18. Türk Tarih Kongresi, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Bizim ne 'reddi miras' yapmaya ne de kadim tarihimize 'revizyonist' bir bakış açısıyla yaklaşmaya ihtiyacımız yoktur" diyerek ekledi: "2 bin 200 yıllık geçmişiyle, zaferleri ve yenilgileriyle Türk tarihi bir bütündür. Göktürkler de bizimdir, Karahanlılar da bizimdir, Selçuklu da Osmanlı da Cumhuriyet de bizimdir."
Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 18. Türk Tarih Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Bizim ne 'reddi miras' yapmaya ne de kadim tarihimize 'revizyonist' bir bakış açısıyla yaklaşmaya ihtiyacımız yoktur" dedi.
Oktay yaptığı konuşmada, millete "sanat" diye yıllarca belli bir sanat anlayışının dikte edildiğini, bunun dışında asırlardır bu topraklara ait olan, Türk milletine has birçok sanat dalına ise hak ettiği değerin verilmediğini belirtti.
"Bizim ne 'reddi miras' yapmaya ne de kadim tarihimize 'revizyonist' bir bakış açısıyla yaklaşmaya ihtiyacımız yoktur. 2 bin 200 yıllık geçmişiyle, zaferleri ve yenilgileriyle Türk tarihi bir bütündür. Göktürkler de bizimdir, Karahanlılar da bizimdir, Selçuklu da Osmanlı da Cumhuriyet de bizimdir" ifadesini kullanan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Orhun Abideleri de bizimdir, Nizamiye Medreseleri de bizimdir, coğrafyamızın dört bir yanını nakış nakış dokuyan camiler, türbeler, kervansaraylar, köprüler de bizimdir. Buhara bizimdir, Akmescit bizimdir, Bakü bizimdir, Konya, İstanbul, Bursa, Diyarbakır, Ankara da bizimdir. Kutadgu Bilig ne kadar bizimse, Mesnevi de, Safahat da bizimdir. Uluğ Bey nasıl bizim büyük değerimizse, Piri Reis de, İbni Sina da, Biruni de bizim bir değerimizdir. 'Yaratılanı severim yaradandan ötürü.' diyen Yunus Emre'yi nasıl baş tacı ediyorsak, 'İnsan en büyük kalemin çizdiği nakıştır.' diyen Ahmed-i Hani'yi de baş tacı ediyoruz. Hacı Bayram-ı Veli'nin hikmet pınarından beslendiğimiz kadar, Pir Sultan'ın aşkından, Aşık Veysel'in sevdasından, 6 yıl önce ebediyete uğurladığımız merhum Neşet Ertaş'ın garipliğinden de besleniyoruz. Üstat Necip Fazıl'ın şiirlerinden nasıl cesaret alıyorsak, diğer şairlerimizin şiirlerinden de aynı şekilde ilham alıyoruz. Sultan Alparslan'a hürmet ettiğimiz kadar Oğuz Kaan'a, Fatih'e, Yavuz'a, Kanuni'ye, Sultan İkinci Abdülhamit'e ve elbette Gazi Mustafa Kemal'e de saygı duyuyoruz. Bu ülkenin değerlerinin tamamına sahip çıkmayı bir borç biliyoruz."
Oktay, tarihin sadece tarih kitaplarından öğrenilmediğini, tarih bilincinin yalnızca okuyarak, dinleyerek de edinilmediğini dile getirdi. Sinema, dizi, tiyatro, çizgi film, bilgisayar oyunu gibi pek çok aracın bilhassa çocuklara tarihi öğretme ve tarih şuuru kazandırma noktasında önemli rol oynadığını anlatan Oktay, şunları kaydetti:
"Türk dizilerine başta kardeş coğrafyamızdan olmak üzere dünyanın farklı köşelerinde giderek artan ilgiyi hesaba kattığımızda, 'Diriliş Ertuğrul' gibi, 'Payitaht' gibi güzel projelere daha çok ihtiyacımız olduğu açıktır." dedi.