Mimar Sinan’ın Selimiye Camii, Süleymaniye Camii, Mihrimah Sultan Camii gibi büyük eserlerinde de görülen kabartmanın bir benzetme mi yoksa farklı bir anlam mı taşıdığı konusu tartışılırken, görenlerde hayranlık uyandırıyor.
Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde bulunan ve 1585 yılında yapımı tamamlanan Mimar Sinan’ın son eseri olan Muradiye Camisi ihtişamıyla görenleri kendisine hayran bırakıyor. Eserlerindeki mühendislik harikaları ve verdiği mesajlarla günümüz teknolojisiyle yapılan projeleri dahi gölgede bırakan Mimar Sinan’ın Ege Bölgesi’ndeki tek eseri olan cami, yıllara meydan okuyor. III. Murat adına, Projesi Mimar Sinan’a ait olan cami, Mimar Mahmut Ağa tarafından başlatılırken, Mimar Mehmet Ağa tarafından tamamlandı.
Cami, mermer minber bulunmasının yanı sıra, güneydoğu köşesinde bulunan mermerden yapılmış hünkar mahfilinin tavanı malakari işlemelerle, kubbe, tonoz, kemer ve pencerelerin etrafı ise kalem işleri ile bezenmiştir. Medrese ve imarethane bölümleri bugün halen daha müze olarak kullanılırken, medrese ile cami arasındaki avluda yer alan ve 1812 yılında Karaosmanoğulları’ndan Hüseyin Ağa tarafından yaptırılan kütüphane günümüzde Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi hizmet binası hizmet veriyor.
Kesme taştan yapılmış ters T planlı cami, klasik Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerini yansıtırken, fildişi, sedef ve bağa kakmalarla bezenmiş çift kanatlı kapısının hemen üzerindeki kabartma merak uyandırıyor. Baykuşa benzerliğiyle dikkat çeken kabartmanın, Mimar Sinan’ın Selimiye Camii, Süleymaniye Camii, Mihrimah Sultan Camii gibi büyük eserlerinde de görüldüğü gözlemlenirken, kabartmanın bir benzetme mi yoksa farklı bir anlam mı taşıdığı konusu tartışılıyor.