Orucun, kişinin beden sağlığına olduğu kadar psikolojisine de olumlu katkılar sağladığı belirtildi.
Psikiyatr Burak Toprak, oruç ibadetinin manevi duyguları ve psikososyal etkileri nedeniyle insan psikolojisi açısından önemli olduğunu söyledi.
Orucun birey ve toplum psikolojisinde önemli etkileri olduğunu belirten Toprak, "Ramazan bu anlamda, insanın kendi benliğini tanıması için adeta bir iç hesaplaşmaya girdiği, varoluşsal anlamlar aramaya başladığı bir aydır. Kişi ibadet vesilesiyle kendine sınırlar çizmeye, kendinin farkına varmaya, şükretme ve yanlış yaptığı davranışlardan uzaklaşmaya çalışır" dedi.
Oruç ibadetinin psikolojik açıdan insanlara faydasına değinen Toprak, şöyle konuştu:
Toprak, orucun psikolojiyi de olumlu yönde etkilediğini söyledi. Bu yönde çalışmalar olduğunu ifade eden Toprak, şu değerlendirmelerde bulundu:
İnsan için koruyucu olan orucun beyin için de savunma mekanizması geliştirdiğini dile getiren Toprak, ramazanın insanın doğasında bulunan negatif yönleri denetleyebilmesi için fırsat olduğunu kaydetti.
Oruçlu kişinin, kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışlarının farkına varmasıyla iyileşmek için önemli bir adım atmış olacağını aktaran Toprak, "Oruç, öfke kontrolümüzü sağlamamıza yardım eder. Kişi, 11 ay boyunca tekrar tekrar yaptığı davranışların farkına varıp tekrarlayan kısır döngüyü değiştirmek için adımlar atar ve daha pozitif bir insana dönüşebilir. 11 ay boyunca su içerken onun değerinin farkına varmamış olduğumuzu görürüz ve hayatın ne kadar anlamlı olduğunu kavrarız. Oruç ibadetiyle insanın kendine sınırlar koymayı öğrenmesi ile stres seviyesinde düşüş yaşandığı, öfke kontrolünün sağlanabildiği, iletişim sorunlarında düzelmeler olduğu görülebilmektedir" ifadelerini kullandı.
Toprak, oruç ibadeti ile insanların kişiliklerindeki aşırılıkları dengeleyerek, insanlara ve olaylara farklı bakış açısı ile daha duyarlı, saygılı, sabırlı, affedici ve merhametli bakabileceğini vurguladı.
İbadet dolayısıyla kişinin farkındalığını sağlayabilecek adımlar atarsa benlik yapısının güçleneceğini ve psikolojik bir olgunluğa erişebileceğini aktaran Toprak, "Oruç ibadeti sayesinde kişi kendine sınırlar koyarak insani istek ve arzularına sınırlandırma getirir ve onları kontrol altında tutmayı öğrenir. Sabır ve tahammül gücü artan kişinin öfkeyle baş etme kapasitesinde de artış gözlemlenir." diye konuştu.
Toprak, araştırmalarda insanların şükür düzeyleri arttıkça yaşamdan zevk alma ve mutlu olma oranlarının da arttığının görüldüğüne işaret ederken, sözlerini şöyle sürdürdü:
Oruç ibadetinin bireysel farkındalık, kabul ve huzuru sağlarken aynı zamanda toplumsal farkındalığın artmasına da neden olduğunu vurgulayarak, "Oruç ibadetini yapan bir yandan kendi iç dinamiklerini değiştirmeye çalışırken aynı zamanda diğer insanların iyiliği için de çabalamaya başlar. Toplu şekilde yapılan ibadetler insani ilişkilerimizin gelişmesini sağlar. İnsanlara yardım duygularımızın gelişmesine yapılan yardımlar, hoşgörü duygularımızın artmasına neden olmaktadır. Oruç, toplumsal vicdanı harekete geçirir." değerlendirmesini yaptı.