Salt Araştırma ve Kadir Has Üniversitesi’nin 2018’den beri ortaklaşa yürüttüğü Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi projesi kapsamında hazırlanan istanbulansiklopedisi.org erişime açıldı. Web sitesi, Koçu’nun yarım kalmış İstanbul Ansiklopedisi’nin G harfine kadarki basılı ciltleri ile binlerce arşiv belgesini aynı alanda görüntüleme olanağı sunuyor. Farklı dönemlerde yayımlanmış ansiklopedi maddeleri ile sonraki ciltlerin malzemesini içeren ve ilk kez erişime açılan arşiv 40 bini aşkın belgeyi aynı platforma taşıyor. Böylelikle hem basılı ansiklopedi ciltleri ve arşiv belgelerini detaylı olarak inceleme hem de malzemeler arası metinsel ve görsel ilişkilerin izini sürme imkânı sağlıyor. Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi projesinin bir çıktısı olarak 2023’te gerçekleştirilen Başka Kayda Rastlanmadı Sergisi ile aynı adlı e-yayının ardından hayata geçirilen web sitesi, temel bilgiler kadar sıra dışı kayıtları, tekrarları, şaşırtmacaları ve sunduğu bilgilerin geçerliliği bakımından araştırmacılar tarafından etraflıca irdelenmeyi bekliyor. Yürütücülüğünü Prof. Dr. Fatma Çolakoğlu’nun üstlendiği arşiv ve proje ekibinde, Gamze Cebeci, Masum Yıldız, Mehtap Kuru, Sinem Ayşe Gülmez Saydam, Gürbey Hiz, Mehmet Manyas, Serap Özyurt, Didem G. Önal yer aldı.
İstanbul’a dair tarihî, coğrafi, mimari, edebî, folklorik ve kültürel konuları ele alan İstanbul Ansiklopedisi tarihçi ve romancı Reşad Ekrem Koçu’nun (1905-1975) ömrünün büyük kısmını adadığı, ancak tamamlayamadığı kapsamlı bir çalışma. Koçu, İstanbul’un “muazzam kütüğü”nü oluşturmak üzere 1944’te başladığı “Bundan sonra, üzerinde belki de ömrümü yıpratacağım” dediği ansiklopedi için kaynak tarama ve madde yazımı çalışmalarını vefatına kadar sürdürür. Reşat Ekrem’in uğruna Göztepe’deki babadan kalma köşkünü, parasını ve sağlığını kaybettiği İstanbul Ansiklopedisi’nin basımını gerçekleştirmek bin bir emek verir. Koçu’nun 24 cilt olarak planladığı ansiklopedinin G harfine kadarki ilk 11 cildi 1973’e dek aralıklarla fasiküller hâlinde basılır. Reşat Ekrem’in vefatının ardından 1977’de evlatlığı Mehmed Koçu tarafından Koçu’nun arşivini İstanbul Ansiklopedisi’nin yazarlarından Fransız dili ve edebiyatı uzmanı Enver Esenkova’ya satılır. Esenkova’nın yıllar içinde ansiklopediyi devam ettirebilme teşebbüsü sonuçsuz kalır. 1991’de vefatından önce arşiv materyallerini eşi Pervin Gönel ve çocuklarına emanet eder. Esenkova ailesinden Av. Emine Gönel ve Elif Birdoğan’ın çabalarıyla 40 yıl korunup saklanan Reşat Ekrem Koçu arşivi ve İstanbul Ansiklopedisi külliyatı 2018 yılında Kadir Has Üniversitesi’ne devredilir.
İstanbul Ansiklopedisi ile sokaklardan mimari yapılara, mühim ya da sıradan şahıslardan şehrin âdetlerine, tarihî olaylardan şehir efsanelerine, nice konu farklı anlatımlar ve resimler eşliğinde kayda geçirilmiştir. Dönemin değerli tarihçi, edebiyatçı, akademisyen ve sanatçılarının katkıda bulunduğu ansiklopedi, tezkirecilik geleneğiyle Batılı ansiklopedizmi birleştiren bir başvuru kaynağı, bir tanıklıklar derlemesi ya da İstanbul’a dair her şeyi içerme çabasında devasa bir girişim olmasının yanı sıra, bütün bu malzemeyi kendine has bir İstanbul fikri veya imgesi olarak yeniden inşa eden sıra dışı bir çalışmadır. İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu başkentinden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vilayetine dönüşmesine tanıklık eden Koçu, şehri resmederken kazadan cinayete, turistten garsona, kahveden hamama gündelik ve alelade olanı anlatıma dâhil eder. Koçu hayattayken “Aba”dan “Gökçınar (Mehmed)” maddesine kadar basılabilmiş olan İstanbul Ansiklopedisi, resmî tarih anlatısının ötesine geçerek farklı pencereler aralaması sebebiyle 1990’lardan itibaren gitgide daha çok tarihçi ve araştırmacının ilgisini çeker. Koçu’nun tasarı aşamasında kalmış gelecek ciltler için derleyip kurguladığı kapsamlı malzeme, 2018’de Kadir Has Üniversitesi tarafından devralınmasıyla bütünlüklü olarak ortaya çıkar. 40.000’i aşkın belgeden oluşan arşiv, Koçu’nun çalışma yöntemlerine ve 20. yüzyılın ikinci yarısında kısıtlı imkânlarla çok ciltli ve yazarlı bir yayın üretmeye dair verdiği fikirler açısından bir tür “medya arkeolojisi laboratuvarı” niteliği taşımaktadır. “Gökdemir (Döndü)” ile “Zürefa Sokağı” maddeleri arası ciltlerde yer alması planlanmış ve arşivde bir listesi de bulunan maddelerin taslakları, yayımlanmış ciltlerdeki bazı maddelerin erken versiyonları, Koçu’nun kimi durumlarda malzemeye göre maddeler derlediğini düşündüren bağımsız metinler ile fotoğraf, kartpostal, illüstrasyon, çizim, kupür, alıntı gibi büyük bir çeşitlilik arz eden belge grubu, ansiklopedinin karmaşık ve çok katmanlı oluşum sürecini gösteriyor.