Sağlığına kavuşması için "beyin pili" takılması gereken Parkinson hastası Yaşar Cantemur, ameliyatın 68 bin liralık masrafını karşılayabilmek için bekçilikten çorap ve mendil satmaya, gücünün yettiğini her şeyi yaparak günde yaklaşık 17 saat çalışıyor ve ameliyat maliyetinin karşılanması halinde borcunu ödemek için bir ömür boyu çalışacağını ifade ediyor.
Parkinson hastalığına bağlı olarak el, kol ve ayaklarının kontrolünde sıkıntı yaşadığı için her işi yapamayan, biri kız, biri erkek iki çocuk sahibi 39 yaşındaki Cantemur'un sağlığına kavuşması için beynine pil takılması gerekiyor.
Cantemur ise 68 bin liraya yakın tutan ameliyat masraflarını karşılayabilmek için günde yaklaşık 17 saat çalışıyor.
Gündüzleri bekçilik yapan, öğle tatilinde çorap, geceleri ise restoran önlerinde mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan Cantemur, ameliyatın maliyetinin karşılanması halinde borcunu ödemek için bir ömür boyu çalışacağını belirtiyor.
Cantemur, uzun yıllar bazı televizyon kanallarının dış yapım bölümünde çalıştığını ancak sağlık sorunu nedeniyle çok sevdiği işinden ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Cantemur, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Her üç saatte bir ilaç içmek zorundayım, yoksa el, ayak ve kollarıma hakim olamıyorum. İstem dışı sallanıyor ancak uzun süredir ilaç kullandığım için ilaçlar da artık yeterli olmuyor. Özellikle sağ tarafımda sıkıntı yaşıyorum, yürümekte çok zorlanıyorum. Çalışmam lazım ama bunun için de güç sarf etmem gerekiyor. İlaçlarımı almadığımda kollarımı, ellerimi kullanamıyorum.
Normal yürüyemediğim için insanlar hakkımda yanlış düşünüyor. Geçen gün yürürken, kadının biri yüzüme tükürerek, 'Utanmıyor musun bu yaşta içiyorsun, yürüyemiyorsun bile' dedi. Sallanarak yürüdüğüm için yanlış düşünüyorlar. Bunlar beni çok üzüyor, bilmedikleri için ön yargılı olabiliyorlar. Bunlar çok canımı acıtıyor. Bir gün bir mağazaya girdim, bir koltuk alacaktım ama görevli beni dilenci zannederek dışarı çıkartmaya çalıştı. Bilemiyorlar ama bunlar benim canımı yakıyor. Saygı duyulmak ve insan gibi yaşamak istiyorum."
İyileştikten sonra en çok yapmak istediği şeyin çocuklarıyla özgürce zaman geçirmek olduğunu dile getiren Cantemur, "En çok istediğim şey, iki çocuğumun elinden tutarak bir sahilde yürüyebilmek. Çünkü, bu halimle çocuklarımın ellerini dahi tutamıyorum" dedi.
Cantemur, şöyle devam etti:
"Burada da hastalığın biraz daha ilerlemesi gerektiği iletildi. Devletin karşılaması için hastalığımın belli bir evreye gelmesi gerekiyormuş. Şu anda sırada çok kişi olduğu bilgisi verildi. Bana verilen raporda da 'Parkinson hastalığı mevcuttur' diye yazıyor. 2011'den sonra daha da ilerledi. Hastalığa bağlı engellilik yüzde 40'tı, şimdi yüzde 60'a çıktı. Devamlı ilerliyor, virüs gibi yayılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'a bana yardımcı olması için sesleniyorum. Ben, bugüne kadar hiç maddi yardım istemedim. Sayın Cumhurbaşkanım ve Bakanım, bana yardımcı olunursa, ameliyatın bütün borçlarını gücüm, sağlığım yerine geldiğinde ödemeyi şart getiriyorum. Ben sadece sağlığımı istiyorum ki çocuklarımın, ailemin başında durabileyim. Rabbime her zaman 'Beni kimseye düşürme' diye yalvardım."