Konya'da 6 ayda tamamlanan ipek halıların santimetrekaresine bin 600 düğüm atılıyor. İpek halılar, inceliği ve küçüklüğüyle görenleri şaşırtıyor. Tuzlukçu ilçesinin sembolü haline gelen ipek halılar, yöre kadınlarının ellerinde adeta hayat buluyor. Saç kılından ince ipek ipliğiyle dokunan ve bu nedenle inceliği bakımından rakip tanımayan halılar, ilçede bu sanatı devam ettiren kadınların ekonomik gelirine de katkı sağlıyor.
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan kurslarda kadınlar tarafından dokunan ipek halılar, geleneksel halı dokumacılığının dışına çıkılmasıyla yurt dışından da talep görüyor. İlçenin Halk Eğitim Merkezindeki açılan ipek halıcılık kursunun öğretmeni Yeter Şen, ilçede 14 yıldır açılan kurslarda ipek halı dokumacılığı eğitimi verilerek, bu mesleğin sürdürüldüğünü söyledi.
İpek halı dokumacılığının asırlar önce bu yörede yaygınlaşmış bir kültür olduğunu ifade eden Şen, şunları kaydetti:
Şen, mesleğe olan ilginin zamanla azaldığını, bu nedenle evlerde dokunan ipek halının artık atölyede dokunmaya başladığını anlattı. Dünyadaki en ince halıları buradaki kadınların dokuduğunu vurgulayan Şen, "Halının bir santimetrekaresine bin 600 düğüm atıyoruz. Bu işlem halı dokuyucusunun 3 gününü alıyor. Kursiyerlerimiz haftanın 6 günü iğneyle adeta kuyu kazar gibi çalışıyor. Bir halının tamamlanması yaklaşık 6 ay sürüyor. Bizim halılarımız milim milim büyüyor. Halıların en büyüğü 25'e 35, en küçüğü 15'e 20 santimetre büyüklüğünde oluyor. Dokunan halılar yüzde 100 ipek olduğu için 200 yıla kadar dayanıklılığını koruyor. Dokuduğumuz halılar genelde yurt dışına satılıyor. İlgi oldukça fazla. Bu zanaati yaşatan sadece Tuzlukçu ilçesindeki kadınlar kaldı" dedi.
Şen, kendilerine verilen sipariş üzerine halılara, Atatürk, Nasreddin Hoca portreleri, Osman Hamdi'nin Kaplumbağa Terbiyecisi, Leonardo da Vinci'nin Son Yemek adlı çalışması ve çeşitli ayetler dokuduklarını aktardı. Zanaatin unutulmaması ve devam ettirilebilmesi için yetkililerden destek beklediklerini dile getiren Şen, "Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Şartlarımızın iyileştirilmesi ve verilen ücretlerin az da olsa yükseltilmesi halinde kursiyerlerimiz hem teşvik edilmiş, hem de bu mesleğin yaşatılması sağlanmış olacaktır" diye konuştu.
Çocukluğundan beri ipek halı dokuyan kursiyerlerden 46 yaşındaki Fatma Hopa ise ilerleyen yaşına ve gözlerinin sağlığının bozulmasına rağmen mesleğinden vazgeçemiyor. İpek halı dokumacılığının evlerde son bulmasının ardından açılan atölyede 15 yıldır dokuma yapan Hopa, "Çocukluğumdan beri yaptığım bu mesleğe, ev ekonomisine katkı sağlamak için devam ediyorum. Çocukken öğrendiğim bu işi yürütmeye çalışıyorum. Gözlerimi bu meslekte bozdum. İpek çok ince bir iplik türü olduğu için bir süre sonra gözlerde bozulmalar meydana gelebiliyor. Dokuduğumuz halılar çok ince ve küçük boyutlarda. Çok ince işçilik isteyen bir iş. Dokuduğumuz halıları görenler şaşkınlıklarını ve hayranlıklarını gizleyemiyor. 15 yıldır atölyede dokuyorum. Sağlığım elverdiği sürece dokumaya da devam edeceğim" ifadelerini kullandı.