Geçtiğimiz hafta merakla beklenen 2023 Liseye Geçiş Sistemi (LGS) sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) yapılan açıklamaya göre; 1 milyon 30 bin 195 öğrencinin katıldığı merkezi sınavın her iki oturumunda 562 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Geçen sene sınava 48 farklı ilden katılan 193 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan alarak LGS’de birinciliği paylaşmıştı. Puanların 100 ile 500 arasında değiştiği dağılımda 400-500 arasında puan alan öğrenci oranı geçen seneye göre artış gösterdi. Öğrencilerin yüzde 9,93’ü, 400-500 puan aralığında yer aldı. Biz de LGS birincileri Zehra Kılıç, Saliha İbrahimoğlu, Lara Avcı ve Emir Ege Yücel ile konuştuk. Gençler de sınavın hakkını vermenin rahatlığı vardı. Buyrun sözü onlara bırakalım.
Başakşehir Şehit Haki Aras Kız İmam Hatip Ortaokulu’ndan mezun olan Hafız Saliha İbrahimoğlu, 10 yaşındayken hafızlığa başlamış. LGS’ye hazırlanırken dershaneye gitmediğini belirten İbrahimoğlu, okulunun uyguladığı Destekleme ve Yetiştirme Kursu (DYK) programlarına katıldığını söylüyor. Öğretmenlerinin hem rehberlik hem de dersler açısından oldukça yardımcı olduğunu belirten İbrahimoğlu, “Kitap okumayı seven birisi olduğum için özellikle paragraf sorularında oldukça avantajlıydım. Hafızlık yapmak tabii ki kolay değildi ama beşinci sınıfta başlayıp yedinci sınıfta bitirdiğim için sekizinci sınıfta daha çok derslerime odaklanma fırsatım oldu” diyerek anlatıyor. Tam puan yapabilmesinin asıl sebebinin sınav anında odaklanıp stresini yönetmesi olduğunu ve soruları tekrar tekrar kontrol etmesi olduğunu dile getiren İbrahimoğlu, “Beni motive eden şey geleceğimdi” diyor ve ekliyor: “Gelecekte birçok şey olmak istediğimi biliyordum. Bunun için çalıştım ve bu süreçte ailem, öğretmenlerim çok destek olsa da psikolojik açıdan arkadaşlarım beni çok motive ettiler. Çünkü sizi en iyi sizinle aynı yoldan geçenler anlıyor.”
500 tam puan alarak LGS birincisi olan Düzce Mehmet Akif İnan Hafız İmam Hatip Ortaokulu’ndan mezun olan Hafız Zehra Kılıç, Kur’an kursu öğreticisi anne ve babanın üç çocuğundan biri. Okulundaki akademi ile birlikte hafızlık eğitimi de verildiği için beşinci sınıfta hafızlığa başlamış. Kılıç, tam puan almış olabileceğine küçük bir ihtimal verdiğini ama kendisi için çok şaşırtıcı olduğunu söylüyor. “Tam puan aldığımı duyduğumda resmen ayaklarım yerden kesilmişti. Hele ki Türkçeyi tamamen doğru yapmak sanki mucize gibi bir şeydi. Emeklerimin karşılığını almak beni mutlu ediyor. Daha önce hiç tanışmadığım insanların hayır dua etmesi muhteşem bir duygu. İnsanlar beni tebrik ettikçe ben de öğretmenlerime, aileme ve destek olan herkese minnettar oluyorum” diyor.
Kılıç, başarısının sırrını “Disiplin ve inanmaktır” diyerek açıklıyor ve ekliyor: “Ama sadece bu ikisi bizi tamamen başarıya ulaştırmaz. Bunun yanında istek, sabır, önemsemek, umut, kontrol altına alınabilecek kadar stres de gereklidir. Sınava yaklaşık bir yıl çalıştım ama bundan önceki yedi senenin çalışmasının da etkisi oldu. Bu bir yıllık süreç birçok arkadaşımın olduğu gibi benim için de zordu. Hazırlanırken bolca deneme çözdüm ve hem denemedeki hem de testlerdeki yanlışlarıma odaklandım. Hafızlığı sınav çalışmalarından önce bitirdim. Çalışmalarımın yanında sınav anında bildiklerime odaklanmak ve stresi yönetmek tam puan yapmamda etkili oldu.”
