Türkiye'de kronik böbrek yetmezliğine en sık neden olan hastalığın diyabet olduğuna işaret eden Sarıyar, tüm gelişmelere rağmen hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde altta yatan bir neden bulunamadığını aktardı.
Prof. Dr. Sarıyar, "Organ nakli, tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de yüzde 99 başarıyla yapılmaktadır. Ancak ülkemizde daha çok canlı vericiden alınan organla nakil işlemleri gerçekleştirilmektedir" diye konuştu.
Sarıyar, canlıdan nakiller öncesinde donör olan kişinin sağlık durumunun da ayrıntılı olarak tıbbi testlerle araştırıldığını söyledi.
Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, hiçbir organ vericisinin organ nakil merkezlerince bulunmadığını, vericilerle hastaların merkezlere birlikte müracaat ettiklerini ve sürecin bu şekilde başlatıldığını dile getirerek, "Merkezin görevi, tıbbi açıdan alıcı ve vericiyi değerlendirmektir. Eğer engel yoksa ilk dört derece içinde akrabalık varsa ameliyatlarını gerçekleştirmek, daha uzak akraba veya hiç akraba olmayanlarda ise dosyayı hazırlayıp etik kurula göndermektir. Etik kurul izin verirse bunların nakilleri gerçekleştirilir. Etik kurullar her ilde sağlık müdürlüklerinde bulunur." ifadesini kullandı.
Böbrek ve karaciğerin canlı vericilerden alınabildiğini, bu operasyonlardan sonra vericilerin daha sonraki yaşamlarını normal olarak devam ettirebildiğini ifade eden Sarıyar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Sarıyar, toplumun organ bağışı konusundaki endişesinin bilgi kirliliğinden oluştuğunu, bu nedenle bu konuyla ilgilenen profesyonellere ve medyaya çok önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz ne kadar çok insana ulaşıp doğru bilgileri verebilirsek organ bağışı da o kadar artar. Organ nakli son dönem organ yetmezliği yaşayan hastalar için tek ve en iyi kurtuluş yoludur. Günümüzde Sağlık Bakanlığı'nın kurduğu sistemle bu iş, çok ciddi şekilde düzenlemiştir. Devlet hastaneleri ve özel hastaneler dahil tüm sağlık kurumlarında organ naklinin bütün masraflarını devlet karşılamaktadır. Ülkemizde yeterli faal organ nakli merkezi vardır. Tek sorun organ bulmadaki güçlüktür. Bunun çözümü için kadavradan organ bağışının arttırılması gerekmektedir."