Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, İngiltere'de yaptığı GOYA'yı okurlarıyla paylaştı.
Bana çoğunlukla sorulan sorulardan biri de bu kadar geniş hacimli ve dünyanın dört bir yanına yayılan işleri nasıl yürüttüğümüz, benim de bu süreçte nasıl bu kadar seyahat edebildiğim. Cevabım hep aynı ve hazır; ben hep seyahat ediyorum, ben hep çalışıyorum. Yani ben çoğunlukla hareket halindeyim ama bu benim için genelde işle harmanlanmış seyahatler. Bir sürü yerle ilgili ilginç anım, deneyimim de oluyor bu sayede. Zaten tabiatım gereği uzun molaların insanı değilim sanırım. İngiltere’deki işlerimiz için orada toplantıdayken Liverpool’daki fabrikamıza GOYA yaptım. Orada neler yapıyoruz merak ederseniz detayı yazımda…
Fotoğrafta yanımdaki Bert, onunla belki sittin sene (*) öncesinden tanışıyoruz, 40 yıla yakın beraber çalıştık…
Ben yaz tatillerinde Taç Kraker deneme formüllerini temize çekerdim. Bert, benim bisküviyi anlamamı, o maddeleri tanımamı, yeni bisküviler yapmamı ve hatta tesis kurmama fırsat veren bir ustamdır.
Liverpool fabrikamızda yaptığımız ürünler, pek azı hariç, genelde İngiliz kültüründe yaygın olan içecek eşliğinde hazırlanan minik kanepelerin altlığı olarak kullanılıyor. Fabrikada bunları denememiz için yanında peynirler geldi. Çok tatlı olmayan ama tuzlu da olmayan salça ve soğan.
Bu ise Wallace & Gromit, İngilizlerin ünlü bir animasyon kahramanları; çok meşgul bir mucit Wallace ile onun sadık, suskun ve ilginç köpeği Gromit’in maceralarını anlatıyor. Uzun metrajlı filmleri ve kısa animasyon filmleri var. Bizim ürünler de İngilizlerin sofrasında neredeyse hep var olan ürünler olunca ortaya böyle esprili bir şey çıkmış.
Bu ise Wallace & Gromit, İngilizlerin ünlü bir animasyon kahramanları; çok meşgul bir mucit Wallace ile onun sadık, suskun ve ilginç köpeği Gromit’in maceralarını anlatıyor. Uzun metrajlı filmleri ve kısa animasyon filmleri var. Bizim ürünler de İngilizlerin sofrasında neredeyse hep var olan ürünler olunca ortaya böyle esprili bir şey çıkmış.
Fabrikanın toplam alanı 57 dönüm, bunun 37 dönümü kapalı alan.
11 adet fırın hattı, 6 tane sınıflandırma hattı, 1 kek üretim hattı ve 6 tane mini paketleme yapan hat bulunuyor. 44 tane pişirilen ürün tarifi üretiliyor. Fabrikada toplamda 803 çalışma arkadaşımız çalışıyor, üretim ve mühendislik ekipleri sürekli yani 7/24 dönüşümlü olarak çalışıyorlar, kalan ekiplerse haftanın 5 günü 24 saat yani tüm gün faaliyetteler. Kendi ülkelerinin ve global sistemin en iyi standartta olduğunuza dair tüm sertifikaları da mevcut.
Fabrikada çeşitli yerlere yerleştirilmiş SQSE Safety (Güven), Quality (Kalite), Security (Güvenlik) Environment (Çevre) göstergeleri helal koşer vejetaryen yaptığımız yapmadığımız şeyleri prensiplerimizi bize hatırlatıyor.
İşimizin gerekliliği dikkat, dolayısıyla her adıma neredeyse bir hatırlatma, SQSE göstergesi koymuşlar kendileri için.
Gün içinde üretilen çeşitli bisküvilerin saat aralıklarıyla alınmış numuneler kontrol için sergileniyor.
Burada yufka dinlendirmeyi çektim sizin için. Nasıl dinlendiriyoruz ama tabii aynı zamanda ürün üretimi devam ederken.
Bu fabrikada yine ilginç olan iki sendikamız var. Bir tanesi özellikle oldukça zorlayıcı olabilen “aşırı” bir sendika. %99a varan enflasyon olunca, düşük maaşlı blue collar’a yani mavi yakaya zam yaptık buna rağmen enflasyonu gerekçe göstererek zam isteyip, hemen ardından greve gittiler. İşimiz aksamadı değil fakat enflasyonu önlemek için enflasyon kadar zam yapmanın mantıklı olmadığını kendilerine etraflıca anlattık ve yarısı kadar zam yaptık. Bu hamlemiz aslında enflasyonu düşürmek için yapılması gereken bir şeydir. İşçilerin ve (aşırı sendikanın) bunu anlamasını takdir ettik. Bu fabrika Mr. Jacobs tarafından kurulmuş. Kraker pazarında İngiltere’de lider olduğumuz bir tesis. Burada Jacobs ve Mcvitie’s tuzlu bisküvilerin üretimini yapıyoruz. Bizim için İngiltere’deki birçok fabrikamızdan birisi. Bu fabrikadaki rakamlardan memnun olmamıza rağmen işçi disiplini ve devamsızlık oranının bizi cesaretlendirmediğini söyleyebilirim.
Daha önceki ziyaretlerimde fabrikayı gezince ve hatta çalışanların yüzlerine baktıkça ben de onlar gibi karamsar bir şekilde dönmüştüm eve. Bahçesinde çok büyük çayır var, o kadar büyük bir alan ki içerisinde tabi göletin dahi bulunduğu fabrikamız arazi olarak oldukça değerli. Buna rağmen üretime devam etmek istiyoruz.
Nihayet bu seferki gidişimde fabrikayı çok daha aydınlık ve sevimli buldum buna sebep de sadece az da olsa düzelen rakamlar değil insanların yüzlerine akseden iyi niyetli davranışları ve fabrikanın çok daha güzel bir yer olmasıydı. Kendilerine teşekkür ediyorum; yöneticilerimize, işçilere ve sendikalarına. Her şey bir umutla başlıyor unutmamak lazım.