Kayıp Kayıt, okuruyla buluştu. Yönetmen Mehmet S. Fidancı, “… hangi alanda olursa olsun sağlıklı bir eleştiri kültürüne ihtiyacımız var” diyerek ‘polemik’lere dikkat çekiyor. İbrahim Yolalan, yürüyüşünü sıkı takip ettiğim şairlerden. ‘Duvar’ gibi bir şiirle çıktı 26. sayıda karşıma. Bir duvar, şairi, şiiri kuşatan bir duvar: benduvarı … arayışduvarı… hırsduvarı. Duvar şiirinin alacağı tepkileri hayli merak ediyorum. Şiirle başladım şiirle ilerleyeceğim. Cengizhan Orakçı’dan: Evlerinde kapıları hiç çalınmayan bayramları bile / Şenlikleri yazmıyor kayıtlar kolonya ve şeker ne saçma. Faruk Uysal: Bir şeyler dünyanın yanlışlarıyla ilgili, / Bir şeyler bizi ürperten yağmur gibi. Mehmet Aycı’dan: Ne kadar taşıyabilir insan kendini. Sercan Ceylan: gördünüz mü (adam) hem kiraz çiçeği hem mağlup / avuçları arı sürüleri. Alper Tunçyürek’ten: Yoktur tesellisi, arta kalan bir hediye / İnsan üşümesin diye, annesizlikten ölmesin diye. Seda Şaffak: Bu yağmurun duasını hangi mübarek etti durmuyor, içim sel. Davut Güner’den: Bu dedi: bir bakkalın penceresindeki bir masaldır. Burhan Tuz: Gel deyince bir kumaş gül dalında aşka renklenir mi sandın? Aysun Uslu’dan: Bir yüz maskesi yetiyor / Kendine uzaksan başkalarına yakın olmaya. Hasan Nalçacı: Sesim kulağında zümrüt yeşil bir küpe. Fahri Kaplan’dan: yol ki kaybettikçe bulmaktır. Ve Fesih Vural: kendine gecikince her şeye gecikirmiş insan. İsmail Karakurt’la bitiriyorum: ... şairlerin öldürülüşü de şiire dâhildir. Edebiyat, kültür ve sanat dergisine, kayipkayitdergi@gmail.com e posta adresinden ulaşılabilir.
Değinmeler...
Mustafa Everdi’nin Hece’nin 340. sayısındaki Devasa Bir İcmal: Edebiyat Dergileri Atlası başlıklı yazısından: … bütün dergilerin kaderi (ömrü) benzer nedenlerden sona eriyor. Kamu harcamalarından doğan enflasyonla, ithal kâğıdın dövizle satın alınmasından kaynaklanan pahalılıkla baş edememe, kitapçı ve dağıtımcıların dergi satış bedellerini ödememesi, genel dağıtımcıların 3000 adet dergi sayısı üzerinden fahiş bedellerle dağıtım yapması, ortak bir kader olarak dergilerin yayınına son veren sebeplerin başında geliyor.
Kayıp Kayıt’tan
“Herhangi bir edebî türde metin yazmak isteyenlerin önüne çıkan engellerden birisi o türe ait teknik bilgilere hâkim olmanın getirdiği güvensizlik duygusudur. Her alan gibi edebiyat da kendine özgü bazı teknikleri, bunların metinde kullanılmasına yönelik bazı bilgi ve becerileri içerir. Ancak … şunu belirtmek gerekir ki söz konusu teknikleri iyi derecede biliyor olmak bizim iyi edebiyat metinleri yazabileceğimizi göstermez.”
Mustafa Kurt
Edebiyat ve teoloji
Dosyasıyla çıkan Edebiyat Ortamı, 103 sayıyı geride bırakmış bir yayın. Her sayısında dergiye ilave olarak okuruna kazandırdığı kitaplarla bildiğimiz Edebiyat Ortamı’nın sahibi Server Vakfı adına Mehmet Ali Bulut. Yönetmeni Mehmet Kurtoğlu. Altı kişilik yayın kurulu olan dergiye edebiyatortami@gmail.com e posta adresinden veya 0312 229 82 44 no’lu telefondan ulaşmak mümkün. Son sayısında Edebiyat ve Teoloji başlıklı bir dosya hazırlamış dergi ekibi. Şiire ayırdığı ‘yer’le de öne çıkan derginin bu sayısında aralarında Yasin Mortaş, Tayyib Atmaca ve Serap Aslı Araklı gibi isimlerin olduğu 20’den fazla şaire yer verilmiş. Edebiyat Ortamı’nın söyleşi konuğu Kurtoğlu’ndan önce derginin yönetmenliğini üstlenmiş usta yazar Sadık Yalsızuçanlar. Yunus Nadir Eraslan’a konuşan yazar, Sır Hallacı konulu ve ‘ufarak’ hikâyelerden oluşacak iki kitabın müjdesini veriyor. Fahri Tuna’nın Yalsızuçanlar’la ilgili bir yazısı da bu sayıda yer bulmuş. Şairin Öfkesi de Şiirdir ve Türkçenin Yanlış Kullanımı Üzerine Bir Hikâye başlıklı çalışmalar gözüme takılan metinlerden. İlki Mustafa Uçurum’a ikincisi de Kâmil Yeşil’e ait. Şiirle bitireyim. Tayyib Atmaca’dan: Bir gün gelir üstümüzden gök uçar / Koynunda uyuruz toprak ananın. Toprağa verdiklerimize selâm olsun ve Edebiyat Ortamı’na nice yüz sayılar!
