Günde 11 bardak su içmenin, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu riskini yarı yarıya azalttığı bildirildi. Sonuçları "JAMA Internal Medicine" dergisinde yayımlanan bir araştırma, günde 11 bardak suyun, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma sıklığını yarıya indirdiğini gösterdi.
Son bir yılda en az 3 kez idrar yolu enfeksiyonu geçiren 45 yaş altında 140 sağlıklı kadın üzerinde yapılan araştırma sırasında katılımcıların yarısından günde fazladan bir buçuk litre su içmeleri istendi, diğer yarısının ise su tüketimlerinde değişiklik yapılmadı.
Bir yıl sonra fazladan su içen kadınların sene içinde idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma sıklığı ortalama bir buçuğa düşerken, diğer grupta ortalama 3 olarak kaldı. Fazladan su içen kadınların günlük su tüketiminin yaklaşık 11 bardak, kontrol grubundakilerin ise 5 bardak olduğuna işaret edildi. Günde 11 bardak su tüketiminin diğer faydaları ise şu şekilde:
Vücudumuzun yaklaşık yüzde 70’i sudan oluşuyor. Eklem aralıklarında kayganlığı sağlayan sıvı bileşeninde de su bulunuyor. Yeterince su içmediğimizde eklem arası sıvılarla birlikte eklem kayganlığı da azalıyor. Bu da eklem ağrılarına, hareket sırasında eklemlerden ses gelmesine neden oluyor. Tedavi edilmezse eklem yüzeyleri aşınıp kalıcı eklem bozuklukları oluşuyor. Ağrısız hareket etmek için su içmek en basit önlem.
Vücudun kontrol merkezi olan beyin de diğer organlar gibi sağlıklı çalışmak için suya ihtiyaç duyuyor. Uzamış susuzlukta unutkanlık, dikkat eksikliği, uyku hali, algıda ve hareketlerde azalma, sinirlilik oluyor. Sağlıklı zihinsel faaliyetler için su şart.
Su yetersiz alındığında cilt kuruyup terleme azalıyor. Vücut ısı dengesini sağlayamıyor, cilt esnekliğini kaybediyor. Özellikle egzama ve mantarlar sık gözlenirken, tırnaklar ve saçlar kırılıyor, ciltte çatlama ve kanamalar görülebiliyor. Vücut mikroplara açık hale geliyor.
Spor yaparken daha sağlıklı olmak için dengeli beslenme, düzenli bir uyku ve yeterince su içmeye dikkat etmek gerekiyor. Vücuttaki kas kitlesi arttıkça su ihtiyacı da artıyor. Spor yapmadan önce ve sonra içilen su, kas kasılmaları ve kramplarla başa çıkmada oldukça etkili.
Beynimizin yüzde 85'i sudur. Eğer vücudumuzda yeteri kadar besin ve su yoksa stres altında hissederiz. Açlık ve susuzluğa dayanamamamızın sebebi beynimize bu durumlarda yakıt yani besin ve su gitmemesidir. Gün içerisinde gergin ve huzursuz olan kişiler yeterli su içmiyor olabilirler!”
Hamilelikte vücudun su ihtiyacı artıyor. Bebeğin gelişmesi, anne karnındaki amnion denilen sıvı içinde olup, annenin kan hacmi artıyor ve bu da daha fazla su içmeyi gerektiriyor. Sorunsuz bir hamilelik dönemi ve sağlıklı bir bebek için hamilelikte yeterli su alımı çok önemli.
Lifli besinler ve bol su sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlıyor. Yetersiz su içimi, sindirim sisteminin daha az çalışmasına ve kabızlığa yol açıyor. Kabızlık ve hazımsızlığı önlemek, sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlamak için mutlaka su için.
Yetersiz su içmek tükürük salgısını azaltıyor. Bu nedenle ağız içinin temizliği yeterli olmuyor. Bu da hoş olmayan rahatsız edici ağız kokusuna yol açıyor. Günde en az 8 bardak su ağız kokusunu gidermeye yardım ediyor.
Karaciğer ve böbrekler toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlıyor. Yeterince su içilmezse toksinler vücuttan atılamıyor, idrar miktarı azalıp rengi koyulaşıyor. Minerallerin birikimi ile böbrek taşı oluşumu, toksinlerin karaciğerde birikimi ile de hepatitler ve karaciğer hasarı meydana geliyor. Bu nedenle her gün yeterli miktarda su içmek hayati önem taşıyor.
Damar içinde dolaşan kanın büyük bir kısmı sudan oluşur. Kan hücreler için gerekli oksijeni taşır. Su içimi yetersiz olursa, kan hacmi azalır, kan dolaşımı hızı yavaşlar, kan koyulaşır, aritmi gelişir, tansiyon düşer, tansiyon düşmesine bağlı bayılmalar görülebilir. Bu da kalbe ve diğer organlara giden kan miktarını azaltır, koyulaşan kan damarların tıkanmasına neden olabilir. Özellikle hayati öneme sahip olan beyin damarları ve kalp koroner damarları gibi ince damarlarda tıkanmalara neden olarak kalp krizi ve felç gibi hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır” diyor.
Reflü ve gastrit kişinin yaşam kalitesini kötü etkileyen, hatta zamanında uygun şekilde tedavi edilmediğinde kansere dönebilen hastalıklar. Bu hastalıkların en önemli sebebi midenin aşırı asit salgısı! Oysa yeterince su içerek midenin asit salgısının mide ve yemek borusu duvarına zarar vermesini de önlemiş oluyoruz.