. Arşivde okuduğu şeyleri bize anlatırdı. Akademide öğreneceklerimin beş katını hocanın atölyesinde deneyimledim. Gerçek bir akademiydi.

Bu süreçte de ilk hüsnühat serginizi açtınız. Hem de Galatasaray’da.

Emin Hocam bir gün, “Niye sergi açmıyorsun” dedi. Güldüm. “Niye gülüyorsun” dedi. “Hocam daha harflerimi tamamlayamadım ki sergi açayım” dedim. “Evladım yanlış düşünüyorsun. Bu sanatta kendini yeterli gören hiçbir hattat yoktur. Bütün hattatlar ölümlerine kadar daha iyisini yazabilmek sevdasıyla yanıp tutuşmuşlardır. Hemen bir sergi aç, orada hatalarını görüp düzelteceksin. Böyle gelişirsin” dedi. Kuşağımın ilk kişisel sergisini “Hoş Gör” ismiyle açtım.

Serginizde ilk kez Türkçe hatlar yer aldı.

“Bu da geçer yahu”, “Edep yahu”, “Hoşgör” kelimelerini ilk defa ben yazdım. “Takma kafana” ve “İnsaf yahu” da ilk kez burada sergilendi. Gelenler ilgiyle izledi.


42 YILLIK BİRİKİM YENİ BİÇİMLER ORTAYA ÇIKARDI

Sonra hat sanatına birçok kompozisyon biçimi kazandırdınız…

33 yıl önce Cel-i Sülüs’te Çapraz Müsennâ’yı ortaya koymuştum. Hat sanatında daha önce böyle bir kompozisyon biçimi yoktu. Yerli ve yabancı hattatlar bunu kullanmaya başladı. İlk kez Hilye-i Şerif’i Muhakkak Reyhânî yazı karakteriyle yazdım. Dörtlü Müsennâ, hala üzerinde çalıştığım Müselsel ve son yıllarda çalıştığım Ma’kılî yazı üzerine üç farklı kompozisyon biçimi ortaya koydum. Bunlara ek, Ters Müsennâ, Muttasıl Ma’kılî, Müselsel Ma’kılî ve Dairevi Ma’kılî var. 42 yıl grafik nosyonu beni böyle enteresan kompozisyon arayışlarına sürükledi.

Ülkemiz hattatları ne seviyede? Yeni nesil umut vadediyor mu?

Diğer ülkelerde de çok iyi sanatçılar var fakat, sayı ve altyapı olarak Türkiye lider. 50 sene önce çok umutsuzduk, hat sanatı bitiyor, kayboluyor, biz de nostaljik açıdan yaşatalım diyorduk. 2000’den sonra durum hızla değişti. Bu Allah’ın bir takdiridir. Kur’an-ı Kerim’i Allah nazil etti, o koruyor. Kur’an-ı Kerim’in yazı estetiğini de hat sanatı aracılığıyla yine Allah koruyor. Bugün hat sanatı eskileri aratmayacak kaliteye geldi. Ama çalışmamız lazım. Çalışmazsak elden gider.


ADİL-İ MUTLAK HEM KLASİK HEM KREATİF

Bu yılki sergimiz Adil-i Mutlak neden büyük ilgi gördü?

Adil-i Mutlak, eserlerimi tanıtmam için Allah’ın bir lütfu oldu. Muttasıl Ma’kılî eserler başka bir yerde aynı ilgiyi göremeyecekti. Albayrak Grubu’na minnettarım; sanata büyük hizmetleri var. Adil-i Mutlak’ın bu kadar sevilmesinin iki sebebi var. Bunlardan biri sunuş biçimi ve atmosfer. Görselliğin had safhada olması insanlara cazip geldi. İkincisi eserlerin kaliteli ve farklı olması. Bir de bendenizin yaptığı yeni tasarımlar değişik geldi insanlara. Ne tam klasik ne tam kreatif. İkisini de barındıran doyurucu bir sergi oldu.


HÜSNÜHATTA YAKLAŞIM HÂLÂ İDEOLOJİK

Hüsnühattın değeri teslim ediliyor mu?

Evet. Fakat belli bir kesim tarafından hâlâ itilip kakılmaya devam ediyor maalesef. O kitlenin son derece fanatik olduğuna inanıyorum. Onlar ilerici, çağdaş da değil. Siyasi olarak fanatikleşmiş bir kitle. Olaya sanat açısından değil, ideolojik açıdan yaklaşıyorlar. Sanat insanları ayrıştıran değil, birleştiren bir olgudur. Bütün dünyada böyle olmuştur. Şehzade Camii’nin başına gelenleri görüyorsunuz. Bu yobazlıktır, başka bir şey değil.


#Hüsnühat
#sanat
#Savaş Çevik