En önemli ölüm nedenlerinden biri olan kanser hastalığında yaşam süresi uzadı.
Teknolojik ilerlemeye bağlı olarak hedefe yönelik tedavilerin yaygınlaşması, kemoterapi ajanları ve akıllı ilaçlara ulaşımın kolaylaşması ve teknolojik donanımlı müstakil tedavi merkezlerinin sayısının artmasına bağlı olarak kanser hastalarının yaşam süresi uzadı.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Özkan, özelleşmiş ünitelerin sayısının artması, ilaca ulaşılabilirliğin yüksek olması ve hedefe yönelik tedavinin yaygınlaşması ile kanser hastalarının yaşam sürelerinin uzadığını söyledi.
1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Metin Özkan, kardiyovasküler hastalıklardan sonra en önemli ölüm nedenlerinden olan kanser hastalığında yaşam sürelerinin uzadığını ifade etti. Bu durumu teknolojik ilerlemeye bağlı olarak hedefe yönelik tedavilerin yaygınlaşması, kemoterapi ajanları ve akıllı ilaçlara ulaşımın kolaylaşması ve teknolojik donanımlı müstakil tedavi merkezlerinin sayısının artmasına bağlayan Prof. Dr. Metin Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kanserde tedavi olanakları gelişti
“Burada en önemli faktörlerden biri, ülkemizde de olduğu gibi son yıllarda bu konuda bilinçlenmenin olması, daha özelleşmiş daha spesifik ünitelerin oluşması başarı şansını artırmakta. Bunun yanı sıra kemoterapi bir çok kanser türü için serbest bırakıldı. Hekimler bir çok kemoterapi ajanını bir çok hastalıkta kendi tercihine göre kullanabilme şansı elde etti, bu da tedavideki başarı şansımızı artırdı. Gerek akıllı ilaçlarla hedeflenmiş tedavi dediğimiz tedavi yöntemiyle, gerekse immün sistem üzerinden etki eden bazı yeni grup ilaçlarla hastaları klasik kemoterapiden çok daha etkin bir şekilde tedavi edebilme şansı elde etmeye başladık ki bu da tedavideki başarımızı yükseltti. Ayrıca teknolojinin sunduğu imkanlarla genetik testlerle yüksek, orta, düşük riskli hastalar belirlenerek tedavi buna göre planlanabilmesi de, hastalığın tekrarlamasını engellemek için verdiğimiz tedavilerin daha etkin olabileceğini göstermekte.”