
P. J. Silva’nın Nasıl Daha Çok Yazarım /Akademik Yazmanın Yol Haritası adlı kitabı Enes Çolak’ın çevirisiyle yayımlandı. Kitap akademisyenler için yazılmış olsa da “yazma eylemi”yle meşgul olan herkesin istifade edebileceği kıymetli bir eser.
Yazmak, üretmek, ortaya bir metin çıkarmak oldukça zor bir süreçtir. Bu meşakkatli yolculuğun ıstırabını çekmeyen bilemez. Kalem harekete geçmeden önce çekilen sancıyı tecrübe etmeyen anlayamaz. Bu yolculuğa bir de yazının akademik olması eklenince süreç iyice çıkmaza girer.
P. J. Silva’nın Nasıl Daha Çok Yazarım – Akademik Yazmanın Yol Haritası (Ketebe, Temmuz 2025, 140 s.) Enes Çolak’ın çevirisiyle yayımlandı. Kitap akademisyenler için yazılmış olsa da “yazma eylemi”yle meşgul olan herkesin istifade edebileceği bir kitap.
Önsözde yazar üretken olmayı insanın sonradan öğrenebileceğini, insanın yazmaya alışabileceğini açıklıyor. Kitabın yazılış amacını önsözde şu şekilde açıklıyor:
“Amacımız, yazı yazmayı rutin ve sıradan bir alışkanlık hâline getirmek. Bu doğrultuda iş temposuyla geçen bir haftada yazı yazmanızı kolaylaştıracak, yazım sürecinde hissettiğiniz stres ve suçluluğu hafifletecek ve verimliliğinizi artıracak stratejiler üzerinde duracağız. Bir köşede tamamlanmayı bekleyen bir yığın projeniz varsa ya da yazmaya zaman bulamamaktan hayıflanıyorsanız bu kitap tam size göre! Şimdiden söylemem gerekir ki kitap, yazma uğraşınızı, sonu gelmez bir mutluluk şölenine dönüştürmeyecek ama haftalık üretkenliğinizi artırarak size işiniz dışında da zaman ayırabileceğiniz bir hayat sunacaktır.” s. 12
Hayatın tüm telaşesi içerisinde yazmaya vakit ayırmak için neler tapmalıyız? Yazma eylemini başarılı sonuca nasıl ulaştırabiliriz? Kitabı okurken zihnimizde oluşan soruların cevaplarını satırlar arasında bulabiliriz.
BEKLENTİLER ÜZERİNE
Silva I. bölümde akdeminin yazma ve yayın üretme beklentisini açıklıyor. Eğitimin kalite düşüşü ve öğretilmeyenlere rağmen yayın beklentisini şu ifadelerle açıklıyor; “Akademik eğitim sistemi günbegün zayıflamamaya devam ederken hibe başvuruları, kitaplar ve makalelerle ilgili beklentiler giderek yükseliyor.” s. 19 Her geçen gün yazma alışkanlığının zayıfladığı günümüzde yüksek kalite beklentisini eleştiriyor. Beklenen kaliteyi görmek için katedilmesi gereken yollara değiniyor.
Yazma sürecini sağlıklı işletememek günlük hayatın rutin işleyişinde aksaklıkları da beraberinde getirmektedir. Hayat ve yazma dengesi doğru kurulamadığında her iki alanda başarısızlık kaçınılmaz oluyor. Yazar başarılı bir yazma amacını şu şekilde açıklıyor: “Amacımız hem tutkuyla bağlı olduğunuz fikirleri yazıya dökmenizi sağlamak hem de günlük yaşamdan kopmamanıza yardımcı olmaktır.” s. 20 Kendini bilerek, içinde bulunduğumuz şartlar doğrultusunda bir yazma planı yapmak beklentileri karşılayacaktır. Verimli bir yazma eylemi için beklenti her zaman daha çok yazmaktır. Verimli yazmak, şu anda uygulanmadığınız ama kolaylıkla uygulamaya geçirebileceğiniz eylemler ile ilgilidir. Bir yazı planı oluşturmak, net hedefler belirlemek ve iyi alışkanlıklar geliştirmek ne kadar zor olabilir? Verimli yazarlar, özel yeteneklere ya da eşsiz hasletlere sahip kişiler değildir. Sadece daha düzenli yazarlar ve yazmaya ayırdıkları zamanı çok daha verimli kullanırlar. Davranışlarınızı değiştirdiğinizde, yazmak birdenbire eğlenceli bir uğraş haline gelmeyecek ama kaleminiz hızlanacak ve artık eskisi kadar bunalmayacaksınız. s.16 P.J. Silva’nın ifadeliyle açıkladığı durum yazma planının temel gerekliliklindendir.