Sadeleştirme nasıl olmalı?
Bursa’da yayımlanan Şiraze’nin 61. sayısı çıktı. İlk yazı, editör M. Sedat Sert’ten. Sohbetin Demlendiği Mekânlar başlıklı metinde İLESAM kitabını ele alıyor Sert. Mustafa Özçelik hoca, Fatma Türk’ün hikâyeleri hakkındaki düşüncelerini kağıda dökmüş. Mukadder Gemici soruyor: Bu Ne Biçim Hikâye Böyle? Konu NasReddin adlı kitabıyla Cem Sancar. Kuddusi Demir’in kadrajında Ali Necip Erdoğan’ın Ketebe’den çıkan Öykünün Antolojisi kitabı var. Hanife Ünver, Tarık Tufan’ın Gece Açan Çiçekler’inin sırrını araştırıyor. Mustafa Kara hoca, üç tasavvuf tarihi kitabını ele alan metniyle Şiraze’de. Yakup Öztürk, Hasan Yurtoğlu’nun Körlüğün Renkleri kitabı üzerine Evladım Sen Nasıl Bir Ruh Hastasısın? başlıklı bir yazı yazmış. Bu sayının söyleşi konuğu usta yazar Cihan Aktaş. Konu ‘yazarlık.’ Bir başka misafir Sarı Saltuk isimli kitabın yazarı Çınar Ata. Şiraze’nin Sadeleştirme mi, Sahteleştirme mi? başlıklı dosyasını Sert ve Kudret Ayşe Yılmaz birlikte hazırlamış. Girişinde, “ … günümüz okurunun kelime hazinesini aşan eserler, bugüne nasıl seslenecek?” sorusunun sorulduğu dosyaya, usta yazarlar, çevirmenler, senaristler, akademisyenler, editörler ve sanatçılar katılmış. Sözümü Sert’in Dibace’deki metninin son cümlesiyle bağlayayım: Önce Şiraze okunur, sonra kitaplar. İki ayda bir yayımlanan kitap kültürü dergisine, irtibat@sirazedergisi.com e posta adresinden veya 0542 726 71 89 no’lu telefondan ulaşılabilir.
Resimli Cumhuriyet Din Kitabı
Konya’nın Mahalle Mektebi dergisi, 82. sayısıyla okuruna merhaba dedi. Yazımın başlığını Şeyma Çiçek’in İsmail Kara ağabeyin her evde bulunması gereken Resimli Cumhuriyet Din Kitabı isimli devasa eseriyle ilgili yazısından aldım. Yazısının başlığını ‘Resimli Cumhuriyet Tarihi’ şeklinde kuran Çiçek, eseri, “… yıllarca birikerek ve düşünerek ortaya çıkarılmış” bir kitap olarak görüyor. Mehmet Kahraman’ın yayın danışmanlarından olduğu dergiye, Yasemin Demir çizgisiyle başlıyoruz. Çizgiyi hikâyeler takip ediyor. ‘Öykü’ başlıklı bölüme, on hikâyeci katılmış. Öyküleri şiir takip ediyor. Aralarında Ömer Yalçınova ve Hüseyin Akın’ın olduğu 12 şair bu sayıda yer almış. Mektebimizin söyleşi konukları Hatice Karaca’yla F. Zehra Aydemir. Ressam Karaca’yla Betül Albayrak, edebiyatı ‘gençlerin koluna girme aracı’ olarak gören yazar Aydemir’le de Yasemin Çoşkun konuşmuş. Şair ve hikâyecilerin yanı sıra yaklaşık 20 kalem erbabının destek verdiği dergiyle ilgili yazımı şiirle bağlayayım. Ali Karahan’dan: Gölgeler köpürmese de ardından / Dünyaya düşer gibi yürüdün. Hayat ve edebiyat dergisine, mail@mahallemektebidergisi.com e posta adresinden veya 0530 682 24 42 no’lu telefondan ulaşılabilir.
