Güncelleme çalışmalarına 2019 yılında başlanan Türk Dil Kurumu’nun (TDK) yayınladığı Türkçe Sözlük’ün 12. baskısı yayınlandı. Pek çok sözcüğün yazımında değişikliğe gidilen yeni baskı, eleştirilerin hedefi oldu. Bunun üzerine açıklama yapan TDK, çıkan eleştiri ve önerilerin dikkate alındığını söyledi. Kayyum- kayyım, Doğubeyazıt-Doğubayazıt, unvan-ünvan, çiğ börek-çi börek olarak değiştirilen sözcüklerden en çok Türkiyeli kelimesi tartışma yarattı. TDK, tartışmalar sonrası kelimeyi sözlükten çıkardı.
Kurumun çalışmalarının önemli bir kısmı sadece ilgili akademik çevrelerde karşılık bulurken özellikle Güncel Türkçe Sözlük’ü ve yabancı kelimelere önerdiği karşılıklar herkes tarafından ilgiyle takip ediliyor. Gerek yabancı sözcüklerin etkisi gerekse yaşayan dilin değişip dönüşmesiyle ilgili çalışmaları, TDK bünyesindeki uzmanlar yürütüyor. 2023 yılındaki sözlük de 10 profesör ve 10 uzmanın çalışmalarıyla yürütüldü. Kurumun bu çalışmaları nasıl yaptığını ve hangi kriterleri dikkate aldığını ilgili isimlerle konuştuk.
Yaşayan bir varlık olan dilin zaman içerisinde çeşitli etkilerle değiştiğini söyleyen Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi, güncellenen sözlükle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yenilik ve güncelleme ihtiyacı ile ilgili bilgiler yetkin Kurum uzmanlarınca derlemeler, basın yayın organları, sosyal medya taramaları gibi ortamlardan elde edilir. Kuruma yöneltilen eleştiri ve sorular da bir bilgilenme kaynağıdır. Kayyum kelimesinin kayyım olarak değiştirilmesi yaygın kullanılan yanlışın düzeltilmesi oldu. Türkiyeli kelimesi Türk’ün alternatifi değildir. Ben Türkiyeli kelimesini bir çekimli şekil olarak değerlendiriyorum: Vanlıyım, Edirneliyim, İzmirliyim gibi. İmlada ise bitişik veya ayrı yazma konusu geleneklere, alışkanlıklara bağlı olarak oluşur. Bazı dillerde çok uzun yıllar önce oturmuş kurallar vardır. Bizde bu konuda tartışılmaz bir gelenek oluşmadı. Yazım konusu bir bilim konusu değil, uzlaşma konusudur.”
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük Kolu eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Argunşah, yapılan değişikliklerle ilgili şunları aktardı: “Sözlüğe alınan kelimelerin anlamları zamanla değişebilir. Son günlerde üzerinde fırtınalar koparılan Türkiyeli kelimesi de böyledir. Aşağı yukarı Türkçede yüz elli yıldır bu kelime kullanılıyor. Maalesef dil ile siyaset bazen iç içe giriyor. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük’ü genel bir sözlüktür. Türkçenin her türlü söz varlığı bunun içinde yer almalıdır. İçerisinde argo da olabilir, hakaret sözleri de olabilir. Çünkü bunlar Türkçede vardır. Türkçe Sözlük, ahlak kitabı değildir, siyaset kitabı değildir. Tabii ki okul sözlüklerinde argoya, hakarete, cinsel anlam çağrıştıran kelimelere yer vermezsiniz. Kelimelerin sık sık değiştiği düşüncesine katılmıyorum. En son 2011 yılında sözlük yayımlanmıştı. Aradan 12 yıl geçti, değiştiği söylenen galiba 18 kelime var. Üzüldüğüm şey şu: Türk Dil Kurumunun güncel sözlüğü ülkemizdeki güncel Türkçe Sözlük’ler içerisinde en hacimlisi, en çok söz barındıranı. Bu güzel sözlük takdir edilmek yerine tespit edilen bir iki kelime üzerinden tartışma yaratıldı” ifadelerini kullandı.
Bundan yüzyıl evvel “yabancı kelime” denilince bilhassa Arapça ve Farsçadan dilimize geçen kelimelerin anlaşıldığı söyleyen Yazar Osman Toprak, bugünse bu kavramla Batı dillerinden gelen kelimelerin anlaşıldığını dile getirdi. Toprak, “Kurum; Türk dilini araştırmak ve Türk dilini yabancı etkilerden koruyup geliştirmek vazifesini ehemmiyetle yürütmeli, zaman zaman da kendini, faaliyetlerini millete anlatmalıdır. Aksi halde bazı kötü örnekler ele alınarak topyekûn bir karalama çalışması da yıpratıcı olur, doğru olmaz. Kurum ilk olarak 1995 yılında Yabancı Kelimelere Karşılıklar adıyla bir kitap yayınlamış. Burada; “sponsor” kelimesine “destekleyici” kelimesini önermiş. Bugün “sponsor” yaşıyor, destekleyici yaşamıyor. Buna karşılık “basketbol” yerine önerilen “sepet topu” kelimesi kullanılmıyor” dedi.