Türk Filmleri Haftası"nda, Avusturyalı üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek sinemayı konuşan ödüllü yönetmen, senarist ve fotoğraf sanatçısı Nuri Bilge Ceylan, Yunus Emre Enstitüsü'nün (YEE) düzenlediği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkı sağladığı etkinlik kapsamında Viyana Müzik ve Görsel Sanatlar Üniversitesi Sinema Bölümünde söyleşiye katıldı.
Başarılı yönetmen, "Uzak", "Mayıs Sıkıntısı" ve "İklimler" adlı filmlerinden kısa bölümlerin gösterildiği etkinlikte, gençlerin sinemaya ve kendi filmlerine dair kapsamlı sorularını da yanıtladı.
Senaryo yazımına da değinen yönetmen, 1999 yapımı "Mayıs Sıkıntısı" filmine ilişkin, şunları kaydetti:
"Aslında benim en çok detay çalıştığım ilk filmimdi. Bir önceki filmim 'Kasaba'da çok zorluk çekmiştim. Senaryo tam olarak bitmemişti. Set sırasında yazmaya devam etmiştim. Kendim zaten 3 ay üzerinde çalışmıştım. O döneme göre çok detaylı fakat bugünkü senaryolarıma kıyasla daha az detaylıydı.
"Uzak" filmini 5 kişilik bir ekiple yaptığını aktaran Ceylan, yaşadığı apartmanda üst katındaki Fransızca öğretmeninin cesedini kendisinin bulduğunu ve bu olaydan çok etkilenerek, filmde yer verdiğini ifade etti.
Yapıtlarıyla birçok prestijli ödülün sahibi olan yönetmen Ceylan, filmlerinin montajını da kendisinin yaptığını belirterek, şunları söyledi:
"Montajın en önemli şey olduğunu söyleyemem, ancak benim filmlerimde öyle. Çünkü ben çok fazla çekim yapıyorum. Hatta çekimler bittikten sonra da yeniden bolca çekim yapıyorum. Çünkü bir arayış içindeyim ve olup olmadığından emin olamıyorum. Emin olmanın bir yönetmen için en tehlikeli şey olduğunu düşünüyorum.
Ne yapacaksınız? Yaşam zor bir şey. İnsan doğası da kolay anlaşılır bir şey değil. Yaşamın kendisi şaşırtıcı bir şey. İnsan doğasının kontrol edilemez yanından etkileniyorum."
Türk yönetmenlerden beğendiği ve etkilendiği bir isim olup olmadığına dair yöneltilen bir soruya cevap veren Ceylan,"Elbette var, Yılmaz Güney'i eskiden beri severim. Bence o, müthiş sinematik bir dehaya sahipti. Çok basit bir filmde bile harika fikirleri vardı. Bir de bence insan doğasının şaşırtan yanlarının çok farkındaydı. Çok sevdiğim başka yönetmenler de tabii ki var. Ben birçok farklı şeyden etkilenebiliyorum, yaşamdan, edebiyattan ve özellikle de en çok Rus edebiyatı benim üzerimde çok etkili olmuştur" dedi.
Ne kadar gerekiyorsa o kadar çekim yaptığını dile getiren Ceylan, son iki filminde yaklaşık 200 saat çekim yaptığını vurguladı.
Entelektüel çevreler ve genç üniversite nüfusu aracılığıyla kültürel etkileşimin hedeflendiği Türk Sineması Haftası'nda, film gösterimlerinin yanı sıra oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı buluşmaları, söyleşiler, atölye çalışmaları, Türk mutfağı etkinlikleri, sinema afiş ve obje sergileri sinemaseverlerin ilgisine sunuluyor.
Etkinlikte Ceylan'nın "Bir Zamanlar Anadolu'da", "Kış Uykusu" ve "Ahlat Ağacı" filmiyle, Fikret Reyhan'ın "Sarı Sıcak", Banu Sıvacı'nın "Güvercin", Ahmet Boyacıoğlu'nun "Paranın Kokusu", Tayfun Pirselimoğlu'nun "Yol Kenarı", Mahmut Fazıl Coşkun'un "Anons" ve Ömer Lütfi Akad'ın "Vesikalı Yarim" filmleri de sinemaseverlerle buluşuyor.