Kimliğini kaybeden Kader Özer, yeni kimlik çıkarmak için Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğinde hayatının şokunu yaşadı. Burada kendisine evlatlık olduğu söylenince neye uğradığını şaşıran Kader, bu durumu sorgulama başladı. Kafasındaki soru işaretleri artınca bu sorunu çözmek için Esra Erol’un programına başvuruda bulundu.
Anne Hicran Özer ise, 21 Mayıs 1993 tarihinde Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde kızı Kader’i kucağına aldığını, kızını emzirdikten sonra uyuya kaldığını ve uyandıktan sonra çocuğunun kaçırıldığını öğrendiğini açıkladı. Aynı odada kaldığı bir hastanın avukat refakatçisi sayesinde kaçıran kişinin robot resminin çizildiğini belirten Hicran Özer, sürecin hızlandığını ifade etti.
Baba İdris Özer ise, “Benim ailemden hiçbir şüphem yok, bize çocuğu teslim eden görevli memur o zamanın parasıyla 10 milyon TL para istedi” açıklamasında bulundu.
İzmir Cumhuriyet Savcılığının başlattığı soruşturma sonrasında aileden DNA testi istendi. Sonuçlar geldiğinde ise annenin biyolojik anne olduğu söyledi.
Aile bu durumu hiçbir zaman kabul etmediğini belirtti. Uzun süreden beri çocuğu yanlarında bulunduran aile başlangıçta koruyucu aile, daha sonra açtıkları dava ile de evlatlık edindiler. Bu dava süreci aile için sıkıntılı geçti.