Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 16 Mayıs 2023 tarihinde yayımladığı “Turning off the Tap: How the world can end plastic pollution and create a circular economy?” (Musluğu Kapatmak: Dünya plastik kirliliğini nasıl sona erdirebilir ve döngüsel bir ekonomi yaratabilir?) adlı raporla dikkatleri üzerine çekmişti. Rapor, plastik kirliliğini sona erdirmek ve döngüsel ekonomiyi güçlendirmek amacıyla tüm paydaşları bilgilendirmeyi ve harekete geçirmeyi hedefliyor. Rapora göre, küresel çapta uygulanacak köklü politika değişiklikleri ve mevcut teknolojilerin etkin kullanımı sayesinde, 2040 yılına kadar plastik kirliliğinde %80’lik bir azalma sağlanabilir.
Sorunun çözümü biliniyor; döngüsel ekonomik tutum ve davranışın dünyanın geleceğinde rol oynayan tüm paydaşların DNAlarında ve iş yapış şekillerinde yer etmesidir. Ancak çözüm yolunun rotasının oluşturulması yetmiyor. Çözümler genelde maliyeti arttırıcı ve enflasyonist baskı oluşturuyor. Hatta devletler bu konuda üreticiyi regüle etmek adına ek vergiler getiriyorlar . ama tabii ki bu vergi gelirleri münhasıran bu işlere harcanmıyor. Gelişmiş ülkelerde piyasalar bunu absorbe edebilecek potansiyele sahip, ama ne yazık ki tüm bunlar gelişmekte olan ekonomiler için ciddi sorun ve tehditler oluşturuyor:
Plastik ambalajlar, çevresel etkileri nedeniyle sıklıkla eleştirilse de, özellikle gıda israfını önleme konusundaki katkıları göz ardı edilemez. Araştırmalar, plastik ambalajların gıda ömrünü %33’e kadar uzatarak kalite ve güvenliği sağladığını gösteriyor. Yeni geliştirilen biyolojik bazlı ve geri dönüştürülebilir plastikler ise çevresel etkileri minimuma indirgemeyi hedefliyor. Kimyasal geri dönüşüm süreçlerinin geliştirilmesi, plastiklerin yeniden kullanılabilirliğini artırarak döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.
Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, ambalajlar sadece bir koruma aracı olmanın ötesine geçiyor. Artık “akıllı” nitelendirilen ambalajlar, kullanıcı deneyimini zenginleştirirken, ürün ve tüketici arasında güçlü bir bağ kurmayı hedefliyor. Örneğin, biyoteknoloji ve sentetik biyoloji alanındaki yenilikler, ambalajların sadece içeriklerini korumakla kalmayıp aynı zamanda ürünün raf ömrünü uzatabilmesi, çevresel etkileri azaltabilmesi ve hatta canlı organizmalar gibi büyüyebilmesi için yeni fırsatlar sunuyor. Böylece bir ambalaj, eski tohumları korumaktan, nesli tükenmiş bir çiçeğin kokusunu muhafaza etmeye kadar birçok işlevi yerine getirebilir hale geliyor.
Geleceğin ambalajları, sadece ürünleri korumakla kalmayıp, aynı zamanda daha akıllı ve çevreye daha uyumlu bir yapıya sahip olacak. Akıllı ambalajlar, ürünün sadece korunmasını değil, aynı zamanda ürünün içinde bulunduğu koşullara daha iyi adapte olmasını sağlayacak yenilikler sunuyor. Bu yenilikçi ambalajlar, zorlu çevresel koşullarda ürünlerin dayanıklılığını artırarak, gelecekte daha geniş bir kullanım alanına sahip olacak. Biyoteknoloji ve malzeme bilimindeki gelişmeler sayesinde, ambalajlar artık geleneksel koruma rolünün ötesine geçip, ürünün daha uzun süre taze kalmasını ve kalite kaybı olmadan kullanılmasını sağlayabilir.
Ambalajlama endüstrisi, çevresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yeniden şekilleniyor. Etik ambalajlama konsepti ile toplumsal farkındalığı artırarak tüketicileri bilinçlendiriyor. Döngüsel ekonomi modeline geçişte karşılaşılan zorluklar, özellikle geri dönüşüm süreçlerinin optimize edilmesi ve monomalzeme kullanımı gibi yenilikçi yöntemlerin benimsenmesini gerektiriyor. Bu çerçevede, ambalajlar yalnızca bir ürünün fiziksel koruyucusu değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik için bir eğitim ve farkındalık aracı olarak hizmet ediyor.
Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar pazara sunulan tüm plastik ambalajların yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir olmasını hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda geliştirilen yeni politikalar ve teknolojiler, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine öncülük ediyor. AB’nin plastik stratejisi, sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de teşvik ediyor. Bu doğrultuda, geri dönüşüm teknikleri ve inovatif malzeme kullanımı sayesinde ambalaj atıklarının çevresel etkisinin minimize edilmesi amaçlanıyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) üstlendiği plastik kirliliğini azaltma misyonu doğrultusunda, ambalaj endüstrisi hem çevresel sürdürülebilirliği artırmak hem de tüketici ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sürekli bir dönüşüm içinde. Akıllı ambalajlar, döngüsel ekonomi modelleri ve inovatif malzeme kullanımları, gelecekte ambalajların nasıl şekilleneceğine dair heyecan verici ipuçları sunuyor.
Sizce bu gelişmeler, plastik kullanımını ve ambalaj nasıl etkileyecek? Hangi yenilikler kapımızda? Ben şunu biliyorum ki biz bu değişimi araştırıyoruz ve gerekeni yapıyoruz ve daha iyisini hedefliyoruz.