Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, 2008'de çıkarılan "Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi Kanunu"nun yürürlüğe girmesinin öncesinde sigara içenlerin nüfusa oranının yüzde 30,2 olduğunu, yasayla birlikte bu oranın yüzde 22,9'a gerilediğini aktardı.
Prof. Dr. Erdöl, 2014 yılı sonrasında tütün kullanım oranlarının tekrar artışa geçtiğine dikkati çekerek, Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi Kanunu"nun yürürlüğe girmesi sonrası çok kısa bir süre zarfında tütün tüketiminde ciddi düşüş yaşandığını, 20 milyonu aşan sigara kullanıcı sayısını 17 milyonun altına indirmeyi başardıklarını aktardı.
Sigaranın son molekülü yok olana kadar da bu mücadelelerinin devam edeceğini dile getiren Erdöl, şunları kaydetti:
"Tüketim azaldıkça akciğer ve diğer kanser türlerinden ölümler, kalp damar hastalıklarından ölümler, felçler, tütünle ilişkili tüm hastalıklar ve zararlar zaman içerisinde ciddi oranlarda azalma eğilimine girdi. Somutlaştırmak gerekirse yasanın çıkmasından bir yıl sonra Türk Toraks Derneği tarafından yapılan araştırma sonuçları, acile başvurularda yüzde 23'lük büyük bir azalma olduğunu ortaya koydu. Aynı şekilde alerjik nezle hastalığında yüzde 62, bronşit hastalığında yüzde 40 ve KOAH alevlenmelerinde yüzde 21 azalma olduğu ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye'deki erkeklerin yüzde 31'i tütün kaynaklı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu, Kuzey Kore'nin ardından dünyada en yüksek ikinci oran. Kadınlardaki oran ise yüzde 12."
Sigara kaynaklı küresel sağlık harcamaları 422 milyar dolara ulaştı
Prof. Dr. Cevdet Erdöl, dünya genelinde sigara içenlerin sayısının 1 milyar 100 milyon civarında olduğunun tahmin edildiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Bu sayıya ek olarak yaklaşık 346 milyon kişi de tütün çiğniyor. Dünyada her yıl yaklaşık 7 milyon, ülkemizde de 100 binden fazla insan tütün ürünlerinin yol açtığı hastalıklar ve diğer zararlar yüzünden ölüyor. Bunlardan 600 bininin pasif içici olduğu tahmin ediliyor. Her yıl sigara, savaşlar, terör olayları, cinayetler, AIDS, intihar, uyuşturucu, trafik kazaları ve alkolden ölümlerden çok daha fazla kişinin ölümüne neden oluyor. Bu nedenle sigarayı en tehlikeli kitle imha silahı olarak tanımlıyorum. Dünyada sigara tüketimiyle bağlantılı yıllık küresel sağlık harcamalar, toplam 422 milyar dolara ulaştı. Bu oran yıllık bazda küresel sağlık harcamalarının yüzde 5,7'sine karşılık geliyor. Türkiye'de yıllık 3 milyar dolar olarak hesaplanan kanser tedavisi maliyetlerinin önlem alınmazsa 2030'da en az 3 katına çıkması bekleniyor."
Her 300 sigara bir ağacı yok ediyor
Tütünün sadece insan sağlığına zarar vermediğini, tütün yetiştiriciliğinin ormansızlaştırmanın önünü açtığını ve üretilen her 300 sigaranın bir ağacın yok olmasına neden olduğunu ifade eden Erdöl, dünyada günde 10-15 milyar sigara satıldığını, bunların atıklarının da adeta çevre katliamına neden olduğunu söyledi.
Erdöl, "Özellikle denizlere atılan çöplerin yüzde 73'ünü sigara izmaritleri oluşturuyor. Bu izmaritler de toksik çöp olarak muazzam bir çevre kirliliği, sağlık ve ekonomik yüke yol açıyor." dedi.
Yasaya, uygulaması gerekenlerin sahip çıkması lazım
Tütün tüketimi nedeniyle atmosfere yılda yaklaşık 2,6 milyar kilogram karbondioksit, 5,2 milyar kilogram da metan gazı salındığını ve bu zehirli partiküllerin, havada saatlerce asılı kalarak havanın kalitesini düşürdüğünü belirten Erdöl, orman yangınlarının büyük çoğunluğunun da tütün kullanımı kaynaklı olduğunu ve her yıl dünya genelinde 17 bin insan ve sayısız canlının sigara yüzünden meydana gelen yangınlar sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
Erdöl, ayrıca küresel anlamda sigara kaynaklı yangınların yılda 27 milyar doları aşkın da mali zarara sebep olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sonuç olarak tütün kartelleri kazanıyor, bedelini insanlık ödüyor. Üzülerek ifade etmeliyim ki son zamanlarda Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi Kanunu'nun uygulamasında gevşeme olduğunu, halka açık bazı sosyal alanlarda bu yasaya uyulmadığına tanık oluyorum. Kamu hizmet binaları, eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor gibi pek çok tütün kullanımının yasak olduğu alanlarda yasaya uyulmadığı şikayetleriyle karşılaşıyorum, bizzat da tanık oluyorum. İstanbul'da yapılan bir araştırma, 2015'te her 4 işletmeden 1'inin yasayı ihlal ettiğini ortaya koydu. İşletmeler, çeşitli yöntemlerle yasayı ihlal ediyor. Yaygın olarak, sigara küllükleri yerine meşrubat tenekeleri ve ıslak mendil koyarak, açılır kapanır cam paneller yapıp kapalı konumda iken sigara içilmesine izin vererek ve 'Gece 23.00'ten sonra sigara içilebilir' anonsu yaparak yasa deliniyor. Bazı yerlerde yasağın uygulayıcısı ve denetleyicileri bile yasağı deliyor veya görmezden geliyor. Yasanın uygulanmadığı yerlere bakarsanız adliyeler ve emniyet binaları başı çekiyor. Yasaya, uygulaması gerekenlerin sahip çıkması lazım. Ortada maalesef bir hukuk tanımazlık söz konusu. Yasayla cezası belirlenen mücadelenin uygulanması için adliye, polis, valilikler, kaymakamlıklar, sağlık kuruluşları ve duyarlı vatandaşlarımız ülkemizin sağlıklı yarınlarını düşünerek amasız, lakinsiz, fakatsız harekete geçmelidir."