
Sürücüsüz arabalar, robotlar, yapay zekâ… Murat Ülker, “Geleceği kim inşa ediyor ve neden?” sorusunu Nicole Kobie’nin “The Long History of the Future” kitabı üzerinden gündeme taşıdığı bir yazı kaleme aldı. Ülker, Geleceği kim, hangi amaçla inşa ediyor? sorusunu ortaya atarak Silikon Vadisi'nin “vizyon” adı altındaki kâr ve egoya dayalı motivasyonlarını sorguluyor.
Murat Ülker, bu haftaki blog yazısında geleceğin öngörülebilirliğini kaleme aldı. Nicole Kobie’nin “The Long History of the Future” kitabını temel alan yazı, teknolojik gelişmelerin neden bugünkü hayatta beklenen düzeyde yer alamadığını inceliyor. Gelecek hep umut, hayal ve vaatlerle kurgulansa da Kobie’ye göre bu vaatlerin büyük kısmı hayata geçemiyor çünkü sadece teknoloji yeterli değil; toplumun, ekonominin ve insan psikolojisinin bu gelişmelere hazır olması gerekiyor. Yazıda sürücüsüz araçlardan yapay zekâya, robotlardan artırılmış gerçeklik ve akıllı şehirlere kadar sekiz başlık altında teknolojik hayallerin neden gerçekleşemediği, hangi psikolojik, teknik ve sosyolojik engellere takıldığı somut örneklerle ele alınıyor.
Ülker’in metni sadece teknolojiyi değil, onu geliştiren kişi ve kurumların motivasyonlarını, ekonomik çıkarları ve vizyonlarını da sorguluyor. Teknolojinin ilerlemesiyle insanlık için daha yaşanabilir bir gelecek yaratmak mümkünken, kısa vadeli kârlılık ve rekabet baskısı gibi sebeplerle çoğu yenilik, toplumsal fayda yerine sermayenin önceliklerine hizmet ediyor. Geleceği inşa edenlerin kim olduğunun ve hangi amaçlara hizmet ettiklerinin sorgulanması gerektiğini vurgulayan yazar, teknolojik masalların ardındaki niyetlere dikkat çekerek, okuru “geleceği kimin kurguladığı” konusunda düşünmeye davet ediyor.
İşte o yazıdan bir bölüm: "Gelecek sürekli önümüzdedir, ulaşılamaz. Ona doğru atılan her adımda değişir hatta ve her adımda uzaklaşır. Bugün gelişen teknoloji ise geleceği bize sunuyor. Biz de güçlü bir gelişme dürtüsüyle peşinde koşuyoruz. Peki ilerleme var mı? Büyük bir hızla özellikle son 30 yılda müthiş şeyler yaşandı. Ama her adımda geleceğin görüntüsü bulanıklaşıyor, vaatler daha karmaşık hale geliyor, kaygılanıyoruz. İşte bu belirsizlik içinde geleceği tahmin edebilmek, vaatleri doğru anlamak, kurgulamak ve sorunları önceden görebilmek için neler yapabiliriz.