Kuaför olduğu için uzun saatler ayakta çalışan 34 yaşındaki Işın Demir, çocuğu dört yaşına bastığı dönemde meme kanseri olduğunu öğrendi. Yaklaşık bir buçuk sene boyunca sol göğsündeki kızarıklığı önemsemeden çalışma hayatına devam eden Demir, dayanılmaz ağrıları nedeniyle doktora gittiğinde bu gerçekle yüzleşir. Teşhis konulduğunda inanmakta güçlük çeken Demir, bir süre durumu kabullenemese de doktoruyla yaptığı konuşma sonrası hastalıkla ile mücadele etmeye başladı.
Altı ay boyunca kemoterapi gören Demir, sol göğsüyle birlikte sağlam göğsünü de kaybetti. Tedavi sürecinde kendisini en çok yıpratan ve hayata tutunmasını sağlayan etken ise aynı. 4 yaşındaki oğlunun sürekli dökülen saçlarını sorguladığını söyleyen Demir, “Oğlum sürekli saçlarımı sorguluyordu. Hatta ‘Arkadaşlarımın annelerinin saçı uzun, senin neden kısa?’ diyordu. O dakikadan sonra bu hastalığa yenilmemem gerektiğini düşündüm ve oğlum için savaşma yolunu tercih ettim. Oğlum beni motive etti. Hasta olduğumu kendisine anlatmadık. Tedavi sonrası saçlarım geri gelince, en çok oğlum sevindi” dedi.
Tedavi sırasında hayata bakışının değiştiğini anlatan Demir, “Önceden her şeyi kafaya takan, sinirli bir insandım. Şimdi daha rahat bakıyorum hayata, sağlığımdan başka bir şeyi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Işın Demir’in tedavisini yapan Memorial Şişli Hastanesi’nden Prof. Dr. Serkan Keskin ise “Işın hanım, erken yaşta bir hastamız. Kemoterapi tedavisini yaptık, tümörü küçülttük. Ardından başarılı bir cerrahi uyguladık. Cerrahi sonrasında da kısa bir radyoterapi tedavisi uyguladık. Artık kontrollere geliyoruz. Hiçbir sorunumuz kalmadı. Erken teşhis önemlidir. Tüm dünyada her yıl meme kanserinden ölenlerin yaklaşık 700 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir ve kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her 8 kadından birinde görülebilir” şeklinde konuştu.