İzmirli İsmail Hakkı 1868 tarihinde İzmir’de dünyaya gelmiş, Meşrutiyet dönemi münevverlerinden birisidir. Arapça ve Fransızca başta olmak üzere birçok dil bilen İzmirli, mekteb ve medrese tahsili alarak, klasik İslâmi ilimlerin yanında Batı felsefesi, sosyoloji ve psikoloji gibi modern ilimleri de okumuş ve okutmuştur. Esas itibariyle kelamcı olan İzmirli, bu sahada Yeni İlm-i Kelam isimli eseriyle önemli ve etkili bir teşebbüste bulunmuştur. İzmirli’nin eser verdiği geniş ilim skalasına bakıldığı zaman, ilm-i kelam, İslâm felsefesi, ulûmu’l-Kur’an, ilm-i hadis, usûl-i fıkh, tarih, siyer, mezhepler tarihi vb. alanları görmek mümkündür. İrili ufaklı yetmişin üzerinde eser telif etmiş olan İzmirli, bereketli bir hayatın nihayetinde 31 Ocak 1946 tarihinde vefat etmiştir. Vefatı münasebetiyle dönemin aydınları tarafından muhtelif mecmualarda İzmirli’ye mersiye niteliğinde bazı yazılar/şiirler kaleme alınmıştır. Onlardan bir tanesi, Nurettin Artam’ın şu dörtlüğüdür;
2018 yılında Melikşah Sezen’in editörlüğünde, Çizgi Kitabevi tarafından “İzmirli İsmail Hakkı Külliyatı Projesi” başlatıldı. İzmirli’nin eserleri içerisinde daha önce hiç neşri yapılmamış veya neşredildiği halde unutulmuş eserleri öne alınarak, tenkitli neşirleriyle bir “İzmirli Kitaplığı” oluşturuluyor.
İzmirli’nin son eseri olan ancak vefatı sonrasında basılan İslâm Mütefekkirleri ile Garp Mütefekkirleri Arasında Mukayese isimli eseri 2018’de Melikşah Sezen’in notları ve değerlendirme yazısı ile bu projenin ilk ürünü olarak kisve-i tab’a büründü. Sezen, kitabın içerik kısmında muhteva yönünden herhangi bir tasarrufta bulunmamış ve eseri, İzmirli’nin kaleme aldığı şekle sâdık kalarak hazırlamıştır: dil açısından herhangi bir sadeleştirme yapmamıştır. Bunun haricinde kitabın giriş kısmında esere ne gibi katkılar sağladığını belirtmiş ve “İzmirli İsmail Hakkı Efendi’nin Terceme-i Hâli ve Mukayese Üzerine” başlığı altında esere dair kısa bir değerlendirme yazısı kaleme almıştır.
2019 yılının Ağustos ayında projenin ikinci ürünü olarak İzmirli’nin, Tarih-i Kur’ân’ı neşredilmiştir. Yine Melikşah Sezen tarafından hazırlanan çalışma, Cumhuriyet döneminin ilk Kur’ân tarihi çalışmasını yeniden ilim ehlinin istifadesine sunması açısından önemlidir. Sezen, tıpkı Mukayese’de olduğu gibi metni notlandırarak, eserin girişine İzmirli’nin Tarih-i Kur’ân’ı hakkında yazılanlara yönelik etraflıca bir değerlendirme yazısı kaleme almıştır. Bu bölüm ciddi bir emek mahsulüdür. Çünkü İzmirli’nin doğru anlaşılmasına katkı sağlamak için Sezen’in yaptığı izahlar, eserin özgün metninden daha hacimli bir hale gelmiştir.
Söz konusu iki eserin ardından projeye 2020’nin Ocak ayı içerisinde iki eser daha kazandırılmıştır. İzmirli’nin ilk defa neşredilen Tarihin Lüzûmu isimli risalesi Harun Çetin’in titiz çalışması ile farklı iki yazma nüshadan (biri müellif hattı) yayına hazırlanmıştır. Bu eser, İzmirli’nin Cumhuriyet öncesi yazdığı fakat yayımlanma imkanı bul-a-mayan, yazma halinde kalmış bir risalesidir. Bu eser isminden de anlaşılacağı üzere Tarih ilminin gerekliliğini ve İslam Tarihinin önemini, Müslümanların Tarih ilmine hizmetlerini ve Müslüman tarihçileri konu edinen bir eserdir. Bu küçük risalenin ilk defa neşri münasebeti ile İzmirli’nin tarihçiliğini ele alacak çalışmaların yapılmasına vesile olmasını temenni ediyoruz.
Ocak ayında neşredilen bir diğer eser ise Mülehhas İlm-i Tevhid isimli kitabıdır. Aslı Osmanlı Türkçesiyle yazılan bu eser ilk olarak 1920 yılında Kanaat Matbaası tarafından basılmıştır. Hamza Burak Çiçek tarafından hazırlanan bu eser ilk defa günümüz Türkçesi ile proje dahilinde neşredilmiştir. İzmirli’nin kitaplarına aksettirmiş olduğu sistematik üslubu okuyucunun malumâtlar arasında kaybolmasını engellemektedir. İzmirli bu üslubunu mezkur eserinde de çok iyi bir şekilde kullanmıştır. İzmirli, bu kitapta kelam ilminin ana konularıyla birlikte tarihçesine de bir nebze yer vermiştir. Literatürde alışılagelmiş olanın dışında tasavvufun, kelam sahasına olan etkilerinden ve yanlış anlaşılan bazı mevzularından da bahsetmesi bu esere ayrı bir önem kazanmıştır.
İzmirli’nin daha önce hiç neşredilmemiş eserleri okuyucu ile tenkitli neşir formunda buluşturulacaktır. Melikşah Sezen’in editörlüğünde yürüyecek olan proje kapsamında İzmirli’nin bilhassa yazma hâlindeki eserlerinin tümünün gün yüzüne çıkarılması son derece sevindiricidir. Hali hazırda devam eden projenin, Osmanlı’nın son dönem diğer önemli münevverleri ve eserleri için de örnek olmasını ümit ediyoruz. Bu proje için Melikşah Sezen’e, Ömer Arlı Bey yönetimindeki Çizgi Kitabevi’ne ve projeye katkı verecek diğer isimlere şimdiden teşekkür ediyoruz.