Deniz suyunun yüksek tuz içeriği ile bakteriler için çok uygun bir yaşama ortamı olmasa da deniz suyu temizliğinin yer yer farklılık gösterdiğini de ifade eden Dr. Türkyılmaz, "Yüksek konsantrasyonda tuz bulundurması nedeniyle deniz suyunun gözlere teması alerjik reaksiyonları tetiklemekte ve yine bakterilerle maruz kalınması sonrası konjonktivit tablolarına neden olmaktadır. Bu nedenle denizde ve havuzda gözlerin açılmaması ya da yüzücü gözlüğü kullanılması yararlı olacaktır" ifadelerini kaydetti.
Gözleri koruman için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Dr. Türkyılmaz, "Suya girmek için hijyenik suları tercih et. Gözlerini suda açma ya da deniz gözlüğü/yüzücü gözlüğü kullan. Kontakt lens kullanıcısı isen kontakt lens ile suya girme. Bu konuda çok istekli isen deniz gözlüğü kullan. Tatilde günlük kullan-at kontakt lens kullan. Sudan çıktıktan sonra duş al, göz çevresini bol su ile yıka, kurula. Suya girip çıktıktan sonra gözlerinde kızarma, yanma oluşmuşsa bol soğuk su ile yıka, varsa suni gözyaşı bol miktarda sık. Kızarma, yanma 1 günden fazla sürmüşse göz hekimine başvur. Göz enfeksiyonu geçirdiğin göz hekimi tarafından belirlenmişse aile bireylerine bulaşı engelle. Suya girdikten 7-10 gün sonra gözünde kaşınma, yanma, batma, sulanma ortaya çıktıysa kuluçka dönemi olan mikroorganizmalara bağlı bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsin. Göz hekimine başvur. Tüm yaz ayları boyunca güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etme" dedi.