Modern şehir yaşamının getirdiği stres, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyerek hastalıkların daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına neden olduğu ortaya çıktı. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, stres dolu şehir hayatının kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkma riskini 40'lı yaşlara kadar indirdiğini belirtti.
Doç. Dr. Fotbolcu, yoğun stresin, trafikte geçirilen uzun saatler ile sürekli bir yerlere yetişme telaşının vücuda ve kalp sağlığına olumsuz sonuçları olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Fotbolcu, şehir hayatında kırsal yerlere göre doğal beslenmenin bozulduğunu, küçük yerlerdeki insanı besleyen, ruhen destekleyen sıcak ilişkilerin de kentte bulunamadığını dile getirdi.
Doç. Dr. Fotbolcu, koroner arterde aile öyküsü, sigara ile şeker hastalığını bir arada yaşayan hastaların sıkıntı çekme ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu kaydetti.
Stresle baş etmenin yolları
Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak için düzenli spor yapılması gerektiğini dile getiren Fotbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Stresten kurtulabilmek için mutlaka düzenli spor yapmak, etrafımızdaki yeşil, sosyal alanlarda, açık havada yürümek gerekli. Haftada 3-4 gün, yarım saat, 40 dakika tempolu 5 bin adım veya hafif ter atacak şekilde 10 bin adım şeklinde düzenli egzersizler yapmak kalbimize çok iyi gelecektir. Yakınlarımızla, dostlarımızla güzel ve ruhu besleyecek ilişkiler kurmak çok çok iyi olur. Bir de doğal beslenmek çok önemli. Şehir hayatında hormonsuz organik gıdalara ulaşıp, dengeli bir şekilde meyvemizi, sebzemizi tüketmek ve dengeli beslenmek de çok çok önemli diye düşünüyorum."
"Stentler bin yılın mucizesi"
Doç. Dr. Fotbolcu, kalp hastalıklarında en önemli belirtinin göğüs ağrısı olduğunu anlattı.
Özellikle efor esnasında göğüs kafesinde bir yanmanın, baskının, sıkışmayla ağrının kollara ve sırta vurabileceğinin altını çizen Fotbolcu, bu tarz bir ağrı ortaya çıktığı zaman hastaların girişimsel kardiyologlara müracaat etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Koroner anjiyonun halk arasında yanlış bilindiğinin altını çizen Fotbolcu, şunları kaydetti:
- "Biz, koldan bir tel vasıtasıyla damar köküne inip, orada kateterler vasıtasıyla kalp damarlarına oturarak, opak madde enjekte ediyoruz. Böylelikle kalp damarlarının içini net bir şekilde görüntülüyoruz. Koroner anjiyografi, işlemlerde kalp damarlarında ne kadar darlık olduğunu ortaya çıkartmak için kullanılan bir teşhis. Tedavi ise daha çok stent, ilaç tedavisi veya bypass olarak adlandırılmalıdır. Stentler, '1000 yılın mucizesi' olarak değerlendiriliyor. Artık kalp damarları tıkalı hastalarımızın yaklaşık yüzde 90-95'ini stentle tedavi edebilmekteyiz