YAZMA PLANI
Başarılı bir yazma eylemi planlı olarak ilerleyendir. Fakat pek az yazar yahut akademisyen planlı bir üretme/yazma eylemi gerçekleştirir. Bir çıkmaz içerisinde son ana sıkıştırılmış yazıların stresini taşırız. Kalemin harekete geçmesini engelleyen, yazıyla aramıza mesafe koyan engeller vardır. Ve bu engelleri haklı çıkartacak gerekçelerimiz. Yazmak içimizde büyük bir arzuyken bile çoğu zaman gerçekleştirilemeyen bir eyleme dönüşebilir. Yazar “Yanıltıcı Engeller” diye adlandırdığı yazmaya başlamayı engelleyen, yazma sürecini sekteye uğrattığını düşündüğü sebepleri “Neden Daha Çok Yazamıyorum?” başlığıyla ikinci bölümde işlemiş. “Bizi yazmaktan alıkoyan kalemimizi işlemekten çeldiren sebepler neler? Bu çeldiricileri nasıl aşabiliriz?” şeklindeki sorularımızın cevabını bu bölümde buluyoruz.
P. J. Silva, akademisyenlerin plansız hareketi ile son dakikaya sıkıştırılmış yazma sürecini anlatıyor. Buna karşılık kendi yazı serüvenini ve takip ettiği yazma planını da anlatıyor. “Yazmanın sırrı” sadece planı mı sorusuna “Yine de çoğumuz için en doğru yol, bir yazı planı oluşturmak ve ona bağlı kalmaktır.” s. 25 cevabıyla bir yol açıyor.
Düzenli ve çok yazmanın anahtarlarından bazıları satır aralarında anlatıyor: “... bir zaman planlaması yapmak, daha çok yazmanın en etkili yöntemidir.” s. 26 “Başarılı ve profesyonel yazarların üretkenliklerinin sırrı, düzenli ve genellikle de her gün yazmalarında saklıdır.” s. 34
YAZININ GELİŞİMİ YAZARIN İLERLEMESİ
İnsan hedeflediği alanlarda kendini geliştirebilir. Ulaşmak istediği hedef doğrultusunda iradesini doğru kullanmalı ve çabasını esirgememelidir. İnsan bu hayatta her şey için kendini ikna edebilir. Silva bu durumu şöyle izah ediyor: “İnsan, inanılmaz derecede yaratıcı bir varlıktır. Başka hiçbir tür, yazmaktan kaçınmak için bu kadar ustaca bahaneler üretemezdi.” s. 35
“Yazar olarak gelişmek zaman alır.” s. 65 diyen yazar, yazar adayı/akademisyenlere sabırlı olmaları gerektiğini salık veriyor. Planlı bir şekilde gelişen yazı ve yazma süreci yazarlığın ilerleyişini de beraberinde getirir. Yazarlığın ilerlemesi ve daha çok yazmak için anahtarların yer aldığı kitapta görebileceğimiz en güçlü anahtarlardan biri de zamandır. Bir diğer anahtar da şu cümlede yer alıyor: “Güçlü ve anlaşılır bir üslup, çalışmanızın kuru ve anlaşılmaz kalabalıklar arasından sıyrılmasını sağlar.” s.78
Yazının yazardan okura ilerleyişi ve kitap formunu alışını, bu süreçte yazma planlarımızla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri P.J. Silva şu şekilde izah ediyor: “Kitaplar, yazıldıkça yazarlarından uzaklaşır; olgunlaşır ve değişir. Bu yüzden yazdıklarınızı görmeden, yazacaklarız hakkında konuşmaktan çekinin.” s. 107. Silva adım adım bir kitabın nasıl yazılabileceğini anlatıyor. Bu düşüncesi elimizdeki kitabın sayfalarını çevirdiğimizde de gerçekleşiyor. Ve birbirinin yolunu açarak ilerleyen bölümler birleşerek kitaba dönüşmeye başladığında okurun olmaya başlıyor. Kitap başlarken Silva’nın düşüncesiyken bittiğinde okurun zihin süzgecinde geçmiş ve sağaltılmış bilgi olarak kalıyor.
HERKES İÇİN YOL GÖSTEREN BİR KAYNAK
Nasıl Daha Çok Yazarım – Akademik Yazmanın Yol Haritası her ne kadar akademisyenler için yazılmış bir kitap olsa da yazma eylemine yeni başlamış genç kalemler için -özellikle ilk bölümleriyle- istifade edilebilecek yol gösterici bir kitap. Yazımızı eserini iki kapak arasında gören tüm yazarların ortak duygusu olan P.J. Silva’nın cümleleriyle bitirelim: “Bir kere ciltli kitabınızı elinize aldığınızda, onu yazarken yaşadığınız zorluklar aklınızdan silinip gidecek ve kitaplığınızda, yanına bir kardeş daha eklemek isteyeceksiniz.” s.111