Bu süreçte Kılıç’ı motive eden şeylerden biri; sınavdan sonra doya doya dinlenebileceğini hayal etmek olmuş. Kılıç, “Bu zorlu sürecin elbet bir gün biteceğine inanıyordum. Kimi zamanlar çok çalışmanın beraberinde bıkkınlık geliyordu. Sınava günleri bazen saatleri bile sayıyorduk. Denemelerden sonra moralimiz bozulduğunda arkadaşlarımla birbirimizi motive ediyorduk” ifadelerini kullanıyor. Kılıç, sınava hazırlanan aday öğrencilere tavsiyelerini şu şekilde aktarıyor: “Çalışmaya ne kadar erken başlarlarsa o kadar öne geçme şansları olur. Çalışmalarını önemsemeleri ve disiplinden hiç şaşmamaları gerekli ve belki de en önemlisi yanlış yaptıkları soruları doğru çözene kadar geçmemelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca kitap okumalarını öneriyorum çünkü sınavda soruları doğru çözmek kadar kısa sürede okuyup anlamak da önemlidir.” Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni istediğini söyleyen Kılıç, hangi mesleği seçeceğine dair kararsız olsa da tıp ya da mühendislik düşündüğünü sözlerine ekliyor.
Bahçeşehir Koleji İzmir 50. Yıl Kampüsü öğrencisi olan Lara Avcı başarısının sırrını öncelikle disiplinli, düzenli ve eksiklerini saptayarak çalışmak olduğunu dile getiriyor. Günde ortalama 250 soru çözdüğünü, kendini ölçmek için düzenli olarak değişik yayınların deneme sınavlarına girdiğini söyleyen Avcı, “Unutmayın önemli olan çok fazla çalışmak değil verimli çalışmak” ifadelerini kullanıyor. “Kendime de vakit ayırarak dengeli çalıştım” diyen Avcı, “Kendimi yeterli hissettiğim derslere değil ne kadar zor olsa da eksik hissettiğim dersler üzerine yoğunlaştım. Rahat uygulayabileceğim gerçekçi bir program hazırladım ve ondan şaşmadım” diyerek sınava nasıl hazırlandığını anlatıyor. Bu süreçte kolunun ve bacağının kırıldığını ve iki ay bacağının alçıda kaldığını söyleyen Avcı, “Buna rağmen her gün okula gittim, devamsızlık yapmadım, moralimi yüksek tuttum. Sürekli pozitif motivasyon uyguladım. Bir dönem bocalamama rağmen yılmadım ve toparladım. Sınavda da konsantrasyonumu yüksek tutunca başarı kendiliğinden geldi” diyerek pes etmediğini söylüyor.
“Türkiye birincilerinden olmak benim için büyük bir mutluluk, hayatımda unutulmaz bir anı olacak” ifadelerini kullanan Avcı, “Bununla birlikte ailemi, okulumu ve bana emeği geçen tüm öğretmenlerimi gururlandırmış olmak benim için ayrıca bir sevinç kaynağı oldu” diyor. Avcı’nın en büyük hedefi, yurt dışında tıp okumak ve başarılı bir bilim insanı olmak.
Kahramanmaraş Elbistan Bahçeşehir Koleji’nden mezun olan Emir Ege Yücel ise dönem başında ailesi ve öğretmenlerinin de destekleri ile çok sıkı bir çalışma başlattığını ancak 6 Şubat 2023 tarihinde tüm Türkiye’yi sarsan depremin yaşadığı bölgede de meydana gelmesi için sonrası zor bir süreçten geçtiğini söylüyor ve ekliyor: “Yorucu bir eğitim-öğretim dönemi yaşadığımızı düşünüyorum. Özellikle depremden sonraki sürecin çok zor bir süreç olduğunu biliyorum. Yaşanılanları da düşünürsem hayatımın en büyük mutluluğu ve tarifsiz bir duygu olduğunu söyleyebilirim. Fakat ben tüm bu zorlu sürece rağmen çalışmalarıma ara vermemeye özen gösterdim.” Yücel, denemelerin de çok faydalı olduğunu ama en çok da dersi, derste dinlemenin faydasını gördüğünü vurguluyor. Yücel, en büyük hedefinin ise bilim insanı olmak olduğunu söylüyor.