Dinler tarihi araştırmacısı Hasan Mert Kaya, “Kayıp İzler Atlası” isimli bir çocuk kitabı hazırladı. Geçtiğimiz hafta Komorebi Çocuk’tan çıkan 96 sayfalık eser, Kaya’nın 13 yaşında keşfettiği seyyah İbn-i Battuta’nın rotasını izleyerek, kültür coğrafyamızın özellikle de İstanbul’un kayıp izlerinin peşinden gidiyor. Resimlerini Didem Fidan’ın yaptığı eser, her ne kadar 7-15 yaş için önerilse de büyüklerin de öğreneceği çok sayıda bilgi içeriyor. Kayıp İzler Atlası’nda İstanbul’dan Mekke’ye, Cebelitarık’tan Kudüs’e medeniyetimizin üstü örtülmüş izlerini süren Kaya, bazen ilginç bir sokak isminin bazen de deyimlerimizin farklı öyküsünü okura sunuyor.
Kitap, “Yeme de yanında yat” deyiminin geldiği spor müsabakasından, “Dingo’nun Ahırı” ve “Para peşin kırmızı meşin” deyimlerine kadar şehrin tarihi öyküsünü, gezdirirken öğretiyor. Bir kazı sayesinde gün yüzüne çıkarılan Hz Hatice’nin evinden Leonardo Da Vinci’nin Galata için yaptığı köprü tasarımı, Kılıç Ali Paşa ve Don Kişot’un hikâyesine kadar şehrin kayıp izleri eserde ele alınıyor. Seyahatlerini İbn-i Battuta’nın rotası üzerinden oluşturduğunu belirten Kaya, kitabın ortaya çıkış hikayesini şu sözlerle anlattı: “Halil İbrahim İzgi ile uzun süreli dostluğumuz var. İyilik Atlası adında bir radyo programı yapıyordu ve ben de konuk olmuştum. Atlas kelimesi o zaman ilgimi çekti. Haritalar ve eski belgelerle haşır neşir olmak, kaybolan tarihî izleri keşfetme ilgimden hareketle Kayıp İzler Atlası fikri doğdu. Birlikte çalışmaya başladık ve TRT 2’de 13 bölümlük bir program yaptık. Sonra çocuklara yönelik bir şey yapabilir miyiz diye düşünürken Kayıp İzler Atlası çocuk kitabı olarak doğdu.”
Amacının çok sevdiği Battuta’nın rotasını çocuklara aktarmak olduğunu söyleyen yazar, “Evliya Çelebi bizim için daha bilindik olsa da İbn-i Battuta, 13. yüzyılda tüm İslam dünyasını dolaşmış bir isim. Fas’tan yola çıkıp Anadolu’ya oradan Kore sınırına gitmiş. Gittiği her yeri derinlemesine incelemiş, her detayı kaleme almış. Çocukların zekâsı daha berrak olduğu için, gündelik hayatın yoğunluğuyla görmezden geldiğimiz ya da üşendiğimiz şeyleri onlar görüyor ve sorguluyor. Onların o görme haliyle, bakmaya çalıştım” dedi.
İstanbul’un Yeditepe’sini öğreten kitap, ilginç sokak isimlerinin hikâyesini de es geçmiyor. Sanki Yedim Camii’nden Üsküdar Giriftzen Asım, Tomtom Kaptan gibi ilginç sokak isimlerinin hikayesinin anlatıldığı kitaptan örnek veren Kaya, “Mesela Yaşmak Attıran Sokak: Çünkü çok dik bir yokuş ve tırmanırken terleyen kadınlar yaşmağıyla alnını siliyor. Böyle ilginç noktalar üzerinden şehrin aslında her gün önünden geçtiğimiz ama hiç sorgulamadığımız detaylarını sorguladım” şeklinde konuştu.