Özcan, kalp krizinin kişide göğüs ağrısı, sol kolda uyuşma, sırtta ağrı, bulantı, kusma, bayılma yapabileceğini kaydetti. Vatandaşların bu tür sendromları olduğunda kalp krizini de akıllarının bir köşesinde tutması ve mutlaka bir hastaneye müracaat etmesi gerektiğinin altını çizen Özcan, “Kalp krizi geçiren bir hastada mutlaka şuur bulanıklığı, terleme, denge kaybı, bayılma veya ani ölüm olabilir. Mutlaka bu hastanın rahat bir pozisyona alınması gerekiyor. Kravatı varsa çıkarılması gerekir. Şuur kapanıyor mu kapanmıyor mu diye hastanın solunumunun yakın takip edilmesi lazım. En kısa ve hızlı sürede de 112 Acil Servis aranarak profesyonel yardım istenmelidir" şeklinde konuştu.
Kalp krizi geçirme yaşının gittikçe düştüğüne vurgu yapan Özcan, "Bunun en büyük nedeni de modern yaşamın getirdiği olumsuz yaşam biçimidir. Kalp krizinde kontrol edebildiğimiz risk faktörleri var, kontrol edemediğimiz risk faktörleri var. Bir kere kalp krizinin risk faktörlerine bakacak olursak yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol olması, sigara kullanımı ve genetik. Bunlar en önemli risk faktörlerimiz. Bunun yanında hastanın erkek olması, kilolu olması, sürekli oturarak yaşamını götürmesi de temel risk faktörleridir. Sadece genetik olan risk faktörüne yapacak bir şeyimiz yok. Tabi o kötü bir miras. Ama bunun haricinde diğer tüm risk faktörlerini kontrol edebiliriz. Bir kere ilaçlardan önce sağlam bir yaşam biçimi değişikliği uygulamalıyız. Haftada 5 gün en az 45 dakika egzersiz yapmalıyız. Mutlaka üç beyaz dediğimiz tuz, şeker, unlu mamullerden uzak durmalıyız. Diyetimize dikkat etmeliyiz. Daha çok sebze ve baklagilleri tercih etmek, ağır hamurlu gıdalardan uzak durmak korunmak için önemli önlemlerden bir tanesidir. İkinci önlem ise sigaradır. Toplum için en büyük halk sağlığı problemi sigara kullanımıdır. Mutlaka hem kullananları hem de kullanmaya meyilli olanları sigaradan uzak tutmamız gerekir. Sigara önemli bir risk faktörüdür. Bunun yanında aşırı alkol alımı da risk faktörlerinden bir tanesidir" diye konuştu.
Kalp krizinin yetişkinlerdeki ani ölümün başlıca nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Özcan, "Kalp krizinin risk faktörleri genel olarak hipertansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, sigara içmek, ailede erken yaşta koroner kalp hastalığı görülmesi, şişmanlık, hareketsiz yaşam, kötü yaşam biçimi ve kötü beslenme alışkanlıklarıdır. Kalp krizi bazen ani ve bunaltıcı stres, ağır yemek, soğuğa maruz kalma sonrası oluşabileceği gibi aniden de ortaya çıkabilir. Kalp krizi geçiren hastanın en sık ve en önemli şikayeti göğüs ağrısıdır. Ağrı göğüs orta bölümünde yaygın, sıkıştırıcı, ağırlık hissi veya hazımsızlık tarzında, sol kola, çeneye, dişlere, omuza veya sırta vurabilen değişik şekillerde olabilir. Genelde 20 dakikadan uzun sürer ve istirahat veya dilaltı ilaçlar ile geçmez. Fakat, özellikle yaşlılarda, şeker hastalarında ve nöropatik hastalarda bu ağrı hissedilmeyebilir. Ayrıca göğüs ağrısı ile birlikte veya tek başına ölüm korkusu, nefes darlığı, bayılma, baş dönmesi, bulantısı ve kusma eşlik edebileceği unutulmamalıdır" dedi.