TRT Çocuk’un sevilen çizgi filmi “Bulmaca Kulesi”nin maceraperest kahramanlarının serüvenlerini konu alan “Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş” filmi geçtiğimiz günlerde vizyona girdi. Serinin ilk filmi “Bulmaca Kulesi: Dev Kuşun Gizemi”nde; Dev Kuş’a ulaşmak için zorlu bir maceraya atılan Aslı, Can ve Mert’in kendilerini bulmacalarla dolu bir maceranın içinde buluşunu izlemiştik. “Bulmaca Kulesi” serisinin ikinci sinema filmi olan TRT ortak yapımı “Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş” de ise TRT Çocuk’un sevilen kahramanları Mert, Aslı ve Can bir kaza sonucu Bulmaca Kulesi’ne düşüyor. Eve dönmeleri için bazı kayıp kitapları bulmaları gerekiyor. Üç yakın arkadaş, bulmacaları çözüp tüm kayıp kitapları bulduktan sonra eve dönmeye hazırlanıyor. Kahramanlar, Bulmaca Kulesi’nin koruyucusu Lugaz Usta’yı içine düştüğü durumdan kurtarmak için bu fikirden vazgeçip plan yapmaya koyuluyor. Mert, Lugaz Usta’yı kurtarmaya çalışırken ekipten ayrılıyor ancak girmeleri gereken hazine odasına ulaşabilmeleri için takım çalışması yapacakları bir bulmaca çözmeleri gerekiyor. “Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş”, çocuklarda arkadaşlık, birlikte çalışma ve takım ruhu gibi kazanımları geliştirmeyi hedefliyor. Senaryosunu Ahmet Ercan’ın kaleme aldığı, yapımcılığını Ahmet Erdal’ın yaptığı filmin yönetmenliğini iki isim birlikte üstleniyor. Filmin senaristi Ahmet Ercan ve yapımcı Ahmet Erdal ile konuştuk.
Filmin senaristi Ahmet Ercan TRT Çocuk’ta çizgi dizi olarak başlayan yapımın yaklaşık 5-6 yıldır devam ettiğini söylüyor. Ercan, televizyon dizisi olduğu için Mert, Aslı ve Can’ın maceraların kısa sürdüğünü belirterek, sinemada daha büyük bir prodüksiyonda daha büyük bir heyecan ve bulmacaların olduğunu dile getiriyor.
Ercan, birinci sinema filminin 2019’da vizyona girdiğini belirterek, ikincisinin ise sürükleyici bir hikâyesi olduğunu anlatıyor. Bulmaca Kulesi’nin ilk filmi “Dev Kuşun Gizemi”nin diziden çok ayrı olmadığını söyleyen Ercan, serinin ikinci filmi “Bulmaca Kulesi 2: Eve Dönüş”ü şu sözlerle anlatıyor: “Beş aylık bir senaryo aşaması sürdü. Çocuklar fantastik bir dünyaya düşüyorlar ve bu dünyadan eve dönmeye çalışıyorlar. Birinci film de aslında diziden çok ayrı değildi, hatta yarım kalmış hikâyenin devamı şeklindeydi. Ama bu ikinci sinema filmi tamamen bu hikâyenin dışında. Çünkü beş-altı yıldır 96 bölüm boyunca çocuklar bulmaca kulesinde eve dönmeye çalışıyorlardı. Tabii bu eve dönüş kolay olmuyor, olmayacaktı. Çünkü çocuklar bir sürü engellerle karşılaşıyorlar. Döneceklerken bir şeyler ters gidiyor, bazı şeyler tehlikeye giriyor ve tekrar Bulmaca Kulesi için bir şeyler yapmaları gerekiyor. Bitmemiş işleri var, işlerini bitince de bu sefer eve dönüyorlar. Burası metaverse gibi bir dünya ve orada birçok hikâye düşündük. Yine diziden farkı, burada üç kişiler ve takımlar ama biz Mert’in hikâyesini, Mert’in gözünden anlatıyoruz. İzleyicilerimiz Mert’in karakter değişimini de görecekler. Aslında seyircilerinde merak ettiği o eve dönüşün nasıl gerçekleşebileceğini de bu sinema hikâyesinde göstermek istedik. Filmde aynı zamanda bulmacaların ve aslında teorik bilgilerin gerçek hayatta nasıl kullanılabileceğini işledik.”
“Tema olarak takım çalışmasını işliyoruz” diyen Ercan, bu takım çalışmasının 21. yüzyıl becerilerinin en önemlisi olduğunu vurguluyor ve sözlerini şu şekil sürdürüyor: “Millet olarak teknoloji hamlemiz olduğu için filmde de çocuklarımızı bu anlamda yönlendiriyoruz. Tabii burada bir şeyi ihmal etmemiz gerekiyor. Burada bir takım çalışması var. Yani tek bir kişi bu teknolojiyi geliştiremez. Takımla gelişir. Çünkü takım ruhu çok önemli. Bir çocuk çok zeki olabilir ama tek başına bir şey ifade etmiyor. Takımla beraber inovasyon geliştirmesi, sinerji oluşturması teknolojiyi geliştirmesine yardımcı olur.” “Filmde de bu takım çalışmasında Mert’in başı boş hareketleri var” diyen Ercan, “Biz de en iyi o anlatır istedik. O yüzden de Mert’in başlardaki takımı bozması ve karmaşık hale getirmesi ve en sonda çıkmak için hem takım çalışmasına inanması ve uyum sağlamasını konu edindik” diyor.
Filmde yeni karakterlerin olduğunu söyleyen Ercan, “Pogomot” adında sevimli robotlar olduğunu anlatıyor. “Bulmaca Kulesinde yaşayan muhafız robotlar aslında” ifadelerini kullanan Ercan, “Birinci filmde gördüğümüz Hüdaverdi karakterimiz vardı. Bu filmde bencil ve narsist eğilimiyle kendini Büyük İskender ilan ediyor. Aslında filmimizin de engellerinden biri” şeklinde anlatıyor. Ercan, Mert, Aslı ve Can’ın ise aslında birbirinden farklı karakterler olduğunu belirterek, üç arkadaşında bilimle yakından ilgili olduklarını söylüyor. Ercan bilimle ilgilen bu üç arkadaşın çocuklara da rol model olduğunun altını önemle çiziyor. Ercan, Bulmaca Kulesi’nin üçüncü filminin de senaryosunun hazır olduğunu söylüyor ve “Robotlar Şehri” diye, hikâyenin devam edeceğini sözlerine ekliyor.