
CHP’li Avcılar Belediyesi, son günlerde CHP’lilerin hedef gösterdiği komedyen Gökhan Ünver’in gösterisi için verdiği salonu iptal etti. Ekrem İmamoğlu’nun da içlerinde bulunduğu yolsuzluk ve terör soruşturması bahanesiyle protestolara başlayan kitle, son günlerde ses çıkarmayan ünlüleri hedefe koydu. Bunlardan biri olan Ünver, İmamoğlu lehine paylaşım yapmamayı tercih ettiği için günlerdir linç ediliyor. Avcılar Belediyesi Gökhan Ünver’in etkinliğini iptal ettiğini duyurmasının ardından, Bodrum Belediyesi de Gökhan Ünver’in Herodot Kültür Merkezi’ndeki gösterisinin iptal edildiğini duyurdu. Belediyeden yapılan açıklamada, “Herodot Kültür Merkezi’nde 6 Mayıs 2025 günü gerçekleştirilecek tadilat çalışmaları nedeniyle, bu tarihte yapılması planlanan tüm oyun, gösteri ve programlar iptal edilmiştir” denildi. Tadilat yapılacak olan kültür merkezinde 6 Mayıs’ta sadece Gökhan Ünver’in sahnesi var.

Ünver'in 10 ve 29 Nisan'da Duru Tiyatro'da alacağı sahne gösterilerinin iptal edilmesine yönelik de çağrılar yapıldı. Dizi ve tiyatro oyuncusu Emre Kınay, kurucusu olduğu Duru Tiyatro adına yaptığı açıklamada, nisan ayındaki gösterileri tazminattan dolayı iptal edemediklerini, ancak mayıs ayı itibariyle gösterilerin iptal edileceğini duyurdu.
KONUŞMA YASAĞI DEĞİL SÖYLEME MECBURİYETİ
Sesiz kalan ünlülere yönelik eleştirilerden nasibini alan Cem Yılmaz da geçtiğimiz günlerde sessizliğini bozdu. 1998 yılında çektiği “Her Şey Çok Güzel Olacak” filminin posterini paylaşarak, “Sen giderken ben dönüyordum” yazdı. Gündeme dair herhangi bir paylaşımda bulunmayan komedyen Yasemin Sakallıoğlu ve dizi eleştirileriyle tanınan Murat Soner de linç edilen ünlüler arasında. Sakallıoğlu, kayınvalidesinin rahatsızlığı nedeniyle onunla ilgilendiği açıklamasını yapmak zorunda bırakıldı. Soner ise “Memlekette neden düzgün iş çıkmıyor şimdi anladım. Bu ülkede işine odaklanmak imkansız. Şimdi diyeceksiniz ki, ‘Ülkenin gençleri bu durumdayken sen işini mi düşünüyorsun?’ Ancak diğerleri gibi bana yapılan baskıyla odaklanmadığım işim gençlerle ilgili” açıklamasını yaptı.

Bütün bunlar kendilerini “özgürlükçü” olarak pazarlayanların, aslında nasıl bir düşünce diktatörlüğü kurmaya çalıştığının bir göstergesi. Roland Barthes’ın dediği gibi, “Faşizm konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir”. CHP’ye göre özgürlük, sadece CHP’li olana var, gerisi için sansür ve linç politikaları devrede.